Somut olayda; mahkeme gerekçesine göre, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık kapsamında örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi verdiği, 20 kişi hakkında samimi beyanlarda bulunduğu kabul edilen sanık hakkında, verdiği bilgilerin etkinliği de nazara alınarak TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca tayin olunan cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören 5237 sayılı TCK'nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesi gereğince daha makul oranda bir indirim yapılması gerekirken yerinde olmayan ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
YARGITAY
3. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2021/10184
Karar Numarası: 2022/9976
Karar Tarihi: 28.12.2022
İNCELENEN KARARIN;
İlk Derece Mahkemesi : Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.07.2018 tarih ve 2018/67 - 2018/354 sayılı kararı başvurusunun esastan reddi
Temyiz edenler : Sanık ve müdafi
Bölge adliye mahkemesince kesin olarak verilen hüküm, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Dosya kapsamı ve tanık beyanları nazara alındığında diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, temyiz aşamasında gelen ve sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Tüm dosya kapsamına göre; sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre üyelik suçundan verilen hükümde bir isabetsizlik yok ise de;
Somut olayda; mahkeme gerekçesine göre, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık kapsamında örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi verdiği, 20 kişi hakkında samimi beyanlarda bulunduğu kabul edilen sanık hakkında, verdiği bilgilerin etkinliği de nazara alınarak TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca tayin olunan cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören 5237 sayılı TCK'nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesi gereğince daha makul oranda bir indirim yapılması gerekirken yerinde olmayan ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.