Somut olayda, sanık ...'ın diğer sanıklarla birlikte hürriyetinden yoksun kıldığı mağduru götürdüğü ağaçlık alanda, eline geçirdiği sopa ile darp ettiği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, TCK.nın 109/6. maddesinde "Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır." hükmü de gözetildiğinde, sanığın müştekinin üzerindeki hakimiyeti sona ermeden meydana gelen yaralama eyleminin müşteki hakkında düzenlenmiş olan kati raporda TCK.nın 87. maddesi "neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama" kapsamında bir yaralama belirtilmediği, müştekiye yönelik gerçekleştirilen eylemlerin bütün halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu nazara alınmadan, ayrıca dava konusu edilen kasten yaralama suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/582
Karar Numarası: 2022/18679
Karar Tarihi: 07.12.2022
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik, katılan vekili tarafından temyiz talebinde bulunulduğu görülmekle yapılan incelemede,
1- Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde,
Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, katılan vekilinin sanık hakkında eksik incelemeyle karar verildiğine, mağdurun sanığı teşhis ettiğine, sanığın cezalandırılması gerektiğine yönelik ve yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanıklar ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde,
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanık ... müdafinin kararın hukuka aykırı olduğuna, suç işleme kastıyla hareket etmediğine, olaydan habersiz olduğuna, suça iştirak etmediğine, şüpheden sanığın yararlanacağına, sanık ... müdafinin asıl amacının suç işlemek olmadığına, haksız tahrikten faydalanması gerektiğine, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmadığına dair, katılan vekilinin herhangi bir gerekçe içermeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince,
Ceza Genel Kurulu'nun 25.10.2018 gün ve 2016/7-127 Esas, 2018/482 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesine göre, hükmün konusu iddianamede gösterilen fiil olduğu, "Yargılamayı yapan mahkemenin fiilin hukuki niteliğini takdirde iddia ve savunmalarla bağlı olmadığı, Kanunun açık ve kesin olan bu hükmü karşısında, mahkemece sanığın yargılama sonucunda sabit kabul edilen fiilinin hukuksal niteliğine göre hüküm kurulmakla yetinilmesi gerekirken, fiil nitelik yönünden ikiye bölünerek, aynı fiilden dolayı iki ayrı mahkumiyet kararı verilmesi Ceza Muhakemesi Kanununa aykırılık oluşturacaktır."
Somut olayda, sanık ...'ın diğer sanıklarla birlikte hürriyetinden yoksun kıldığı mağduru götürdüğü ağaçlık alanda, eline geçirdiği sopa ile darp ettiği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, TCK.nın 109/6. maddesinde "Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır." hükmü de gözetildiğinde, sanığın müştekinin üzerindeki hakimiyeti sona ermeden meydana gelen yaralama eyleminin müşteki hakkında düzenlenmiş olan kati raporda TCK.nın 87. maddesi "neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama" kapsamında bir yaralama belirtilmediği, müştekiye yönelik gerçekleştirilen eylemlerin bütün halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu nazara alınmadan, ayrıca dava konusu edilen kasten yaralama suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.