YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Sanıkların şoföre bıçak gösterip aracı sürmesini istediği ancak kısa bir süre sonra da aynı yere gelerek yakalandıkları olayda, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ceza verilebilir mi?

Karar Özeti

1. Müşteki ...'ün servis şoförlüğünü yaptığı aracı iş bitiminde sahibine teslim etmek istediği, aracı sahibinin ... önüne getirdiği esnada sanık ve arkadaşının araca bindiği, sanığın şoföre bıçak gösterip kendilerini istedikleri yere bırakması yönünde tehdit ettiği, diğer sanığın müştekinin arka koltuğuna oturduğu korkan müştekinin aracı hareket ettirip sokakta bir tur attığı olayları balkondan gören araç sahibi M.C' un polisi aradığı,bu esnada araçla tekrar ... önüne gelen şoförün aracı durdurduğu, önce sanık ...'in ardından diğer sanığın araçtan indiği, şoförün gaza bastığı sanıkların aracın önüne durdurmak için çıktığı ancak müştekinin olay yerinden hızla uzaklaştığı, bu sırada olay yerine intikal eden kolluk güçlerinin sanıkları yakaladığı olayda kişiyi hürriyetinden yoksun kılan sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 110 uncu maddesinde tanımlı etkinlik pişmanlık şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından mahkemenin kabulünde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Karar

YARGITAY

 

8. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/5027

 

Karar Numarası: 2023/303

 

Karar Tarihi: 06.02.2023

 

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 ... maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 ... maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

 

I. HUKUKÎ SÜREÇ

 

1. ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 13.08.2012 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında Kişiyi Hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanun'un (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası üçüncü fıkrasının (a-b) bentleri, 5237 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları 53 üncü ve 54 üncü maddenin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.

 

2. İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.03.2014 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi Hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkrasının birinci cümlesi ve 58 ... maddesi uyarınca 3 yıl 4 Ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ,tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

 

3. İstanbul Anadolu 2.Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.03.2014 tarihli kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 07.10.2021 tarihli ve 2019/3837 Esas, 2021/18724 Karar sayılı kararı ile "Sanıkların servis aracı kullanan mağdurun aracına binip bıçak çekip istedikleri yere kendilerini bırakması için tehdit ettikleri, mağdurun korkup aracı hareket ettirip bir tur attığı olayda atılı suçun tamamlandığı anlaşılmakla tebliğnamedeki suçun teşebbüs aşamasında kaldığına ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

 

Ulaşım araçlarının kaçırılması ve alıkonulması suçunun oluşması için cebir veya tehdit kullanarak veya hukuka aykırı başka bir davranışla ... ulaşım aracının hareket etmesini engelleme ya da durdurulması veya gitmekte olduğu yerden başka yere götürülmesi gerekmekte olup somut olayda müşteki ...'ün durmakta olan aracının yanına gelen sanıkların silahla tehdit ederek kendilerini söyledikleri yere bırakmasını istemeleri onunda tehdit altında bir süre araçla sanıkları dolaştırması şeklindeki eylemin kişi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsuru niteliğinde olup eylemin bir bütün olarak cebir, tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma olduğu gözetilmeden, ayrıca yazılı şekilde ... ulaşım araçlarını kaçırma ve alıkoyma suçundan da hüküm kurulması,

 

Kabule ve uygulamaya göre de;

 

Sanığın üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu silahla ve birden fazla kişi ile birlikte işlemesi karşısında, 5237 sayılı Kanun'un 3 ve 61 ... maddeleri gereğince ... ceza belirlenirken, aynı Kanunun 109/3-a-b maddesindeki birden fazla nitelikle halin gerçekleştiği gözetilerek, ... hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

 

4. İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.05.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında kişiyi Hürriyetinden yoksun kılma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları, 58 ... maddesinin altıncı, yedinci ve sekizinci fıkraları, 54 üncü maddenin birinci fıkrası ve

5271 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,müsadereye, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

 

Sanık müdafiinin temyiz istemi sanığın suç kastının bulunmadığına, araçtan kendiliğinden ve zor kullanmadan indiğine, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine, suçun manevi unsurunun oluşmadığına ilişkindir.

 

III. OLAY VE OLGULAR

 

1. Dava konusu olay, müşteki ...'ün şoförlüğünü yaptığı servis minübüsünü sahibine teslim etmek üzere ... mahallesine getirdiği sırada araca binen sanık ve arkadaşının müştekiye yaklaştıkları, sanık ...'nın bıçak çıkararak" birimizi Uğurmumcu'ya birimizi ... sahile bırakacaksın ölmek istemiyorsan" diyerek tehdit ettiği, sanığın arkadaşı olan diğer şahsın şoförün arka koltuğuna oturduğu, müştekinin aracı hareket ettirip sokakta bir tur attığı, aracı şoförün durdurduğu önce sanığın daha sonra arkadaşının araçtan indiği müştekinin aracı hareket ettirip hızla olay yerinden uzaklaştığı iddiasına ilişkindir.

 

2. Müşteki ...'ün şoförlüğünü yaptığı aracı sahibine teslim etmek üzere evinin önüne getirdiği esnada balkonda oturan aracın sahibi ... iki erkek şahsın araca bindiğini görmüş, durumdan şüphelenmiş ve emniyeti aramıştır.

 

3. Kolluk ihbar üzerine olay yerine intikal etmiş 24.07.2012 tarihli tutanağı düzenlemiş ve sanıkları yakalamıştır.

 

4. Sanığın üzerinden bir adet bıçak ele geçirilmiştir.

 

5. İlk derece mahkemesince sanığın atılı silahla cebir ve tehditle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu ve Ulaşım araçlarının kaçırılması ve alıkonulması suçunun işlediği kabul edilerek iki suçtan da cezalandırılmasına karar verilmiş, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına hükmedilmiştir.

 

IV. GEREKÇE

 

1. Müşteki ...'ün servis şoförlüğünü yaptığı aracı iş bitiminde sahibine teslim etmek istediği, aracı sahibinin ... önüne getirdiği esnada sanık ve arkadaşının araca bindiği, sanığın şoföre bıçak gösterip kendilerini istediklere yere bırakması yönünde tehdit ettiği, diğer sanığın müştekinin arka koltuğuna oturduğu korkan müştekinin aracı hareket ettirip sokakta bir tur attığı olayları balkondan gören araç sahibi M.C' un polisi aradığı,bu esnada araçla tekrar ... önüne gelen şoförün aracı durdurduğu, önce sanık ...'in ardından diğer sanığın araçtan indiği, şoförün gaza bastığı sanıkların aracın önüne durdurmak için çıktığı ancak müştekinin olay yerinden hızla uzaklaştığı, bu sırada olay yerine intikal eden kolluk güçlerinin sanıkları yakaladığı olayda kişiyi hürriyetinden yoksun kılan sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 110 uncu maddesinde tanımlı etkinlik pişmanlık şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından mahkemenin kabulünde hukuka aykırılık görülmemiştir.

 

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

 

2. İstanbul Anadolu 2.Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.05.2022 kararında, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen 5271 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca kazanılmış hak nedeniyle toplam cezanın 3 yıl 4 ay hapis cezası üzerinden infaz olunacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sonuç cezasının 3 yıl 4 ay hapis cezası olarak belirlenmesi ve hukuki dayanağı gösterilmeden takdiri indirim nedeninin uygulanması suretiyle cezanın belirlenmesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

 

V. KARAR

 

Gerekçe bölümünün (2) numaralı bendinde açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 2.Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.05.2022 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 ... maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün II nolu paragrafının üç numaralı bendine " sanığın" ibaresinden önce "5237 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrası" ibaresinin eklenmesi ve 4 numaralı bendinde yer ... "İLE CEZALANDIRILMASINA" ibaresinin çıkartılarak yerine "ÜZERİNDEN İNFAZ OLUNMASI" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

 

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.02.2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 142 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor