YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Sanığın katılanı sağ göğüs bölgesinden hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı olayda, eylemin kasten öldürmeye teşebbüs olarak kabulünün gerektiği hk.

Karar Özeti

Sanık müdafii her ne kadar suç vasfının hatalı tespit edildiğini, kasten yaralama hükümlerinin uygulanması gerektiğini ileri sürmüşse de sanığın arkadaşı maktul ...'nin katılan tarafından bıçaklandığını görmesi üzerine, araçtan aldığı bıçak ile katılanı 2 kez bıçakladığı, katılanın dosyada bulunan Adli raporda belirtildiği üzere sağ göğüs bölgesinden hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı bir bütün hâlde göz önüne alındığı vakit, suça yönelmiş irade ve kastın öldürme fiiline yöneldiği kabulüne varılmasının lazım geldiği anlaşılmakla, sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs olarak kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Karar

YARGITAY

 

1. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/9704

 

Karar Numarası: 2023/291

 

Karar Tarihi: 06.02.2023

 

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

 

 

I. HUKUKÎ SÜREÇ

 

1. Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.10.2019 tarihli ve 2019/66 Esas, 2019/432 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

 

2. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 31.12.2019 tarihli ve 2019/2646 Esas, 2019/2642 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun "Mağdur ...'in karaciğer yaralanmasına, pnömotoraksa, sağ hemitoraks lateralde 3x3x5 cm'lik, sol popliteal alan lateralde 3x2x4 cm'lik kesilere, sol diz ile sağ dizde sıyrıklara ve yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaralandığı anlaşılmakla 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK'nin 35. maddesi uyarınca üst sınıra yaklaşılarak bir ceza verilmesi gerektiği" gerekçesiyle eleştirerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

 

3. Konya Bölge Adliyesi Mahkemesi 1. Ceza Dairesi kararının, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 09.06.2021 tarihli ve 2020/2403 Esas, 2021/10246 Karar sayılı kararı ile "Maktulden kaynaklanan haksız hareket ile katılan ... ...'in, maktule yönelik saldırısı karşılaştırıldığında olayda etki tepki dengesinin...aleyhine değiştiği, bu sebeple arkadaşı maktulün bıçaklanması üzerine eylemini gerçekleştiren sanık ... hakkında hüküm kurulurken, asgariye yakın oranda haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiği halde, TCK 29. maddesi ile uygulama yapılmayarak fazla ceza tayini," nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

 

4. Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.09.2021 tarihli ve 2021/383 Esas, 2021/451 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 81 inci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilerek dava dosyası, 5271 sayılı Kanun'un 307 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca doğrudan temyiz merciine gönderilmiştir.

 

5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 29.09.2022 tarihli ve 2021/139439 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

 

Sanık müdafiinin temyiz sebepleri;

 

1. Sanığın eylemini, 5237 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında meşru savunma koşulları altında gerçekleştirdiğine,

 

2. Sanığın 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesi gereği kasten yaralama suçundan cezalandırılması gerektiğine ,

 

3. Sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği uyarınca tatbik olunan haksız tahrik indirim oranının yetersizliğine,

 

İlişkindir.

 

III. OLAY

 

1. Olay tarihinde katılanın ... ...'yı telefonla arayarak kız kardeşi... ile görüşmeleri hususunda konuşmak istediğini söylediği ve buluşmak üzere anlaştıkları, olay yerine katılanın yanında akrabası olan ... ile geldiği, ... ...'nın ise maktül ... ve sanık ... ... ile birlikte olay yerine geldiği, katılan ve ...'nın konuşmak üzere diğerlerinden ayrıldığı, ... ve katılanın konuştukları sırada maktul ...'nin katılan ...'e doğru koşarak geldiği ve ...'e kafa ile vurduğu, bunun üzerine aldığı darbenin etkisiyle hiddetlenen katılan ...'in ...'yi göğüs bölgesinden bıçakla yaraladığı, ...'nin aldığı yara sonucunda öldüğü, ...'in ...'yi bıçakla yaraladığını gören sanığın katılanı araçtan aldığı bıçakla hayati tehlike oluşturacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı anlaşılmıştır.

 

2. 28.09.2018 tarihli Genel Adli Muayyene Raporunda; katılanın sağ hemitoraks lateralde kesi yarası, sol dizde abrazyon, sağ dizde abrazyon, sol popliteal alanda kesi yarası mevcut, pnömotoraksa sebeb olan yaralanmasının, yaşamını tehlike soktuğu ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.

 

3. Sanık üzerine atılı suçlamayı ikrar etmiştir.

 

4. Tanık beyanları dava dosyasında mevcuttur.

 

5. Olay yeri krokisi ve görgü tespit tutanağı dava dosyasında bulunmaktadır.

 

6. Mahkemece, 23.09.2021 tarihli duruşmada, Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği belirlenmiştir.

 

IV. GEREKÇE

 

1. Meşru müdafaa

 

Sanığın aşamalardaki çelişkili beyanları bulunduğu, iki kişinin üzerine doğru koşması sebebiyle bıçağı aldığını ileri sürmüşse de bu beyanın diğer tanık beyanları ile doğrulanamadığı, katılanın yaralanmasına ilişkin dosyada bulunan Adli Muayyene Raporunda birden fazla bıçak darbesi ile yaralanması karşısında sanık lehine meşru savunma koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

2. Suç Vasfı

 

Sanık müdafii her ne kadar suç vasfının hatalı tespit edildiğini, kasten yaralama hükümlerinin uygulanması gerektiğini ileri sürmüşse de sanığın arkadaşı maktul ...'nin katılan tarafından bıçaklandığını görmesi üzerine, araçtan aldığı bıçak ile katılanı 2 kez bıçakladığı, katılanın dosyada bulunan Adli raporda belirtildiği üzere sağ göğüs bölgesinden hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı bir bütün hâlde göz önüne alındığı vakit, suça yönelmiş irade ve kastın öldürme fiiline yöneldiği kabulüne varılmasının lazım geldiği anlaşılmakla, sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs olarak kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

3. Haksız Tahrik

 

Mahkemece 23.09.2021 tarihli duruşmada, Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildiği ve mezkûr ilâmda, Hukukî Süreç başlığı altında 3 numaralı paragrafta yer verildiği üzere, maktul ...'den kaynaklanan haksız hareket ile katılan ... ...'in, maktule yönelik saldırısı karşılaştırıldığında olayda etki tepki dengesinin katılan aleyhine değiştiği, somut olay karşısında sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fırkası uyarınca haksız tahrik indiriminin asgariye yakın oranda uygulanması gerektiği halde 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi uyarınca indirim yapılmayarak sanığa fazla ceza tayin edildiği belirlenmiştir. Bozma ilâmına uyulmasına karar veren Mahkemece 1/4 ile 3/4 arasında ceza indirimi öngören 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesi uyarınca asgariye yakın oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, bozma ilamı etkisiz kılınacak şekilde yeniden kurulan hükümde “TCK.nun 29. maddesi gereğince taktiren 1/4 oranında indirim yapılarak” denilmek suretiyle haksız tahrik indirim oranı (1/4) olarak takdir edilmesinde isabet görülmemiştir.

 

V. KARAR

 

Gerekçe bölümünde 3. Paragrafta açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.09.2021 tarihli ve 2021/383 Esas, 2021/451 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

 

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

06.02.2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 113 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor