YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Sanık hakkında terör örgütü üyeliğine ilişkin verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı kaldırılmadan açılan kamu davasının; kovuşturma şartı gerçekleşinceye kadar durmasına karar verilmesi gerektiği hk.

Karar Özeti

17. Yukarıda belirtilen bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yapılan soruşturma neticesinde kamu davası açmayı gerektirir yeterli delil bulunmadığı gerekçelerine müsteniden verilen 31.05.2016 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın 5271 sayılı Kanunun 172/2 nci maddesinde öngörülen usule uyularak kaldırılması yoluna gidilmeksizin açıldığı anlaşılan kamu davasının anılan yasanın 223/8 maddesi gereğince kovuşturma şartı gerçekleşinceye kadar durmasına karar verilmesi gerekirken aynı yasanın uygulama yeri bulunmayan 223/7 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi hukuka aykırı bulunduğundan istemin kabulüne karar verilmiştir.

Karar

YARGITAY

 

3. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/26669

 

Karar Numarası: 2023/44

 

Karar Tarihi: 11.01.2023

 

SAYISI : 2020/30 E., 2021/22 K.,

 

İNCELEME KONUSU

 

KARAR : 5271 sayılı Kanunun 223/7 uyarınca davanın reddi

 

KANUN YARARINA

 

BOZMA YOLUNA

 

BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

 

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

 

Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 11.12.2019 tarihli, 2019/168 Esas ve 2019/168 Karar sayılı bozma kararı üzerine yapılan yargılama neticesinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun (5271 sayılı Kanun) 172/2 nci maddesi gereğince usulüne uygun olarak açılmış olan bir kamu davası bulunmadığından 5271 sayılı Kanunun 223/7 uyarınca davanın reddine dair verilen Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.01.2022 tarihli, 2020/30 Esas ve 2021/22 Karar sayılı kararının süresinde istinaf edilmediğinden 27.02.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

 

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 27.04.2022 tarih ve 94660652-105-30-13086-2021-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.06.2022 tarihli ve 2022/70340 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. İSTEM

 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.06.2022 tarihli ve 2022/70340 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

 

" Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda dava konusu eylem hakkında Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığının 31.05.2016 tarihli ve 2015/2914 soruşturma, 2016/664 sayılı kararı ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın bulunduğu gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesi uyarınca davanın reddine dair Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/01/2021 tarihli ve 2020/30 esas, 2021/22 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

 

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 172/1-2. maddesindeki, "(1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir. (2) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz." şeklindeki düzenlemeye nazaran,

 

Dosya kapsamına göre, Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/01/2021 tarihli ve 2020/30 esas, 2021/22 sayılı kararına konu silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin, daha önce Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapılarak 31/05/2016 tarihli ve 2015/2914 soruşturma, 2016/664 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kovuşturmaya yer olmadığına dair dosyada, dava dosyasında bulunan gizli tanık beyanları ile sanığın ikrarının bulunmadığı, kovuşturmaya yer olmadığı kararı sonrası aynı eylem nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davasının açılması için 5271 sayılı Kanun'un 172/2. maddesi uyarınca yeterli ve yeni delil olması ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmesi gerektiği, söz konusu gizli tanık beyanları ve sanığın ikrarı göz önünde bulundurulup, suç tarihinde mağdurun kaç yaşında olduğunun tespiti ile sulh ceza hâkimliğinden anılan madde uyarınca yeni bir karar alınması gerektiği, bu hususun kovuşturma şartı olduğunun kabulü gerekeceği ve mahkemece, anılan Kanun’un 223/8-2. cümlesi uyarınca kovuşturma şartının yerine getirilmediği hallerde durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. "

 

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

 

II. GEREKÇE

 

Uyuşmazlık

 

Hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan daha önceden verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK) bulunan sanığın, aynı eyleme ilişkin olarak bu kez Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından açılan davasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7 nci maddesi uyarınca reddine dair verilen kararda isabet bulunup, bulunmadığına ilişkindir.

 

Hukuki Süreç

 

1.PKK/KCK terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik yapılan çalışmalarda, terör örgütü adına milislik yaptığı ve örgütün gençlik yapılanması olan YDG-H içerisinde faaliyette bulunduğuna dair hakkında bir adet açık kimlikli ve üç adet gizli fotoğraf teşhisli tanık ifade tutanaklarının bulunduğu tespit edilen 10.02.1993 doğumlu sanık ..., 18.03.2018 tarihinde Cumhuriyet savcısının gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında vermiş olduğu talimata istinaden yakalanarak gözaltına alınmış ve sonrasında düzenlenen tahkikat evraklarının Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/1279 soruşturma sayısına kayıt edilmesi ile hakkında 5237 sayılı Kanunun 314/2 maddesi kapsamında soruşturma başlatılmıştır. 17.04.2018 tarihli adli sicil kaydına göre sanık sabıkasızdır.

 

2. Sanık ... hakkında iş bu soruşturmanın başlatılmasına dayanak delillerin ise özetle; terör örgütünden kaçarak teslim olduğu ve Irak KDP görevlilerince 11.11.2015 tarihinde güvenlik güçlerine teslim edildiği sonrasında yapılan yargılaması neticesinde Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 3.02.2017 tarihli 2016/96 Esas, 2017/103 Karar sayılı kararı ile hakkında TCK'nın 221/4-1 cümlesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ve 221/5 maddesince 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, iş bu yargılamada alınan 12.11.2015 tarihli hekim raporunda silahlı terör örgütüne üye olma fiilinin anlam ve sonuçlarını yeterince kavrayabildiği, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince geliştiği kanaatine varıldığının belirtildiği görülen 20.07.2001 doğumlu, ... kod adlı suça sürüklenen çocuk ...'ın özetle, 2015 yılında kendisini örgüte katılmak üzere Cilo dağına götürüp örgüt mensuplarına teslim eden ... adlı kişi olduğuna dair beyanını da içerir 28.01.2018 tarihli Cumhuriyet savcısı huzurunda yaptığı teşhis ve aynı tarihli kollukta alınan bilgi alma tutanaklarının; Hakkari'de yaşayan biri olarak PKK/KCK terör örgütü adına milis, kurye, işbirlikçi faaliyetleri gösteren şahısları teşhiste bulunarak yardım etmek istediklerini beyanla Cumhuriyet Başsavcılığında teşhis ve beyanlarda bulundukları anlaşılan ve bu kapsamda; 2015-2016 yıllarında HDP içerisinde gençlik kolları başkanı olarak gayrı resmi faaliyet yürütüp, Hakkari ... ve mahallerinde düzenlenen bütün eylemlerin talimatını verdiği ayrıca eylemlerde kullanılan havai fişek, molotof ve benzin ihtiyaçlarını karşıladığı, ... ve ... isimli şahısları örgüte kırsal alanına katılımını sağladığına dair 17.02.2018 tarihli beyanla teşhisi bulunan ... kimlik bilgili gizli tanığın; ... adı ile HDP gençlik yapılanmasında faaliyet gösterdiği, Hakkari ile Yüksekova arasında örgüt adına not götürüp getirdiğini bildiğini, kırsal alana katılım yapıp geri döndüğünü duyduğuna dair beyanla 08.02.2018 tarihinde teşhiste bulunan ... kimlik bilgili gizli tanığın; ... adı ile tanığını ve ...'ın milis olarak bağlı olduğu ayrıca Hakkari'de örgüt adına şehir kadrosunda çalıştığı, kırsala gitmek isteyen gençleri kırsala götürdüğü, 2014 yılından önce örgüt içerisinde şervan eğitimi ve ideolojik eğitim aldığını bildiğini, 2015 yılında tekrar kırsala gittiğini sonra örgütten kaçıp İstanbul'da bulunduğuna dair beyanla 30.01.2018 tarihinde teşhiste bulunan ... kimlik bilgili gizli tanığın teşhis tutanakları ile 26.03.2018 tarihli terör örgütü mensubunun cenazesinde tespit edilen görüntülerine dair inceleme tutanağının esas alındığı anlaşılmıştır.

 

3. 18.03.2018 tarihinde gözaltına alınan sanık, 25.03.2018 tarihinde kimlik numarasının sehven hatalı yazıldığı belirtilen tanık sıfatı ile Cumhuriyet savcısı huzurunda yaptırılan teşhisli ifadesinde ve aynı tarihte müdafisi eşliğinde kollukta şüpheli sıfatı ile alınan ifadesinde özetle, 06.02.2015 tarihinden sonra örgütsel bir faaliyetinin bulunmadığına dair ikrar ve de pişmanlık içerir beyanlarda bulunmuş, aralarında ...'ın ablası olduğunu belirttiği "D.D'nin" de bulunduğu çok sayıda örgüt mensubunun fotoğraftan teşhisini yapmıştır. Bir başka müdafii eşliğinde 26.03.2018 tarihinde şüpheli sıfatı ile Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifadesinde de özetle, 25.03.2018 tarihinde TEM Şube Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesi ile yapmış olduğu fotoğraf teşhisli tanık ifadesinin, video inceleme tutanağında yapmış olduğu teşhisin doğru olduğunu, hiç bir baskı altında kalmadan ifade ve teşhisleri verdiğini, terör örgütü içerisindeki görevinin gençleri örgütleyip terör örgütüne katılmalarını sağlamak olduğunu sadece ... isimli şahsı terör örgütüne katılmasını sağladığını, başka bir kimseyi terör örgütüne katılmasını sağlamadığını hatta çok az kişiyi terör örgütüne göndermesi sebebi ile örgüt mensupları tarafından yargılandığını, Zaho alanına götürüldüğünü ve orada on ... kadar gözaltında kaldığını, kırsal alanda savaşçı olarak bulunmasını istediklerini ancak kabul etmediğini ve sonrasında Türkiye sınırlarına beş yıl boyunca girmeme cezası verildiğini fakat kaçak yollarla Türkiye'ye giriş yaptığını, terör örgütü içerisinde faaliyet gösterdiği için pişman olduğunu, üzerine atılı suçlamaları kabul ettiğini beyan etmiştir.

 

4. 26.03.2018 tarihinde PKK silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin oluştuğu ayrıca kaçma ihtimalinin bulunduğu ve tanık üzerinde baskı yapma ihtimali bulunduğundan tutuklanmasına karar verilmesi istemi ile Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen sanık ..., Hakkari Sulh Ceza Hakimliğinin 26.03.2018 tarihli, 2018/29 sorgu nolu kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklanmıştır. Müdafisi eşliğinde verdiği ifadesinde sanık özetle, savcılıkta ve emniyette verdiği beyanları tekrar ettiğini ve etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini beyan etmiştir.

 

5. 27.03.2018 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığında, müşteki sıfatı ile müdafii eşliğinde alınan beyanında ... kendisini kandırarak terör örgütüne teslim eden sanıktan davacı ve şikayetçi olduğunu beyan etmiştir. Aynı tarihte müşteki sıfatı ile müdafii eşliğinde ifadeleri alınan babası ... ile annesi ...'da, oğulları ...'ın 20.07.2001 tarihinde evlerinde ikiz olarak doğduğunu, kardeşinin isminin ... olduğunu ve yaklaşık yirmi ... kadar sonra Nüfus Müdürlüğüne giderek doğum bildiriminde bulunduklarını da belirterek, sanık ...'dan davacı ve şikayetçi oldukları beyanında bulunmuşlardır.

 

6. Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığının 17.04.2018 tarihli, 2018/1279 soruşturma, 2018/612 Esas, 2018/272 iddianame nolu, başlık kısmında suç tarihinin "18.03.2018", müştekilerin ise "..., ... ve ..." olduğu belirtilmek sureti ile tanzim olunan iddianamesi ile sanık ...'ın "Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozma, Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından 5237 sayılı Kanunun 302/1-2.,109/1,3-f.,53., 58/9., 63 ve TMK 5 maddelerinden cezalandırılması istenilmiştir. İddianame anlatımında ise özetle, müşteki ...'ın, ..., ..., ... mahlaslı gizli tanıkların ve de diğer müştekilerin ifadelerine ayrıca 26.03.2018 tarihli video inceleme tutanağı içeriğinde yer verilip, müşteki ...'ın yargılandığı Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/96 Esas sayılı dosyasının onaylı örneğinin dosya arasına alındığı ve Hakkari Devlet Hastanesi radyoloji sonuç raporuna göre kemik yaşının 18 yaşı standartları ile uyumlu olduğu belirtilip, sanık beyanlarına yer verilmek sureti ile, sanığın PKK/KCK terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttüğü, terör örgütünün şehir yapılanmasında yer aldığı, ... kod ismini kullandığı, terör örgütü tarafından Hakkari il merkezinde gerçekleştirilen eylemlerin organizasyonunu yaptığı, terör örgütünün kırsal alanında çeşitli eğitimler aldığı, kırsal alanda bulunan örgüt mensuplarına not getirip götürdüğü, çatışmalarda öldürülen örgüt mensuplarının cenaze törenlerinde gençleri organize ederek bu törenlere katılmalarını sağladığı ve törenlerde yer aldığı, örgüt içerisinde asıl görevinin örgüte elaman kazandırmak olduğu, müşteki ...'a örgüte katılması yönünde örgüt propagandası yaptığı ve kırsal kadroya katılması telkinlerinde bulunduğu, 2015 yılı temmuz ayında yaşı küçük ...'ı tutmuş olduğu ticari taksi ile kırsal alana götürüp örgüt mensuplarına teslim ettikten sonra örgüt mensuplarından bir miktar para aldığı, müştekinin katılım yaptığı tarihte onbeş yaşından küçük olduğu, bu nedenle yaşı küçük müştekinin rızasının geçerli bir hukuki anlam ifade etmediğinden kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği, suç tarihi itibariyle ondört yaşında olan müştekiyi hürriyetini tahdit ederek terör örgütünün dağ kadrosuna katmak amacı ile örgüt mensuplarına teslim etmesi nedeniyle bu eyleminin, vehamet arz eden, 5237 sayılı Kanunun 302. maddesinde belirtilen amaç suçu gerçekleştirmeye elverişli eylem olduğu belirtilmiştir.

 

7. Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.04.2018 tarihli kararı ile iddianame kabul edilmiştir. Mahkemenin 2018/125 esasına kayıt edilen davaya ilişkin yapılan yargılama sürecinde, müştekiler ... ve ... dinlenilmiş davaya katılmak istemediklerini ve şikayetçi olmadıklarını beyan etmişler, mağdur ...'ın vekili/müdafisi eşliğinde kamera kaydı ile beyanı alınmış, ... kod isimli gizli tanığın talimatla ifadesi temin edilmiş, sanık hakkında benzer beyanlarla teşhislerde bulunan suça sürüklenen çocuk Gülçin Eğe ile ...'in ifadeli teşhis tutanakları dosya içeriğine gönderilmiş ve de tanık olarak dinlenilmişler, 08.04.2019 tarihli araştırma tutanağı ile ... ve ...'ın araştırması yaptırılmış, bu kapsamda süreçte ... Kapalı T Tipi Ceza evinde bulunan ve SEGBİS ile duruşmalara katılıp etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini beyanla müdafisi eşliğinde savunmasını yapan, iddia makamının ise atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi mütalaasında bulunan sanığın, 18.09.2019 tarihli duruşmada tefhim olunan hükümle özetle; Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozmak suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 302/1., 62., 53., 58/9-6., 63 ve 3713 sayılı Kanun'un 5 inci maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına; kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan ise 5237 sayılı Kanunun 109/2., 3-f., 62., 53., 58/9-6., 63 ve 3713 sayılı Kanun'un 5'inci maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, tutukluluk halinin devamına, istinaf kanun yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verilmiştir.

 

8. Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.10.2019 tarihli, 2018/125 Esas, 2019/207 Karar sayılı kararı süreçte yapılan istinaf başvurusuna istinaden yapılan inceleme neticesinde, Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 11.12.2019 tarihli, 2019/168 Esas ve 2019/168 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur. Bozma kararında diğer bozma nedenlerinin yanı sıra;

 

"Yapılan UYAP sorgulamasında, sanık hakkında Hakkari Cumhuriyet Başsavclığı'nın 2018/791 Esas sayılı dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan soruşturma yürütüldüğünün anlaşılması karşısında, Suç niteliğinin belirlenmesi, hukuki ve fiili kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenerek mükerrer cezalandırılmanın önlenmesi ve TCK'nın 61. maddesi uyarınca ceza tayin edilirken sanığın tüm eylemlerinin birlikte değerlendirilmesi açısından, bahse konu soruşturma dosyası incelenerek, delil durumlarının tespiti ve onaylı örneklerinin incelemeye konu dosya içerisine alınması ile dava açılması halinde açılacak davanın bu dosya ile birleştirilmesi"

 

Hususunun da bozma nedeni yapıldığı anlaşılmıştır.

 

9. Dosya, Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/30 esasına kayıt edilmiştir. Süreçte yapılan yargılamada Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığının 31.05.2016 tarihli, 2015/2914 soruşturma ve 2016/664 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı dosya içeriğine alınmıştır. 21.01.2021 tarihli Cumhuriyet Başsavcılığının cevabi yazısı ile süreçte kesinleştiği bildirilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ve eklerine göre özetle; Genelkurmay Başkanlığının 21.12.2015 tarihli suç duyurusu konulu yazısı ile 11.11.2015 tarihinde ... Emniyet Amirliğine teslim edilen ... kod adlı ... isimli şahsın vermiş olduğu beyana istinaden şüpheli sıfatı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan soruşturma başlatılmıştır. 28.01.2016 tarihli araştırma tutanağı ile ...'ın beyanlarında adı geçen şahsın sanık olduğuna dair istihbari bilgiye ulaşılmıştır. 31.05.2016 tarihinde Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığında şüpheli sıfatı ile ifadesi alınan ..., ...'ın beyanlarını kabul etmediğini, neden böyle bir iftirada bulunduğunu bilmediğini, geçmişte HDP'de seçim çalışmalarında bulunmakla birlikte çözüm sürecinin sona ermesinden sonra da partide herhangi bir çalışmada bulunmadığını, atılı suçlamaları kabul etmediğini beyan etmiştir.

 

Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda ise özetle; suç tarihinin 11.12.2015 olduğu belirtilmek sureti ile şüphelinin soyut iddia dışında suçu işlediğine dair başkaca delil bulunmadığı ve kamu davası açmayı gerektirir yeterli delil bulunmadığından olayla ilgili kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği belirtilmiş ayrıca kararın şüpheliye tebliğine, bir örneğinin ise kesinleştiğinde Genelkurmay Başkanlığına gönderilmesine itirazı kabil olmak üzere karar verilmiştir.

 

10. Bozma üzerine yapılan kovuşturmanın 22.01.2021 tarihinde yapılan duruşmasında, iddia makamının özetle sanığın, mağdur ...'ı örgüte götürdüğü iddiasına ilişkin daha önceden takipsizlik kararı verildiği ve 24.06.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından daha önceden verilen takipsizlik kararının kaldırıldığına dair herhangi bir delil de bulunmadığından, 5271 sayılı Kanun'un 172/2. maddesince usule uygun açılan bir kamu davası bulunmadığından, aynı Kanun'un 223/7 maddesince davanın reddine, gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Başsavcılığına izahatlı bildirimde bulunulmasına ve sanığın tahliyesine karar verilmesine dair mütalaası sonrası; tefhim olunan hükümle özetle; sanık ... hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, silahlı terör örgütüne üye olma suçlarını işlediğinden bahisle kamu davası açılmış ise de tarafları, konusu ve suç tarihi aynı olan olaylarla ilgili olarak hakkında 2015/2914 sayılı soruşturmanın yürütüldüğü ve 31.05.2016 tarihli, 2016/664 sayılı karar ile de KYOK verildiğinin, iş bu kararın 24.06.2016 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla 5271 sayılı Kanun'un 172/2 nci maddesi nazara alındığında usulüne uygun olarak açılmış olan bir kamu davası bulunmadığından aynı Kanun'un 223/7 uyarınca davanın reddine, karar kesinleştiğinde usulüne uygun olarak açılmış bir kamu davasının bulunmaması nedeniyle, gereğinin takdir ve ifası için Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığına mağdurun yaş tespitine ilişkin Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün raporu, sanık hakkındaki Çukurca Cumhuriyet Başsavcılığı nezdindeki açık dosya ve sanığın bozma öncesi ile sonrası esas sayılı dosyalarda tutuklu kaldığı süreler de belirtilerek izahatlı bildirimde bulunulmasına, davanın reddine karar verildiğinden, üzerine atılı suçtan tahliyesine, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse derhal serbest bırakılmasına, SEGBİS ile hazır edilen sanık ve huzurda bulunan müdafinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verilmiştir.

 

11. Hakkari 2 Ağır Ceza Mahkemesinin 22.01.2021 tarihli, 2020/30 Esas ve 2021/22 Karar sayılı kararının gerekçesi;

 

"...Sanığın, yargılamaya konu edilen mağdur ...'ı PKK silahlı terör örgütüne götürdüğü iddiasına yönelik daha önce Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2015/2914 soruşturma sayılı dosyasında soruşturma yürütülerek 31.05.2016 tarih 2016/664 karar sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve kararın 24.06.2016 tarihinde kesinleştiği, mahkememiz yargılamasına konu olan soruşturma dosyasında, daha önce verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırıldığına dair bir belgeye rastlanılmadığı, dolayısıyla 5271 sayılı CMK'nın 172/2.maddesi nazara alındığında usulüne uygun olarak açılmış olan bir kamu davası bulunmadığı anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK'nın 223/7 uyarınca davanın REDDİNE dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. "

 

Şeklinde olduğu anlaşılmıştır.

 

12. Gerekçeli karar, mağdur ... müdafisine elektronik tebligatla gönderilmiş ve 16.02.2021 tarihinde okundu sayılmıştır. Müşteki ... ve ...'ın aynı konutta yaşayan kızına 19.02.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Kararın Cumhuriyet savcısınca görüldüsü 01.02.2021 tarihinde yapılmıştır. 01.03.2021 tarihli kesinleşme şerhinde, kararın istinaf edilmeden, 27.02.2021 tarihinde kesinleştiği belirtilmiştir.

 

13. Mahkemenin 03.03.2021 tarihli müzekkeresi ile karar, gereğinin takdir ve ifası için, Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.

 

14. 02.03.2022 tarihli yazı ile Cumhuriyet Başsavcılığı, Sulh Ceza Hakimliğinden, şüpheli hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 31.05.2016 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karar nedeniyle Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesinin ilgili dosyasında şüpheli yönünden davanın reddine karar verildiği, 2021/4613 sayılı soruşturma dosyasında bulunan yeni deliller nazara alınarak, şüpheli hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın 5271 sayılı Kanunun 172/2.maddesi gereği kaldırılmasına karar verilmesi talep olunmuştur. Hakkari Sulh Ceza Hakimliğinin 02.03.2022 tarihli, 2022/459 değişik iş sayılı kararı ile talebin kabulüne ve Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığının 31.05.2016 tarih 2015/2914 soruşturma 2016/664 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın şüpheli ... yönünden 5271 sayılı Kanun'un 172/2 ve 173/6'ncı maddesi kapsamında kaldırılmasına karar verilmiştir.

 

15. Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığının 10.06.2021 tarihli yazısı ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.01.2021 tarihli, 2020/30 Esas ve 2021/22 Karar sayılı ilamının özetle; bahsi geçen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar incelendiğinde, davanın reddi kararı verilen dosyada bulunan gizli tanık beyanlarının, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verilen soruşturma dosyasında yer almadığı; bu bakımdan Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından KNZ.., BF11.., ve RNZ.. mahlaslı gizli tanıkların beyanları ve ...'ın sanık tarafından örgüte götürülme iddiasına ilişkin deliller dikkate alınarak yeni delil elde edilmiş olması sebebiyle 2015/2914 soruşturma numaralı dosyada verilen takipsizlik kararının kaldırılması hususunda gereğinin takdiri için Başsavcılığa bildirimde bulunulması ve neticesinde Başsavcılığın vereceği karara göre yargılamaya devam olunması gerekirken davanın reddine karar verilmesinin ayrıca Kanunun 223/7 nci maddesinde, davanın reddine hangi hallerde karar verilebileceğinin zikredilmesi karşısında daha önceden verilen takipsizlik kararı bulunan sanık hakkında Kanun'un 223/8 nci maddesince kovuşturma şartı sebebiyle davanın düşmesine karar verilebileceğinin göz ardı edilmesinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, kanun yararına bozma yasa yoluna gidilmesi ihbar ve görüşünde bulunulmuştur.

 

C. İlgili Hukuk

 

5271 sayılı Ceza Muhakamesi Kanunun "Duruşmanın sona ermesi ve hüküm" başlıklı 223 üncü maddesinin 1, 7, 8, 9 uncu fıkraları;

 

1) Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.

 

...

 

(7) Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.

 

(8) Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.

 

(9) Derhal beraat kararı verilebilecek hâllerde durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemez.

 

5271 sayılı Kanunun "Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar" başlıklı 172 nci maddesi;

 

" (1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.

 

(2) (Değişik: 2/1/2017-KHK-680/10 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/9 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz.

 

(3) (Ek: 11/4/2013-6459/19 md.) Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi veya bu karar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır."

 

Şeklindedir.

 

D. Değerlendirme

 

16. Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir (5271 sayılı Kanun madde 223/8). Aynı fiille ilgili olarak daha önce anılan yasanın 172/1 nci maddesi gereğince verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın, aynı yasanın 172/2 nci maddesinde öngörülen usule riayet edilerek kaldırılmadan şüpheli hakkında iddianame düzenlenmek sureti ile kamu davası açılamayacağı tartışmadan varestedir.

 

Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir (5271 sayılı Kanun madde 223/7).

 

17. Yukarıda belirtilen bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yapılan soruşturma neticesinde kamu davası açmayı gerektirir yeterli delil bulunmadığı gerekçelerine müsteniden verilen 31.05.2016 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın 5271 sayılı Kanunun 172/2 nci maddesinde öngörülen usule uyularak kaldırılması yoluna gidilmeksizin açıldığı anlaşılan kamu davasının anılan yasanın 223/8 maddesi gereğince kovuşturma şartı gerçekleşinceye kadar durmasına karar verilmesi gerekirken aynı yasanın uygulama yeri bulunmayan 223/7 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi hukuka aykırı bulunduğundan istemin kabulüne karar verilmiştir.

 

III. KARAR

 

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

 

2 Hakkari 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 22.01.2022 tarihli 2020/30 Esas ve 2021/22 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

 

5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

11.01.2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 211 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor