YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verileceği hk.

Karar Özeti

3. 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin, inceleme konusu ile ilgili olan yedinci fıkrası;

"...

(7) Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.

...”

Şeklinde düzenlenmiştir.

Karar

YARGITAY

 

8. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2021/12846

 

Karar Numarası: 2023/565

 

Karar Tarihi: 15.02.2023

 

1. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 30.06.2010 tarihli ve 2010/39691 Soruşturma, 2010/13313 Esas sayılı iddianamesi ile hükümlü hakkında 24.06.2010 tarihinde mağdur ... ...'a karşı işlediğinden bahisle başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 268 ... maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 267 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca açılan davada yapılan yargılama neticesinde Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.10.2011 tarihli ve 2010/348 Esas, 2011/588 Karar sayılı kararı ile başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan 5237 sayılı Kanun'un 268 ... maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 267 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, 58 ... maddesi uyarınca hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeden 25.11.2011 tarihinde kesinleşmiştir.

 

2. a) Hükümlü hakkında yine 24.06.2010 tarihinde mağdur ... ...'a karşı başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu işlediğinden bahisle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 30.06.2010 tarihli ve 2010/39695 Soruşturma, 2010/13290 Esas sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Kanun'un 268 ... maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 267 nci maddesinin birinci fıkrası, 269 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca açılan davada yapılan yargılama neticesinde Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.12.2012 tarihli ve 2010/343 Esas, 2012/1638 Karar sayılı kararı ile başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan 5237 sayılı Kanun'un 268 ... maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 267 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiş ve bu kararın Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 02.07.2014 tarihli ve 2014/1849 Esas, 2014/8122 Karar sayılı kararı ile;

 

"Sanığa atılı “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma” suçunun oluşabilmesi için, failin işlemiş olduğu bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla hareket etmesi gerektiği, somut olayda ise; dilencilik yaptığı ihbar olunan ve aynı zamanda başka suçlar nedeniyle hakkında yakalama kararı bulunan sanığın olay yerine gelen görevli polis memurları tarafından kimliğini ibraz etmesi istendiğinde kendisini ... ... olarak tanıtarak kamu görevlisine kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK’nın 206. maddesinde tanımlanan “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

 

Kabule göre de;

 

Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,"

 

Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

 

b) Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.12.2014 tarihli ve 2014/623 Esas, 2014/696 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan 5237 sayılı Kanun'un 206 ncı maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 ay 15 ... hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, 58 ... maddesi uyarınca hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeden 03.03.2015 tarihinde kesinleşmiştir.

 

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 28.04.2021 tarihli ve 2021/7427 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.06.2021 tarihli ve KYB-2021/63736 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. İSTEM

 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.06.2021 tarihli ve KYB-2021/63736 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

 

“1-Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 24/06/2010 tarihli başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 30/06/2010 tarihli ve 2010/13390 esas sayılı iddianame ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda, Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/12/2012 tarihli ve 2010/343 esas, 2012/1638 sayılı kararı ile mahkûmiyet kararı verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine, yargılamaya konu eylemin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturacağı gerekçesiyle anılan kararın Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 02/07/2014 tarihli ve 2014/1849 esas, 2014/8122 karar sayılı ilâmı ile bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda, Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/12/2014 tarihli ve 2014/623 esas, 2014/696 sayılı kararı ile sanığın, değişen suç vasfına göre resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve bahsi geçen kararın 03/03/2015 tarihinde kesinleştiği cihetle, olayın ve taraflarının aynı olduğu eylem sebebiyle incelemeye konu dosyadan sanık hakkında mükerrer yargılama yapılarak hüküm kurulmasında,

 

2- Kabule göre de; somut olayda dilencilik yaptığı ihbar olunan ve aynı zamanda başka suçlar nedeniyle de hakkında yakalama kararı bulunan sanığın olay yerine gelen görevli polis memurlarının kimliğini ibraz etmelerini istemesi üzerine, kendisinin kimlik bilgilerini gizlemek suretiyle mağdurun kimlik bilgilerini vererek mağdur adına adli rapor ve soruşturmaya dair bir takım tutanaklar düzenlenmesine neden olmak şeklindeki eyleminin aynı Kanun’un 206. maddesinde tanımlanan “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde iftira suçundan mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.”

