III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihinde ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna naklen gelen sanığın sağlık muayenesi için kurum revirine çıkarıldığı, burada doktor olarak görev yapan şikâyetçiden bazı ilaçları yazmasını istediği, şikâyetçinin Adalet Bakanlığının konu ile ilgili genelgesini göstererek söz konusu ilaçları kendisinin yazamayacağını belirttiği, sanığın talebini tekrarladığı, şikâyetçinin tekrar ilaçları yazamayacağını söylemesi üzerine sanığın "Adam ol, ben C. Savcısını makamında darp etmiş adamım. Sen kimsin seni darp etmek ne olur. Senden doktor olmaz madam olur." dediği, sanığın erkek olan müştekiye sarf ettiği "Adam ol, ... senden doktor olmaz, madam olur." şeklindeki sözlerin muhatabını küçük düşürücü nitelikte olup hakaret suçunu oluşturduğu, sarf edilen "... ben Cumhuriyet Savcısını darp etmiş adamım. Seni darp etsem ne olur." şeklindeki sözün şikâyetçinin vücut bütünlüğüne yönelik tehdit suçunu oluşturduğu iddia ve kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığın mağdura yönelik ifadeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, nezaket dışı ve kaba söz niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/29085
Karar Numarası: 2023/479
Karar Tarihi: 23.01.2023
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun'un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun'un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
... (Kapatılan) ... Asliye Ceza Mahkemesi kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, hakaret suçundan; 5237 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Hükmü temyiz eden sanığın temyiz isteğinin; herhangi bir temyiz nedeni içermeyen dilekçesiyle mahkumiyet kararlarının bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihinde ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna naklen gelen sanığın sağlık muayenesi için kurum revirine çıkarıldığı, burada doktor olarak görev yapan şikâyetçiden bazı ilaçları yazmasını istediği, şikâyetçinin Adalet Bakanlığının konu ile ilgili genelgesini göstererek söz konusu ilaçları kendisinin yazamayacağını belirttiği, sanığın talebini tekrarladığı, şikâyetçinin tekrar ilaçları yazamayacağını söylemesi üzerine sanığın "Adam ol, ben C. Savcısını makamında darp etmiş adamım. Sen kimsin seni darp etmek ne olur. Senden doktor olmaz madam olur." dediği, sanığın erkek olan müştekiye sarf ettiği "Adam ol, ... senden doktor olmaz, madam olur." şeklindeki sözlerin muhatabını küçük düşürücü nitelikte olup hakaret suçunu oluşturduğu, sarf edilen "... ben Cumhuriyet Savcısını darp etmiş adamım. Seni darp etsem ne olur." şeklindeki sözün şikâyetçinin vücut bütünlüğüne yönelik tehdit suçunu oluşturduğu iddia ve kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığın mağdura yönelik ifadeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, nezaket dışı ve kaba söz niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
B. 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun'a 7188 sayılı Kanun'la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa'nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun'un 7 ve 5271 sayılı Kanun'un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, nedenleriyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.01.2023 tarihinde karar verildi.