YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Sanığın hapis cezasının seçenek yaptırımlar yönünden değerlendirilmemesinin bozma sebebi teşkil edeceği hk.

Karar Özeti

D. Seçenek Yaptırımlar Yönünden

Sanığın 22.03.2016 tarihli duruşmadaki lehe hükümlerin uygulanması talebinin, 5237 sayılı Kanun'un 50. maddesindeki hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesini de kapsadığı gözetilerek, sanık hakkında hakaret, tehdit ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerde, 5271 sayılı Kanun'un 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, seçenek yaptırımlar yönünden kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

Karar

YARGITAY

 

4. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2020/28053

 

Karar Numarası: 2023/656

 

Karar Tarihi: 25.01.2023

 

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. HUKUKÎ SÜREÇ

 

A. ... Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.04.2016 tarihli ve 2015/544 Esas, 2016/228 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ve sanığa verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

 

B. ... Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.04.2016 tarihli ve 2015/544 Esas, 2016/228 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve ve 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ve sanığa verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

 

C. ... Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.04.2016 tarihli ve 2015/544 Esas, 2016/228 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun'un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına ve sanığa verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

 

Tebliğnamede hakaret, tehdit, kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin onanması yönünde görüş bildirilmiştir.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

 

Sanık müdafiinin temyiz isteği,

 

1. Sanık hakkında usul ve yasaya aykırı karar verildiğine,

 

2. Hükmolunan netice ceza yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, ertelenmesine ceya adlî para cezasına çevrilme gibi seçenek yaptırımlara karar verilmesi gerektiğine,

 

3. Sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak somut ve inandırıcı delillerin dosyada mevcut olmadığına, sanık cezalandırılırken beyanları esas alınan tanık ... ile sanık arasında olay esnasında ve öncesine dayalı husumet oluştuğuna, tanık ...'nin beyanlarının taraflı ve çelişkili olduğuna, katılan ve tanığın sanığa sataştığına ama olayı başka gören olmadığı için sanığın bu durumu ispatlayamadığına, yaşanan olayların başlangıcı ve gelişmesi değerlendirildiğinde tanık ve katılanın beyanlarının hayatın olağan akışına aykırı olduğuna, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine,

 

4. Suçlamaları kabul etmemekle birlikte sanığın meşru müdafaa ve en kötü ihtimalle zaruret hali koşulları altında hareket ettiğine, katılan ve tanığın birlikte hareket ederek sanığa karşı suç işlediklerine, sanığın da kendini koruma içgüdüsü ile hareket ettiğine ama tehdit ve hakaret suçlarını işlemediğine, durduk yere sanığın üzerine atılı suçları işlemesini gerektirecek herhangi bir gerekçe ve neden bulunmadığına,

 

5. Vesaire,

 

İlişkindir.

 

III. OLAY VE OLGULAR

 

1. 21.09.2015 tarihinde ... Şeker Farbikası'na gelen sanığın traktörünün römorkunun takılması için katılandan ve tanık ...'den yardım istediği, tanığın yardım etmek istememesi üzerine sanığın tanığın üzerine yürümek istediği, sanığın tanık ile kendisini ayırmak isteyen katılana hitaben ''Sen karışma a...na koyduğum.'' diyerek hakaret ettiği ve katılanın yüzüne yumrukla vurduğu, katılanın bu durumu amirlerine bildirmek için gideceği sırada sanığın yeniden gelerek katılana kafa attığı ve ''Bu a...na koyduğum buradan gidecek.'' dediği, sanığın 22.09.2015 tarihinde tekrar fabrikaya geldiğinde katılana hitaben ''Seni s...ceğim, sana zarar vermezsem ceza bana haram olsun, senin a...na koyacağım, infazım yansa da seni öldürmeden içeri girmeyeceğim.'' dediği, katılanın fabrikanın idari bölümünün önünden geçerken de sanığın yine ''Bunun a...na korum.'' şeklinde bağırıdığını duyduğu anlaşılmıştır.

 

2. Sanığın, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği yönünde savunma yaptığı anlaşılmıştır.

 

3. Katılanın her aşamadaki anlatımları istikrarlı olup tanık ...'nin anlatımlarının katılan beyanı ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir.

 

4. Katılan hakkında tanzim edilen ... Devlet Hastanesinin 22.09.2015 tarihli adlî muayene raporunda katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralandığı belirtilmiştir.

 

5. Sanık hakkında tanzim edilen ... Devlet Hastanesinin 22.09.2015 tarihli adlî muayene raporunda sanıkta herhangi bir darp cebir izine rastlanmadığı belirtilmiştir.

 

6. Sanığın güncel adlî sicil kaydı dava dosyasında mevcuttur.

 

IV. GEREKÇE

 

A. Sanık Hakkında Beraat Kararı Verilmesi Gerektiği Yönünden

 

Katılanın her aşamadaki tutarlı beyanı ve bu beyanla uyumlu tanık ...'nin anlatımları ile katılan hakkında tanzim olunan adlî muayene raporu karşısında sanığın eylemlerinin sübuta erdiği belirlenmekle, sanık hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

B. Meşru Savunma Ve Zorunluluk Hali Yönünden

 

Sanık her ne kadar önce katılanın kendisine yumruk salladığını kendisi geriye çekildiği için isabet etmediğini akabinde tanık ...'nin kendisini kolları ile tuttuğunu ve ancak katılanın attığı yumruğun kafasını sıyırdığını savunmuş ise de; katılan beyanı ile tanık ...'nin anlatımları, katılan ile sanık hakkında tanzim olunan adlî muayene raporlarının içeriği ve olayda ilk saldırının katılandan geldiği hususunda sanığın soyut iddiası dışında herhangi bir somut delilin yokluğu karşısında, ilk saldırının sanıktan geldiğinin anlaşılması nedeniyle sanığın eyleminin meşru savunma veya zorunluluk hali hükümleri kapsamında bulunmadığı belirlendiğinden, hükümlerde bu yönlerden hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

C. Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Yönünden

 

Mahkemece sanık hakkında hükmolunan netice cezanın, 5237 sayılı Kanun'un 51 inci maddesinin birinci fıkrası gereği ertelenmesine ve 5271 sayılı Kanun'un 231 inci maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceği hususunun değerlendirilerek;

 

"Sanığın sabıka kaydı da göz önüne alınarak sanığın ileride suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde kanaat oluşmadığından ..."

 

Şeklindeki yerinde, yeterli ve kanunî gerekçeye istinaden erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının verilmediği anlaşılmakla, hükümlerde bu yönleriyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

D. Seçenek Yaptırımlar Yönünden

 

Sanığın 22.03.2016 tarihli duruşmadaki lehe hükümlerin uygulanması talebinin, 5237 sayılı Kanun'un 50. maddesindeki hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesini de kapsadığı gözetilerek, sanık hakkında hakaret, tehdit ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerde, 5271 sayılı Kanun'un 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, seçenek yaptırımlar yönünden kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

 

E. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden

 

6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen 5237 sayılı Kanun'un 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi kapsamındaki tehdit suçu uzlaştırma kapsamına alınmış olmakla, 5237 sayılı Kanun'un ikinci ve yedinci maddeleri de gözetilip, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre tehdit suçu yönünden sanığın hukuki durumunun bu kapsamda yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.

 

V. KARAR

 

Gerekçe bölümünde (D) ve (E) bentlerinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeminin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

 

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

25.01.2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 115 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor