YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Hakaret ve İftira Suçlarının Ayrımı. (AV. GÜLDEN YETİM)

     

     

                                                                                                                               

                                                                                                    Av. Gülden YETİM       

                                                                        Adres:Reşit Galip Caddesi No:15/7  Çankaya/Ankara                                                                                                                                          Email: av.guldenyetim@gmail.com

 

 

 

        1. GİRİŞ

 

Hakaret ve iftira suçu uygulamada sıklıkla karıştırılmaktadır. Bizde değerlendirmemizde bu iki suçun farklarını ve benzer yönlerini ele almaya çalışacağız.

     

        2. HAKARET SUÇU

 

Hakaret suçu 5237 sayılı TCK’nın 125 inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırmak” bu suçun seçimlik hareketlerini oluşturmaktadır. Hakaret suçunun konusu yaşayan belli bir kişinin şerefi, saygınlığı ve onurudur. Bu suçta korunan hukuki değer kişilerin haysiyet, şeref ve namusuyla birlikte diğer kişiler huzurundaki saygınlığı, toplum içindeki itibarıdır. Hakaret özgü bir suç olmadığından bütün gerçek kişiler bu suçun faili olabilir.

 

Bu suçun oluşabilmesi için kişiye somut bir fiil veya olgu isnat edilmelidir. Kişiye isnat edilen somut fiilin gerçek olmasının ya da olmamasının hakaret suçunun oluşması bakımından hiçbir önemi bulunmamaktadır. Hakaret suçu huzurda işlenebileceği gibi kişinin gıyabında da işlenebilmektedir. Ancak mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için yapılan fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekmektedir.

​       

        3. İFTİRA SUÇU

 

İftira suçu TCK m.267’de düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre “Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmek”[1] bu suçun seçimlik hareketlerini oluşturmaktadır. İftira suçunun konusunu hukuka aykırı fiil oluşturabilir ancak bu fiilin suç oluşturması şart değildir. Zira,  idari yaptırımı veya disiplin yaptırımını gerekli kılan fiiller de aynı şekilde bu suçun konuşunu oluşturabilmektedir. Ancak madde metninde de belirtildiği üzere suçun oluşabilmesi için yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle ya da basın ve yayın yoluyla bir kişiye, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmek gerekmektedir.

 

Bu suçun faili herkes olabileceği için iftira özgü suçlar arasında değerlendirilmez. Suçun mağduru, geniş anlamda toplumu oluşturan herkestir. Ancak, iftirayı bir kişiye yönelttiğimiz içinde bu kişi de suçun dar anlamda mağdurudur. Önemle belirtmek gerekir ki İftira suçu ancak doğrudan kast ile işlenebilmektedir. Nitekim , iftira suçunun oluşabilmesi için hukuka aykırı fiil isnat edilen kişinin bu fiili işlemediğinin bilinmesi gerekir.

 

Bu suçta korunan hukuki değer, asılsız bir isnat sonucunda hem gereksiz yere meşgul edildiği için adliyenin yararı hem de şeref ve haysiyeti ihlal edildiği için masum olan kişinin hukuki yararıdır.

   

        4. KARŞILAŞTIRMA VE SONUÇ

 

Bu iki suçun ayrımı ilk olarak TCK sisteminin sınıflandırılmasında karşımıza çıkmaktadır. İftira Suçu adliyeye karşı suçlar arasında yer alırken, Hakaret Suçu şerefe karşı suçlar arasında yer almaktadır.

 

İftira suçunda amaçlanan yetkili makamları harekete geçirmek iken,  hakaret suçu doğrudan kişiyi yönelik işlenmektedir. Bir diğer anlatımla, iftira suçunun konusunu hukuka aykırı fiiller ve idari yaptırımı veya disiplin yaptırımını gerekli kılan fiiller oluştururken hakaret suçunun konusu yaşayan belli bir kişinin şerefi, saygınlığı ve onurudur.

 

Bir diğer ayrım ise, iftira suçunun ancak doğrudan kast ile işlenebilmekte iken, hakaret suçu doğrudan veya olası kastla işlenebilmesidir.

 

Bir başka önemli ayrım ise suçun mağduru hususundadır. Hakaret suçunda mağdur kendisine somut bir fiil veya olgu isnat edilen kişidir. İftira suçunun mağduru ise geniş anlamda toplumu oluşturan herkes iken iftira ettiğimiz kişi de bu suçun dar anlamda mağduru olmaktadır.

 

       KAYNAKÇA

 

Koca, Mahmut/Üzülmez, İlhan, Ceza Hukuku Özel Hükümler,7.Baskı, Ankara, Ekim 2020.

 

 

 

 


[1] Konuya ilişkin örnek Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2020/13746 E.  ,  2021/18922 K. Sayılı kararında;

 

“….İftira suçunun oluşabilmesi için, yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği,…..” belirtilmiştir.

 


Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor