YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

SSÇ hakkında asli zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olması halinde zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği hk.

Karar Özeti

5. Bu açıklamalar ışığında dava zamanaşımı incelendiğinde; zamanaşımını kesen son sebep olan suça sürüklenen çocuk hakkında bozma öncesi mahkûmiyet kararının verildiği, 25.09.2007 tarihi olduğu, bozma kararından sonra verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 28.02.2012 de kesinleştiği, deneme süresi içinde 24.08.2013 tarihinde kasti bir suç işlediği anlaşılmakla; 5237 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 66 ncı maddesinin ikinci fıkralarında öngörülen 5 yıl 4 aylık asli zamanaşımı süresi ve 1 yıl 5 ay 26 günlük duran zamanaşımı süresinin eklenmesi neticesinde suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının karar tarihi olan 27.05.2022 tarihi itibarıyla asli zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğu gözetilerek zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

Karar

YARGITAY

 

1. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/14675

 

Karar Numarası: 2023/805

 

Karar Tarihi: 06.03.2023

 

Suça sürüklenen çocuk hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. GEREKÇE

 

1. Resmî nüfus kayıt örneğine göre 12.09.1988 doğumlu olup suç tarihi olan 20.07.2005 tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunduğu belirlenen suça sürüklenen çocuğun, mağdura silahtan sayılan sopa ile vurmak suretiyle, Sarayköy Devlet Hastanesince tanzim olunan, 20.07.2005 tarihli adlî muayene raporunda belirtildiği üzere; “Basit bir tıbbî müdahale ile giderilemez,” şekilde yaraladığı olay nedeniyle kasten yaralama suçundan yapılan yargılama neticesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası, 87 nci maddenin üçüncü fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca neticeten 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair hüküm kurulduğu belirlenmiştir.

 

2. 5237 sayılı Kanun'un Dava zamanaşımı başlıklı 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümüne göre;

 

"Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;

 

...,

 

...,

 

...,

 

(e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,

 

Geçmesiyle düşer."

 

3. 5237 sayılı Kanun'un Dava zamanaşımı başlıklı 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasının ilgili bölümü; "Fiili işlediği sırada ..., ...; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer." şeklinde düzenlemeye haizdir.

 

4. Suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasına konu suçun, 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 31 inci maddenin üçüncü fıkrası kapsamında bulunduğu ve 5 yıl 4 ay olağan, 7 yıl 12 aylık olağanüstü zamanaşımı sürelerine tabi olduğu tespit edilmiştir.

 

5. Bu açıklamalar ışığında dava zamanaşımı incelendiğinde; zamanaşımını kesen son sebep olan suça sürüklenen çocuk hakkında bozma öncesi mahkûmiyet kararının verildiği, 25.09.2007 tarihi olduğu, bozma kararından sonra verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 28.02.2012 de

kesinleştiği, deneme süresi içinde 24.08.2013 tarihinde kasti bir suç işlediği anlaşılmakla; 5237 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 66 ncı maddesinin ikinci fıkralarında öngörülen 5 yıl 4 aylık asli zamanaşımı süresi ve 1 yıl 5 ay 26 günlük duran zamanaşımı süresinin eklenmesi neticesinde suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının karar tarihi olan 27.05.2022 tarihi itibarıyla asli zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğu gözetilerek zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

 

II. KARAR

 

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Sarayköy Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.05.2022 tarihli ve 2022/320 Esas, 2022/449 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

 

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

06.03.2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 250 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor