YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Örgütün operasyonel eylemlerinin kamuoyunca bilinmesinden sonra da örgütsel faaliyetler içinde yer alan ve ByLock kullandığı değerlendirilen sanığın örgütün üyesi olduğunun kabulü hk.

Karar Özeti

Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre; silahlı terör örgütün örgütsel toplantılarına katılan, örgüte yardımlarda bulunan, örgütün operasyonel eylemlerinin kamuoyunca bilinmesinden sonra da örgütsel faaliyetler içinde yer alan ve ByLock kullandığı değerlendirilen sanığın anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağ ile katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemekle, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;

Karar

YARGITAY

 

3. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/11990

 

Karar Numarası: 2023/305

 

Karar Tarihi: 25.01.2023

 

T. C.

 

Y A R G I T A Y

 

3. C E Z A D A İ R E S İ

 

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

 

Y A R G I T A Y İ L Â M I

 

İNCELENEN KARARIN;

 

SAYISI : 2019/613 E, 2020/224 K

 

TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafi

 

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Hükmün onanması

 

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle,

 

Sanığın duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. HUKUKÎ SÜREÇ

 

1. ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/03/2018 tarihli ve 2017/217 Esas, 2018/97 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314/2, 3713 Terörle Mücadele Kanun'un (3173 sayılı kanun) 3- 5/1, 5237 sayılı Kanun 221/4-son, 62, 53/ 1,2,3, 58/9, 221/5, 63 maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsuba karar verilmiştir.

 

2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin; 01.06.2020 tarihli ve 2019/613 Esas, 2020/224 sayılı kararıyla sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

 

3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 14.02.2022 tarihli; usul ve yasaya uygun olan hükmün onamasına karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

 

Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri;

 

Sanık hakkında beraat kararı verilmesi, aksi kanaatte olunması halinde yardım suçundan ceza verilmesi gerektiğine, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ceza verilecek ise etkin pişmanlık indiriminin üst hadden uygulanması gerektiğine, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına yöneliktir.

 

III. OLAY ve OLGULAR

 

Temyizin kapsamına göre;

 

A. İlk Derece Makemesinin kabulü

 

"Sanık ...'in, kendi adına kayıtlı 0507 (...) (..) (..) numaralı hat ile örgütün gizli yazışma programı olan bulock programını kullandığı, sanığın, FETÖ/PDY ile iltisaklı Bankasyada hesabının olduğu ancak talimat döneminde hesabında herhangi bir parasal hareketlilik olmadığı, Sanığın, 2012 yıllında Fetö/Pdy ile iltisaklı ... Dershanesine gittiğini ve 2012 yılında ... Üniversitesi'nde okumaya başladığını ve 2012-2014 yılları arasında FETÖ'ye müzahir öğrenci evinde kaldığını ikrar ettiği, 05.10.2016 tarihli ihbarda sanığın, "... Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü 4. Sınıf öğrencisi olan ... isimli şahsın üniversite hayatı boyunca FETÖ'nün içinde üst düzey görevlerde yer aldığı bir çok kişiye ben cemaatin Ankara sorumlusuyum herhangi bir sıkıntınız olursa ... adamlarımız var yardımcı olurum." diye söylediğinin belirtildiği, ... Kom Şube Müdürlüğünde ifade veren A.S. 28.07.2017 tarihli ifadesinde, "2011-2013 yılları arasında Samsun ilinde cemaat mensubu olan ve polis okullarında kendi sohbet grupları bulunan, ....., o dönem ... Üniversitesi Matematik Bölümünde okuyan ... isimli şahıslardır." şeklinde beyanda bullunduğu, sanığın 2010-2011 yılları arasında 1 yıl Samsun'da matematik bölümünde okuduğunu ancak kimseye sohbet vermediğini beyan ettiği, sanığın, mahkememizce alınan savunmasında samimi olarak FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile nasıl tanıştığı, kalmış olduğu örgüte müzahir evler, ByLock programını telefonuna kimin ne amaçla nasıl kurduğu, katıldığı örgütsel faaliyetler ve örgütle bağlantılı olabilecek diğer kişiler hakkında mahkememize ayrıntılı bilgi verdiği, isimlerini verdiği İ.Ö. ve M.K. hakkında mahkememizde aynı suçtan kamu davası açıldığı, vermiş olduğu bilgilerin mahiyeti ve kapsamı da dikkate alınarak sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandırılması gerektiği anlaşılmakla, sanığın, örgüt amacını benimsediği, örgüte sadece sempati duymayıp örgüt içinde yer aldığı, örgüt bünyesinde süreklilik, çeşitlilik, yoğunluluk gerektiren örgüt faaliyetlerine katıldığı bu sebeplerle sanığın Fetö/Pdy terör örgütü üyesi olarak kabulü gerektiğinden bahisle sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

 

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

 

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.

 

IV. GEREKÇE

 

Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre; silahlı terör örgütün örgütsel toplantılarına katılan, örgüte yardımlarda bulunan, örgütün operasyonel eylemlerinin kamuoyunca bilinmesinden sonra da örgütsel faaliyetler içinde yer alan ve ByLock kullandığı değerlendirilen sanığın anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağ ile katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemekle, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;

 

Ancak; Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61/1. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca; suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun bir ceza tayini gerekirken, temel cezanın belirlenmesinde suçun unsurlarının teşdit sebebi olarak kabul edilmesi suretiyle TCK'nın 61/3 maddesine aykırı davranılarak fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur

 

Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu kanun dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır. 5237 sayılı Kanun'un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 esas 2015/1292 karar 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).5237 sayılı Kanun'un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3’ten 3/4’e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.

 

Bu açıklamalar ışığında, somut olay değerlendirildiğinde;

 

Silahlı terör örgütüne üye olduğu ve 5237 sayılı Kanun'un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı kabul edilen sanığın incelenen dosya kapsamı ve delillere göre, kovuşturma aşamalarında örgütte kaldığı süre ve konum itibarıyla, örgütün yapısı, örgütsel faaliyetleri ve örgüt mensupları ile ilgili verdikleri bilgilerin faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunduğu aşama gözetilerek, 5237 sayılı Kanun'un 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Kanun 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilen cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim öngören 5237 sayılı Kanun'un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi gereğince adalet ve hakkaniyete uygun, üst hadden indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde fazla cezaya hükmedilmesi nedeniyle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur

 

V. KARAR

 

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin; 01.06.2020 tarihli ve 2019/613 Esas, 2020/224 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

 

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ... 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

25.01.2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 88 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor