Tüm dava dosyasına göre; Sanığın, mağduru olduğu Espiye Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/363 Esas sayılı dosyasında 02.12.2014 tarihli celsesinde müşteki olarak dinlendiği bir önceki kolluk beyanından farklı olarak mağdurun olay günü göğsüne silah dayamadığını ve şikayetçi olmadığını beyan ettiği, bu beyan üzerine sanık hakkında iftira suçundan suç duyurusunda bulunulduğu ancak toplanan delillere göre Espiye Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/363 Esas sayılı dosyası sanığı ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğundan iftira suçunun yasal unsurları oluşmadığından bahisle beraat kararı verilip yalan tanıklık suçundan suç duyurusunda bulunmasına karar verilmesi üzerine, temyize konu dava da sanık hakkında yalan tanıklık suçundan her ne kadar mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; sanığın kolluk ve mahkeme beyanlarının müşteki sıfatıyla alındığı 5271 sayılı Kanun'un 236 ncı maddesi uyarınca tanık olarak dinlenmediği ve yemin ettirilmediği ve aynı Kanun'un 53 üncü maddesindeki hususların kendisine hatırlatılmadığı, bir bütün olarak değerlendirildiğinde; somut olayda sanık üzerine atılı yalan tanıklık suçunun unsurları oluşmadığı halde beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmiş olması hukuka aykırı bulunmuştur.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/16141
Karar Numarası: 2023/471
Karar Tarihi: 14.02.2023
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 ... maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 ... maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Espiye Cumhuriyet Başsavcılığı' nın 28.09.2015 tarih ve 2015/532 sayılı iddianamesi ile sanığın yalan tanıklık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanun'un(5237 sayılı Kanun) 272 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılması için kamu davasının açıldığı anlaşılmıştır.
2. Espiye Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.02.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında yalan tanıklık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 272 nci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci ve 50 nci maddesinin birinci fıkrası (a) bendi uyarınca 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık, suçun unsurlarının oluşmadığına, suçun failinin tanık olması gerektiğine kendisinin müşteki olarak beyanda bulunduğuna kararın hakkaniyete kanunilik ilkesine ve ... yargılanmaya aykırı olduğu gibi sebeplerle hükmü temyiz ettiği anlaşılmıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, Espiye Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/363 Esas sayılı dosyasında 02.12.2014 tarihli celsesinde sanığın önceki beyandan farklı beyanda bulunmak suretiyle yalan tanıklık suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
2. Espiye Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/363 Esas sayılı dava dosyasında, mağdur ...' nın sanık olduğu ve bu dava dosyası sanık ...'a karşı( ilgili dava da mağdur) silahla tehdit suçundan mahkumiyet hükmü verildiği anlaşılmıştır.
3. Espiye Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/363 Esas sayılı dava dosyasında, sanık ...'nın müşteki olarak dinlenildiği ve tanık olarak dinlenilmediğinden 5271 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesi gereği yemin ettirilmediği tespit edilmiştir.
4. Espiye Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/282 Esas sayılı dava dosyasında sanık ... hakkında iftira suçundan beraat kararı verildiği ve yalan tanıklık suçu oluşturma ihtimaline binaen suç duyurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Tüm dava dosyasına göre; Sanığın, mağduru olduğu Espiye Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/363 Esas sayılı dosyasında 02.12.2014 tarihli celsesinde müşteki olarak dinlendiği bir önceki kolluk beyanından farklı olarak mağdurun olay günü göğsüne silah dayamadığını ve şikayetçi olmadığını beyan ettiği, bu beyan üzerine sanık hakkında iftira suçundan suç duyurusunda bulunulduğu ancak toplanan delillere göre Espiye Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/363 Esas sayılı dosyası sanığı ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğundan iftira suçunun yasal unsurları oluşmadığından bahisle beraat kararı verilip yalan tanıklık suçundan suç duyurusunda bulunmasına karar verilmesi üzerine, temyize konu dava da sanık hakkında yalan tanıklık suçundan her ne kadar mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; sanığın kolluk ve mahkeme beyanlarının müşteki sıfatıyla alındığı 5271 sayılı Kanun'un 236 ncı maddesi uyarınca tanık olarak dinlenmediği ve yemin ettirilmediği ve aynı Kanun'un 53 üncü maddesindeki hususların kendisine hatırlatılmadığı, bir bütün olarak değerlendirildiğinde; somut olayda sanık üzerine atılı yalan tanıklık suçunun unsurları oluşmadığı halde beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmiş olması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Espiye Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.02.2016 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 ... maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.02.2023 tarihinde karar verildi.