Ancak,
Aşamalarda atılı suçlamayı kabul etmeyen sanığın savunmasında, kardeşi ... ile mağdurun arkadaşı olan ... arasında yaşanan tartışmayı konuşmak ve tarafları barıştırmak amacıyla ...’ın evine gittiğini belirtmesi, soruşturma aşamasında ifadeleri alınan ... ve ...’ın beyanlarında, sanığın olumlu davrandığını, elinde kesici bir alet görmediklerini ifade etmeleri karşısında, tanık sıfatıyla beyanları alınan ... ve ...’ın, sanığın kardeşi ile arkadaşları olan ... arasında yaşanan kavga sırasında olay yerinde bulundukları, bu tartışmadan sonra mağdur ile birlikte ...’ın evine gittiklerinin anlaşılması ve temyize konu eylemin nerede ve ne şekilde gerçekleştiğine ilişkin aşamalardaki anlatımları ile mağdurun beyanları arasında çelişki bulunması karşısında, öncelikle bu çelişkilerin giderilmesi, giderilemediği takdirde hangi beyana hangi nedenle itibar edildiğinin açıklanıp tartışılması, olay yerinde oldukları anlaşılan ..., ... ve soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan ... ile ...’ın tanık sıfatıyla dinlenmeleri ve mağdurun istinaf incelemesinden sonra dosyaya sunduğu 03/03/2020 havale tarihli dilekçesinde, sanığın tehditte bulunmadığını belirtmesi hususunun da değerlendirilmesinden sonra hüküm kurulması zorunluluğu,
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2021/31744
Karar Numarası: 2022/26598
Karar Tarihi: 30.12.2022
KARAR
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından CMK'nın 288 ve 294. maddeleri kapsamında sanık müdafisinin belirttiği hukuka aykırılık nedenleri ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri de gözetilerek yapılan değerlendirmede:
Sanık müdafisinin temyizinin; tanıkların istinaf aşamasında dinlenilmedikleri, aralarında husumet bulunan tanıkların beyanlarının geçerli kabul edildiği, olayda herhangi bir bıçağın ele geçirilmediği ve mahkumiyete yeter nitelikte, her türlü şüpheden uzak somut bir delil olmaması karşısında soyut beyanlar dikkate alınarak hüküm kurulduğu hususlarına yönelik olduğu anlaşılmakla,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Aşamalarda atılı suçlamayı kabul etmeyen sanığın savunmasında, kardeşi ... ile mağdurun arkadaşı olan ... arasında yaşanan tartışmayı konuşmak ve tarafları barıştırmak amacıyla ...’ın evine gittiğini belirtmesi, soruşturma aşamasında ifadeleri alınan ... ve ...’ın beyanlarında, sanığın olumlu davrandığını, elinde kesici bir alet görmediklerini ifade etmeleri karşısında, tanık sıfatıyla beyanları alınan ... ve ...’ın, sanığın kardeşi ile arkadaşları olan ... arasında yaşanan kavga sırasında olay yerinde bulundukları, bu tartışmadan sonra mağdur ile birlikte ...’ın evine gittiklerinin anlaşılması ve temyize konu eylemin nerede ve ne şekilde gerçekleştiğine ilişkin aşamalardaki anlatımları ile mağdurun beyanları arasında çelişki bulunması karşısında, öncelikle bu çelişkilerin giderilmesi, giderilemediği takdirde hangi beyana hangi nedenle itibar edildiğinin açıklanıp tartışılması, olay yerinde oldukları anlaşılan ..., ... ve soruşturma aşamasında bilgisine başvurulan ... ile ...’ın tanık sıfatıyla dinlenmeleri ve mağdurun istinaf incelemesinden sonra dosyaya sunduğu 03/03/2020 havale tarihli dilekçesinde, sanığın tehditte bulunmadığını belirtmesi hususunun da değerlendirilmesinden sonra hüküm kurulması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın 7165 Sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 304/2. maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi'ne gönderilmesine, 30/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.