Sanıklar ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde ise;
Katılanların enjeksiyon yaptırmak için suç tarihlerinde Özel Gelişim Çocuk Hastalıkları Merkezine geldiği, burada sanık ... tarafından her iki katılana hatalı enjeksiyon yapılması sonucu katılanlarda kas ve damar hasarı oluştuğu, sanıklardan ...'ın sorumlu hekim olmasına rağmen her iki enjeksiyon esnasında da sağlık merkezinde bulunmadığı, kendisine ait kaşenin diğer sanık doktor ... tarafından kullanıldığı, ...'ın da muayene ettiği hastalara ve yazdığı reçetelere sanık ...'ın mührünü bastığı ve onun yerine imza attığı iddia olunan dava konusu somut olayda;
Hükümden sonra 27/05/2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7406 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 14. maddesi ile 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'na eklenen Ek Madde 18 hükmündeki "Yükseköğretim Kanunu'nun 53. maddesinde yer alan soruşturma usulüne tabi olanlar hariç olmak üzere, kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle yapılan soruşturmalar hakkında 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Soruşturma izni, Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından verilir. Mesleki Sorumluluk Kurulu, özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensupları bakımından il sağlık müdürlüklerinde görevli başkan veya yardımcılarını da ön inceleme yapmak üzere görevlendirebilir. Soruşturma izni verilmesine ilişkin 4483 sayılı Kanun'un 7. maddesindeki süreler, iki kat olarak uygulanır. Mesleki Sorumluluk Kurulunun kararlarına karşı ... Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilebilir'' şeklindeki düzenleme karşısında; özel sağlık kuruluşunda doktor olarak görev yapan sanıklar hakkında görevleri sebebiyle işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı 4483 sayılı Kanun ile 3359 sayılı Kanun'un Ek Madde 18 hükmü uyarınca soruşturma izni istenmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
YARGITAY
5. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2021/6275
Karar Numarası: 2022/11705
Karar Tarihi: 05.10.2022
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... müdafin temyiz talebinin münhasıran vekalet ücretine yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Sanıklardan Sevinç Bilaloğlu'nun üzerine atılı taksirle yaralama, ...'nun üzerine atılı suç üstlenme, ... ve ...'un üzerlerine atılı görevi kötüye kullanma suçlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların üzerlerine atılı suçların 5237 sayılı TCK'nın 89/1-(2-a), 270/1 ve 257/1. maddelerinde öngörülen cezalarının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 06/05/2014 ve 17/07/2014 tarihli sorgular ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği, zamanaşımını kesen başkaca bir sebebin de bulunmadığı anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Sanıklar ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükümlerinin temyiz incelemesinde ise;
Katılanların enjeksiyon yaptırmak için suç tarihlerinde Özel Gelişim Çocuk Hastalıkları Merkezine geldiği, burada sanık ... tarafından her iki katılana hatalı enjeksiyon yapılması sonucu katılanlarda kas ve damar hasarı oluştuğu, sanıklardan ...'ın sorumlu hekim olmasına rağmen her iki enjeksiyon esnasında da sağlık merkezinde bulunmadığı, kendisine ait kaşenin diğer sanık doktor ... tarafından kullanıldığı, ...'ın da muayene ettiği hastalara ve yazdığı reçetelere sanık ...'ın mührünü bastığı ve onun yerine imza attığı iddia olunan dava konusu somut olayda;
Hükümden sonra 27/05/2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7406 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 14. maddesi ile 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'na eklenen Ek Madde 18 hükmündeki "Yükseköğretim Kanunu'nun 53. maddesinde yer alan soruşturma usulüne tabi olanlar hariç olmak üzere, kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle yapılan soruşturmalar hakkında 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Soruşturma izni, Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından verilir. Mesleki Sorumluluk Kurulu, özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensupları bakımından il sağlık müdürlüklerinde görevli başkan veya yardımcılarını da ön inceleme yapmak üzere görevlendirebilir. Soruşturma izni verilmesine ilişkin 4483 sayılı Kanun'un 7. maddesindeki süreler, iki kat olarak uygulanır. Mesleki Sorumluluk Kurulunun kararlarına karşı ... Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilebilir'' şeklindeki düzenleme karşısında; özel sağlık kuruluşunda doktor olarak görev yapan sanıklar hakkında görevleri sebebiyle işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı 4483 sayılı Kanun ile 3359 sayılı Kanun'un Ek Madde 18 hükmü uyarınca soruşturma izni istenmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, katılanlar vekilleri ile sanık ... müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 05/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.