 

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

 

II. GEREKÇE

 

1. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 30.06.2010 tarihli ve 2010/39691 Soruşturma, 2010/13313 Esas sayılı iddianamesi ile hükümlü hakkında 24.06.2010 tarihinde mağdur ... ...'a karşı işlediğinden bahisle başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan 5237 sayılı Kanun'un 268 ... maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 267 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca düzenlenen iddianamenin 21.07.2010 tarihinde kabülüne karar verilerek, yapılan yargılama neticesinde Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.10.2011 tarihli ve 2010/348 Esas, 2011/588 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 268 ... maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 267 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, 58 ... maddesi uyarınca hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeden 25.11.2011 tarihinde kesinleşmiştir.

 

2. a) Hükümlü hakkında 24.06.2010 tarihinde mağdur ... ...'a karşı başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu işlediğinden bahisle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 30.06.2010 tarihli ve 2010/39695 Soruşturma, 2010/13290 Esas sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Kanun'un 268 ... maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 267 nci maddesinin birinci fıkrası, 269 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca düzenlenen iddianamenin 12.07.2010 tarihinde kabulüne karar verilerek, yapılan yargılama neticesinde Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.12.2012 tarihli ve 2010/343 Esas, 2012/1638 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 268 ... maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 267 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiş ve bu kararın Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 02.07.2014 tarihli ve 2014/1849 Esas, 2014/8122 Karar sayılı kararı ile;

 

"Sanığa atılı “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma” suçunun oluşabilmesi için, failin işlemiş olduğu bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla hareket etmesi gerektiği, somut olayda ise; dilencilik yaptığı ihbar olunan ve aynı zamanda başka suçlar nedeniyle hakkında yakalama kararı bulunan sanığın olay yerine gelen görevli polis memurları tarafından kimliğini ibraz etmesi istendiğinde kendisini ... ... olarak tanıtarak kamu görevlisine kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK’nın 206. maddesinde tanımlanan “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,

 

Kabule göre de;

 

Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,"

 

Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

 

b) Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.12.2014 tarihli ve 2014/623 Esas, 2014/696 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 206 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca hükümlü hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan 2 ay 15 ... hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, 58 ... maddesi uyarınca hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeden 03.03.2015 tarihinde kesinleşmiştir.

 

3. 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin, inceleme konusu ile ilgili olan yedinci fıkrası;

 

"...

(7) Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.

 

...”

 

Şeklinde düzenlenmiştir.

 

4. 5271 sayılı Kanun'un 309 uncu maddesinin, inceleme konusu ile ilgili olan birinci fıkrası;

 

"Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

 

..."

 

Şeklinde düzenlenmiştir.

 

5. Bu düzenlemeler karşısında inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde;

 

a) Hükümlü hakkında aynı eylem sebebiyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 30.06.2010 tarihli ve 2010/39695 Soruşturma, 2010/13290 Esas sayılı, 5237 sayılı Kanun'un 268 ... maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 267 nci maddesinin birinci fıkrası, 269 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca düzenlenen ve 12.07.2010 tarihinde kabulüne karar verilen iddianame ile Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/343 Esas sayılı dava dosyası ile yargılama yapılmakta iken tarafları ve konusu aynı olan Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 30.06.2010 tarihli ve 2010/39691 Soruşturma, 2010/13313 Esas sayılı 5237 sayılı Kanun'un 268 ... maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 267 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca düzenlenen iddianamenin 21.07.2010 tarihinde kabülüne karar verildikten sonra yargılamaya devam edilmek suretiyle sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir. İddianamenin kabul tarihi itibariyle mükerrer dava niteliğinde olup Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesine açılan ikinci kamu davasının 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

 

b) Kabule göre de; Olay tarihinde dilencilik yaptığı sırada kolluk görevlileri tarafından durdurulan ve kimlik bilgilerinin sorulması üzerine mağdurun kimlik bilgilerini vermesi nedeniyle adli rapor ve kolluk tutanaklarının mağdurun kimlik bilgileri ile düzenlenmesine sebebiyet veren sanığın, parmak izi incelemesi neticesinde ... kimlik bilgileri ortaya çıkmıştır. Bu hali ile sanığın eylemi, 5237 sayılı Kanun'un 206 ncı maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturacaktır.

 

III. KARAR

 

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

 

2. Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.10.2011 tarihli ve 2010/348 Esas, 2011/588 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

 

3. Bozma kararıyla kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesine açılan kamu davasının mükerrer dava olması nedeniyle 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin yedinci fıkrası gereğince REDDİNE, sanık hakkında mahkemece hükmedilen bu CEZANIN KALDIRILMASINA VE İNFAZ EDİLMEMESİNE,

 

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.02.2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 131 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor