2. Sanığın aşamalardaki ifadelerinde mağdurun kendi çocuğu olduğunu savunması, müştekinin bu konuda herhangi bir itiraz ileri sürmemesi ve mağdura ait nüfus kaydında sanığın mağdurun babası olarak görünmesi karşısında, olay tarihi itibarıyla üç yaşı içerisindeki mağdurun biyolojik babası olduğu hususunda bir tereddüt bulunmayan ve aralarında kan bağı bulunan sanığın, mağdura yönelik eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 234 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/4508
Karar Numarası: 2023/683
Karar Tarihi: 21.02.2023
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 ... maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 ... maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ceylanpınar Cumhuriyet Başsavcılığının 26.03.2014 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) ve (f) bentleri ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Ceylanpınar Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.10.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) ve (f) bentleri, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği;
1.Mahkemenin yeteri kadar araştırma ve inceleme yapmadan karar verdiğine,
2. İddia edildiği gibi çocuğunu kaçırmadığına,
3. Daha sonra çocuğu annesine teslim ettiğine,
Ve somut bir nedene dayanmayan diğer temyiz itirazlarına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Dava konusu olay, sanığın aralarında resmi nikah bulunmaksızın birlikte yaşadıkları müşteki ... ile müşterek çocukları olan mağdur ...'i parkta oynattığı sırada, müştekinin bilgisi ve rızası dışında onu İzmir İlinden alarak Ceylanpınar İlçesine götürmesi ve yaklaşık 15 ... sonra polis marifetiyle müştekiye teslim etmesine ilişkindir.
2. Mağdurun annesi müşteki ...'nın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazmış olduğu şikayet dilekçesi dosyada mevcuttur.
3. Sanığın ... dahilinde mağdur çocuk ...'i, polis marifetiyle annesi müşteki ...'ya teslim ettiğine ilişkin 17.11.2013 tarihli teslim tesellüm tutanağı tanzim olunmuştur.
4. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kayıtlarından temin olunan güncel nüfus kayıt örneğine göre, mağdurun ... hanesinde sanığın kayıtlı olduğu görülmüştür.
IV. GEREKÇE
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
2. Sanığın aşamalardaki ifadelerinde mağdurun kendi çocuğu olduğunu savunması, müştekinin bu konuda herhangi bir itiraz ileri sürmemesi ve mağdura ait nüfus kaydında sanığın mağdurun babası olarak görünmesi karşısında, olay tarihi itibarıyla üç yaşı içerisindeki mağdurun biyolojik babası olduğu hususunda bir tereddüt bulunmayan ve aralarında kan bağı bulunan sanığın, mağdura yönelik eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 234 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan nedenle Ceylanpınar Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.10.2015 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı
Kanun’un 321 ... maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.02.2023 tarihinde karar verildi.