Somut olayda ise; sanığın katılanın taraf olduğu ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/21 D.İş sayılı dosyasında kadastro teknisyeni ... ile birlikte bilirkişi olarak görevlendirildiği, mahkemece yapılan keşif sonucunda inşaat mühendisi olan sanık ile kadastro teknisyeni fen bilirkişisi ....’ın ayrı ayrı rapor düzenleyip mahkemeye sundukları, sanığın suça konu raporu mahkemece yetersiz bulunup bilirkişi olan sanığa suça konu raporla ilgili açıklama yapma veya ek rapor sunma olanağı da tanınmadan mahkemece aynı hususlarla ilgili bu sefer bir mimar, iki inşaat mühendisi ve bir hukukçu dört kişiden oluşan yeni bilirkişi heyetine inceleme yaptırılıp yeni bir rapor alındığı, hatta bu bilirkişi heyetinin raporunda da eksiklikler bulunup ek rapor istendiği olayda, sanığın mahkemenin kendisinden istediği hususlarla ilgili düzenlediği suça konu raporda, taşınmazlarla ilgili gerekli incelemeyi ve ölçümleri yaparak ve fotoğraflarını da çekip sekiz başlık altında tespitlerde bulunduğu ve kendi mesleki bilgi ve tecrübesiyle kanaatini açıkladığı, mahkemece sanığın raporu yetersiz bulunarak bu defa ek bilirkişi raporu istenerek var ise eksikliklerin giderilmesi mümkün iken böyle yapılmayarak yeni bilirkişi heyetinden aynı hususlarla ilgili yeni bir rapor istenmesi, sanığın kasten eksik rapor verdiğini göstermeyeceği, dolayısıyla atılı suçu işlediği sabit olmayan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/19605
Karar Numarası: 2022/19914
Karar Tarihi: 27.12.2022
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TCK.nın 276/1. maddesinde düzenlenen gerçeğe aykırı bilirkişilik suçu, yetkili merci, kişi veya kurul tarafından bilirkişi olarak atanan kişinin, bu görevinde gerçeğe aykırı olarak mütalaa, düşünce açıklaması ile işlenmektedir.
Gerçeğe aykırı mütalaa verilmesi fiili, gerçeğin tümüyle gizlenip açıklanmaması, gerçeğin kısmen açıklanması veya gerçeğin kısmen veya tamamen değiştirilerek açıklanması suretiyle oluşmaktadır. Yani bilirkişinin, incelemeye konu işi gerektiği gibi incelenmeksizin ya da incelemesine karşın elde ettiği bilgi ve bulguları olduğu gibi değil de farklı oran, miktar ve nitelikte göstererek gerçeğe aykırı görüş açıklaması halinde de suç oluşacaktır.
Somut olayda ise; sanığın katılanın taraf olduğu ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/21 D.İş sayılı dosyasında kadastro teknisyeni ... ile birlikte bilirkişi olarak görevlendirildiği, mahkemece yapılan keşif sonucunda inşaat mühendisi olan sanık ile kadastro teknisyeni fen bilirkişisi ....’ın ayrı ayrı rapor düzenleyip mahkemeye sundukları, sanığın suça konu raporu mahkemece yetersiz bulunup bilirkişi olan sanığa suça konu raporla ilgili açıklama yapma veya ek rapor sunma olanağı da tanınmadan mahkemece aynı hususlarla ilgili bu sefer bir mimar, iki inşaat mühendisi ve bir hukukçu dört kişiden oluşan yeni bilirkişi heyetine inceleme yaptırılıp yeni bir rapor alındığı, hatta bu bilirkişi heyetinin raporunda da eksiklikler bulunup ek rapor istendiği olayda, sanığın mahkemenin kendisinden istediği hususlarla ilgili düzenlediği suça konu raporda, taşınmazlarla ilgili gerekli incelemeyi ve ölçümleri yaparak ve fotoğraflarını da çekip sekiz başlık altında tespitlerde bulunduğu ve kendi mesleki bilgi ve tecrübesiyle kanaatini açıkladığı, mahkemece sanığın raporu yetersiz bulunarak bu defa ek bilirkişi raporu istenerek var ise eksikliklerin giderilmesi mümkün iken böyle yapılmayarak yeni bilirkişi heyetinden aynı hususlarla ilgili yeni bir rapor istenmesi, sanığın kasten eksik rapor verdiğini göstermeyeceği, dolayısıyla atılı suçu işlediği sabit olmayan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.