YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Hangi hallerde basit yargılama usulü uygulanır?

Karar Özeti

1. 5271 sayılı Kanun'un, Basit yargılama usûlü başlığı altında 251 inci maddesinde yapılan düzenlenme uyarınca; asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olanlar dışında adlî para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri gibi sanığın kusur yeteneğini etkileyen durumlardan biri veya birkaçı bulunmayan hâllerde basit yargılama usûlünün uygulanabileceği anlaşılmıştır.

Karar

YARGITAY

 

1. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2023/822

 

Karar Numarası: 2023/967

 

Karar Tarihi: 13.03.2023

 

KARAR : Hâkimin reddi talebinin kabulüne dair karar

 

Sanık müdafiinin hâkimin reddi talebinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 27 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kabulüne, davaya bakmakla bir başka hâkim görevlendirilmesine dair merci ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.04.2021 tarihli ve 2021/167 Değişik İş sayılı kararının kesin olmakla 15.04.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

 

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 09.12.2022 tarihli ve 2021/13521 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.01.2023 tarihli ve KYB-2022/156382 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. İSTEM

 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.01.2023 tarihli ve KYB-2022/156382 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

 

“Somut olayda, ... 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.10.2020 tarihli kararı ile sanık hakkında basit yargılama usûlü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesini müteakip, sanık müdafii tarafından yapılan itiraz üzerine, duruşma açılmak suretiyle genel hükümlere geçildiği, 23.11.2020 tarihli tensip zaptı düzenlendiği, aynı Mahkemenin 2020/675 esasına kayden devam eden yargılama sırasında sanık müdafiinin 21.01.2021 tarihli dilekçesi ile daha önce basit yargılama usûlü uygulamak suretiyle sanığın mahkûmiyetine karar veren hâkimin genel hükümlere göre yapılacak yargılamada tarafsız olamayacağından bahisle reddi hâkim talebinde bulunması üzerine, ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.04.2021 tarihli kararı ile 'mevcut deliller itibariyle ilgili hakimin görüşünü açıkladığı bir hal olduğu, aynı hakimin tekrar itirazen de açılan davada görev yapmasının hukuken uygun olmadığı' gerekçesiyle hâkimin reddi talebinin kabulüne ve yeni bir hâkim görevlendirilmesine dair karar verilmiş ise de,

 

5271 sayılı Kanun'un 23. maddesinde yer alan '(1) Bir karar veya hükme katılan hâkim, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamaz. (2) Aynı işte soruşturma evresinde görev yapmış bulunan hâkim, kovuşturma evresinde görev yapamaz. (3) Yargılamanın yenilenmesi halinde, önceki yargılamada görev yapan hâkim, aynı işte görev alamaz.' ile anılan Kanun'un 24/1. maddesinde yer alan 'Hâkimin davaya bakamayacağı hâllerde reddi istenebileceği gibi, tarafsızlığını şüpheye düşürecek diğer sebeplerden dolayı da reddi istenebilir.' şeklindeki düzenlemeler ile,

 

Aynı Kanun'un 'Basit yargılama usulünde itiraz' başlıklı 252. maddesinde yer alan '(1) 251 inci madde uyarınca verilen hükümlere karşı itiraz edilebilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen hükümler kesinleşir. (2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223 üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır. (3) Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251 inci madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251 inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur. (4) İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması hâlinde, bu hususların itiraz etmemiş olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi verilen kararlardan yararlanır. (5) İkinci fıkra uyarınca verilen hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabilir. (6) Birinci fıkradaki itirazın, süresinde yapılmadığı veya kanun yoluna başvuru hakkı bulunmayan tarafından yapıldığı mahkemesince değerlendirildiğinde dosya, 268 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderilir. Mercii bu sebepler yönünden incelemesini yapar ve kararını gereği için mahkemesine gönderir.' biçimindeki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde,

 

Dosya kapsamına göre, basit yargılama usûlü ile basit yargılama usûlünde itiraz kurumlarının 5271 sayılı Kanun'da tüm ayrıntıları ile düzenlendiği, yukarıda yer alan maddeler kapsamında, basit yargılama usûlü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda 'itiraz üzerine hükmü veren mahkemece' duruşma açılacağı ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunacağı hususunun yer aldığı, itiraz neticesinde duruşma açılarak genel hükümlere göre yargılamaya farklı bir hâkim tarafından devam edileceğine yönelik ayrıca bir düzenlemenin bulunmadığı gibi, basit yargılama usûlüne ilişkin düzenleme yapılırken, 5271 sayılı Kanun'un 23/3. maddesine anılan maddenin basit yargılama usûlünde itiraz üzerine verilecek kararlarda da uygulanacağında dair bir eklemenin de yapılmadığı, ayrıca kanun koyucu tarafından basit yargılama usûlüne dair düzenleme kapsamında incelemeye konu hususla ilgili ayrıca bir değerlendirme yapılmadığı cihetle, kanunda açıkça yer almayan bir hususa ilişkin olarak genişletici bir yorum yapmak suretiyle, dosyada yer alan mevcut delillere göre ilgili hâkimin görüşünü açıkladığından bahisle hâkimin reddi talebinin kabulüne dair yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”

 

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

 

II. GEREKÇE

 

1. 5271 sayılı Kanun'un, Basit yargılama usûlü başlığı altında 251 inci maddesinde yapılan düzenlenme uyarınca; asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olanlar dışında adlî para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri gibi sanığın kusur yeteneğini etkileyen durumlardan biri veya birkaçı bulunmayan hâllerde basit yargılama usûlünün uygulanabileceği anlaşılmıştır.

 

5271 sayılı Kanun'un, Basit yargılama usûlünde itiraz başlıklı 253 üncü maddesinde basit yargılama usûlü uygulanarak verilen hükümlere karşı itiraz yolu öngörülmüş ve aynı maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında;

 

"(2) İtiraz üzerine hükmü veren mahkemece duruşma açılır ve genel hükümlere göre yargılamaya devam olunur. Taraflar gelmese bile duruşma yapılır ve yokluklarında 223 üncü madde uyarınca hüküm verilebilir. Taraflara gönderilecek davetiyede bu husus yazılır. Duruşmadan önce itirazdan vazgeçilmesi hâlinde duruşma yapılmaz ve itiraz edilmemiş sayılır.

 

(3) Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251 inci madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251 inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur.”

 

Şeklinde düzenlenmelere yer verilmiştir.

 

2. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasında; sanık hakkında basit yargılama usûlü uygulanarak yapılan yargılama sonucunda ... 12. Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.10.2020 tarihli ve 2018/855 Esas, 2020/495 Karar sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2.700,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.

 

Anılan karara katılan Kurum vekili ve sanık müdafii tarafından kanunî süresinde itiraz edilmiştir. İtiraz üzerine sanık hakkında genel hükümlere göre duruşma açılarak yargılama yapılması gerekmekle bu aşamada sanık müdafiince hâkimin reddi talebinde bulunması üzerine anılan talep hakkında karar verilmesi için dosyanın gönderildiği merci ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.04.2021 tarihli ve 2021/167 Değişik İş sayılı kararı ile sanık müdafiinin talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.

 

3. 5271 sayılı Kanun'un inceleme konusu ile ilgili, Yargılamaya katılamayacak hâkim başlıklı 23 üncü maddesi;

 

"(1) Bir karar veya hükme katılan hâkim, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamaz.

 

(2) Aynı işte soruşturma evresinde görev yapmış bulunan hâkim, kovuşturma evresinde görev yapamaz.

 

(3) Yargılamanın yenilenmesi halinde, önceki yargılamada görev yapan hâkim, aynı işte görev alamaz."

 

Şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme kapsamında incelenen dava dosyasında Mahkemece basit yargılama usûlü uygulanarak verilen ilk karara itiraz üzerine genel hükümlere göre yapılacak yargılamada aynı hâkimin görev almasına engel kanunî bir düzenlemenin bulunmadığı belirlenmiştir. Kaldı ki hâkimin, işin gereği olarak görüşünü açıklaması tarafsızlığını şüpheye düşüren hallerden olmadığı gibi kanun koyucu itiraz üzerine genel yargılamaya göre yapılacak yargılamada Mahkekemenin basit yargılama usûlüne göre verdiği hükümle bağlı olmadığını açıkça düzenlemiştir.

 

4. Basit yargılama usûlüne göre yapılan yargılamada görev alan hâkimin bu usûle göre verilen karara itiraz üzerine yapılacak genel yargılamada görev almasına engel hâl bulunmadığı dikkate alınmadan sanık müdafiinin hâkimin reddi talebinin kabulüne karar verilmesi, Kanun’a aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

 

III. KARAR

 

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

 

2. ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.04.2021 tarihli ve 2021/167 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

 

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

13.03.2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 131 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor