5271 sayılı Kanun'un 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında, kişiye suçu işlerken rastlanması veya suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması hallerinde, herkesin geçici olarak yakalama yapabileceği belirtilmiş olup yakalama hakkının kullanılmasına yönelik eylemler 5237 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesine göre hakkın kullanılması kapsamında kabul edilmiştir. Somut olayda, sanıklar, ... ve ...'nun hırsız olduğunu düşündükleri katılanı yakalayarak araca bindirdikleri, temyiz dışı sanık ... ...'in bulunduğu mahalleye getirdikleri, araçtan indirdikten sonra sanık ... Sofuğlu ve ... ile temyiz dışı sanık ... ...'in tokat atarak, sanık ...'nun ise bıçakla yaralayarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden oldukları anlaşılmıştır. Bu itibarla, 5271 sayılı Kanun'un 90 ıncı maddesi kapsamında yakalama hakları bulunan sanıkların, katılanı, kaçmasını engellemek amacıyla araca bindirerek Polis Merkezine götürerek görevlilere teslim etmek yerine başka bir yere götürdükten sonra araçtan indirerek darp ettiklerinin anlaşılması karşısında, eylemlerinin bir bütün olarak cebir kullanmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilerek sanık ... hakkında 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi, sanık ... hakkında ise, 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri uyarınca mahkumiyet kararları yerine beraat kararları verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/3691
Karar Numarası: 2023/480
Karar Tarihi: 14.02.2023
Kasten yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ... ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dava açılmadığı tespit edilerek sanıklar ... ve ... ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 ... maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 ... maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 17.09.2014 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle dava açılmıştır.
2. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli kararı ile sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraat kararları verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz sebepleri, atılı suçun unsurlarının oluştuğuna, sanıkların cezalandırılmaları gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, mahallede hırsızlık yapıldığını duymaları üzerine hırsızları yakalamak için aramaya koyulan sanıklar ... ve ...'nun, hırsız olduğunu düşündükleri katılanı yakalayarak sanık ...'nun aracına bindirdikleri, temyiz dışı sanık ...'in bulunduğu yere getirerek darp ettikten sonra sanık ...'nun bıçakla yaralaması üzerine hastaneye götürerek tedavisini yaptırdıkları iddiasına ilişkindir.
2. Görevlilerce düzenlenen 26.10.2015 tarihli adli muayene raporunda, ... tehlikesinin olmadığı,
3. Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 26.10.2015 tarihli adli muayene raporunda ise, yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olduğu, kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı belirtilmiştir.
4. Katılan aşamalardaki anlatımlarında özetle, arkadaşını ziyaret amacıyla Etlik semtine gitmek için otobüsten indikten sonra, sanıklar ... ve ...'nun zorla bir araca bindirerek ... mahallesi civarında indirdiklerini, yanlarına temyiz dışı sanık ... ...'in geldiğini, tokat atmak suretiyle hep birlikte darp ettiklerini, daha sonra sanık ...'nun bıçakla bacağından yaraladığını, diğer sanıkların sanık ...'ya kızarak hastaneye götürdüklerini ve hırsızlık yapmadığını beyan etmiştir.
5. Sanık ... aşamalarda özetle, komşusunun hırsız var diyerek bağırması üzerine, hırsızlık yapan iki şahsı sırtlarında çuvalla kaçarken gördüğünü, hırsızları kovalamaya başladığında çuvalları bırakarak kaçtıklarını, yanına daha önceden tanımadığı sanık ...'nun aracıyla geldiğini, birlikte hırsızı aramaya başladıklarını, bir süre sonra hırsızlardan siyah montlu olanı gördüklerini, yakaladıktan sonra araca bindirerek temyiz dışı sanık ... ...'in bulunduğu yere getirdiklerini, bıçakla yaralandıktan sonra hastaneye götürmek istediklerinde katılanın gitmek istemediğini,
6. Sanık ..., aşamalarda özetle, mahallede hırsızlık olduğunu, hırsızlık yapan şahsı aracıyla aradıklarını, daha önceden tanımadığı sanık ...'nun yakaladığı katılanı karakola götürmek amacıyla araca bindirdiklerini, mahalleye geldiklerinde mahalle sakinlerinin zorla katılanı araçtan indirdiklerini, kaçmaya çalıştığında korkutmak amacıyla meyve bıçağını savurduğunda katılanın bacağına geldiğini, yaralanması üzerine hastaneye götürdüklerini,
7. Temyiz dışı sanık ... ... aşamalarda özetle, mahallelerindeki bir evde hırsızlık yapıldığını duyması üzerine dışarı çıktığında iki kişinin ellerindeki eşyaları bırakarak kaçtığını gördüğünü, bir süre sonra sanık ... Sofuğlu'nun kaçan hırsızı yakalayarak bulunduğu yere getirdiğini ifade etmiştir.
IV. GEREKÇE
5271 sayılı Kanun'un 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında, kişiye suçu işlerken rastlanması veya suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması hallerinde, herkesin geçici olarak yakalama yapabileceği belirtilmiş olup yakalama hakkının kullanılmasına yönelik eylemler 5237 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesine göre hakkın kullanılması kapsamında kabul edilmiştir. Somut olayda, sanıklar, ... ve ...'nun hırsız olduğunu düşündükleri katılanı yakalayarak araca bindirdikleri, temyiz dışı sanık ... ...'in bulunduğu mahalleye getirdikleri, araçtan indirdikten sonra sanık ... Sofuğlu ve ... ile temyiz dışı sanık ... ...'in tokat atarak, sanık ...'nun ise bıçakla yaralayarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden oldukları anlaşılmıştır. Bu itibarla, 5271 sayılı Kanun'un 90 ıncı maddesi kapsamında yakalama hakları bulunan sanıkların, katılanı, kaçmasını engellemek amacıyla araca bindirerek Polis Merkezine götürerek görevlilere teslim etmek yerine başka bir yere götürdükten sonra araçtan indirerek darp ettiklerinin anlaşılması karşısında, eylemlerinin bir bütün olarak cebir kullanmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilerek sanık ... hakkında 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi, sanık ... hakkında ise, 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri uyarınca mahkumiyet kararları yerine beraat kararları verilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde belirtilen nedenle Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.10.2015 tarihli kararına yönelik katılan vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden, hükümlerin 1412 sayılı Kanun’un 321 ... maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.02.2023 tarihinde karar verildi.