YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Polise karşı “aval aval bakma” şeklindeki söylemin hakaret olmadığı hk.

Karar Özeti

Ancak;

Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda; dosya içerisindeki 14/11/2013 tarihli güvenlik kamerası görüntü çözüm tutanağı ile mavi tişörtlü şahsın komisere hitaben “...aval aval bakıyordun böyle” ve siyah kunduralı yeşil tişörtlü şahsın “...o parayı g.tüne sokacağım senin” dediklerinin ve 03/09/2013 tarihli CD çözüm tutanağı ile mavi tişörtlü şahsın sanık ... olduğunun belirlendiği, sanık ...’un müştekiye yönelttiği sözlerin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,

Karar

YARGITAY

 

4. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2021/31575

 

Karar Numarası: 2022/26709

 

Karar Tarihi: 30.12.2022

 

KARAR

 

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ile temyiz sebebine göre, dosya görüşüldü:

 

A) Görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen temyiz talebinin reddine dair 07/09/2020 tarihli ek kararın temyizinde;

 

5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge adliye mahkemesi kararlarının temyiz edilmesinin mümkün olmaması ve atılı suçun 7188 sayılı Kanun’un 29. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na eklenen 286. maddenin 3. fıkrasında yer alan temyiz edilebilecek suçlar arasında düzenlenmemesi karşısında; Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararının kesin nitelikte olduğu ve temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nin 296/1. maddesi uyarınca reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi’nin 07/09/2020 tarihli ek kararında bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik sanık ... müdafisinin 5271 sayılı CMK’nın 296/2 ve 298. maddeleri uyarınca TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,

 

B) Hakaret suçundan kurulan hükümlerin temyizinde ise;

 

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından CMK'nın 288 ve 294. maddeleri kapsamında sanık müdafisinin belirttiği hukuka aykırılık nedenleri ile CMK’nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri de gözetilerek, yapılan değerlendirmede:

 

Hukuka aykırılıkların düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik sanık müdafisinin temyizinin; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, eksik inceleme neticesinde verildiğine, sanığın beraatinin gerektiğine, müştekilerin sayısı nazara alındığında sanığın atılı suçu işlemesine elverişli koşulların gerçekleşmediğine, bu hususların müşteki ve tanık beyanları ile sabit olduğuna, tanıkların beyanları dikkate alındığında müştekiler ile sanık arasında husumet olduğuna, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık hakkında lehe hükümlerin uygulanmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, cezanın ertelenmesi, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi, takdiri indirim uygulanması hususlarının tartışılmadığına, eksik soruşturma nedeniyle delillerin tamamının toplanmadığına, şartları oluştuğu halde sanık hakkında takdiri indirimin uygulanmadığına, müştekilerin görev arkadaşı olması sebebiyle ağız birliği yaptıklarına, olayın oluş şeklinin sanık anlatımı ile örtüştüğüne, müştekilerin kendi görevlerinden kaynaklı sanığa yönelik işlem yaptıklarına, bu hususlar dikkate alınmadan hüküm kurulduğuna, sanığın mağdur konumunda olduğuna, ilk derece mahkemesince hakaret suçundan hükmolunan hapis cezalarının Bölge Adliye Mahkemesince adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği halde görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümde hiçbir düzeltmenin yapılmayarak kararın kendi içinde çeliştiğine yönelik olduğu,

 

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

 

1) Sanık hakkında müştekiler ... ve ...’a yönelik hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;

 

Sanığa yükletilen müştekiler ... ve ...’a yönelik hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,

 

Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,

 

Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,

 

Hükümde bozmayı gerektirecek bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi hükmünün tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE,

 

2) Sanık hakkında müşteki ...’ye yönelik hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

 

Ancak;

 

Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda; dosya içerisindeki 14/11/2013 tarihli güvenlik kamerası görüntü çözüm tutanağı ile mavi tişörtlü şahsın komisere hitaben “...aval aval bakıyordun böyle” ve siyah kunduralı yeşil tişörtlü şahsın “...o parayı g.tüne sokacağım senin” dediklerinin ve 03/09/2013 tarihli CD çözüm tutanağı ile mavi tişörtlü şahsın sanık ... olduğunun belirlendiği, sanık ...’un müştekiye yönelttiği sözlerin, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,

 

Kanuna aykırı, sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın ... Asliye Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 30/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 135 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor