YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Zimmet suçunda kurumun suç duyurusunda bulunması üzerine başlayan soruşturmadan evvel idari tahkikat sırasında zimmetine geçirdiği parayı ödemesinin, etkin pişmanlık kapsamında indirim yapılması gereken hal olduğu hk.

Karar Özeti

Kabule göre de;

CMK'nın 2/1-e, 158/1 ve 160. maddelerine ve Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 17/10/2006 tarihli ve 2006/5-165-213 sayılı Kararına göre soruşturmanın, “kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi” ifade ettiği, soruşturmanın Cumhuriyet Başsavcılığı veya kolluk makamlarınca suçun işlendiğinin öğrenilmesiyle başlayacağı ve somut olayda soruşturmanın 21/08/2015 tarihinde PTT Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Kontrolörlüğünün Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunması üzerine başladığı dikkate alınarak, sanığın zimmetine geçirdiği kabul edilen toplam 14.494,15 TL’yi adli soruşturma başlamadan önce idari tahkikat sırasında 04/08/2015-05/08/2015 tarihlerinde ödediği ve ödenen toplam 15.000 TL’nin zimmet miktarını karşıladığı gözetilip etkin pişmanlığın soruşturma başlamadan önce yapıldığı kabul edilerek sanık hakkında verilen cezadan 5237 sayılı TCK'nın 248/1. maddesi uyarınca 2/3 yerine 248/2. maddesiyle 1/2 oranında indirim yapılarak fazla ceza tayini,

Karar

YARGITAY

 

5. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2018/11604

 

Karar Numarası: 2022/11251

 

Karar Tarihi: 28.09.2022

 

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;

 

Katılan vekili her ne kadar 21/12/2015 havale tarihli süre tutum dilekçesiyle gerekçeli kararın tebliğinden sonra ayrıntılı temyiz nedenlerini ileri sürme ... saklı kalmak kaydıyla hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiş ise de; gerekçeli karar ile sanık müdafin temyiz dilekçesinin tebliği sonrası verdiği 17/03/2016 havale tarihli dilekçesinde mahkeme kararının doğru olduğunu ve sanık müdafin temyiz taleplerinin reddinin gerektiğini bildirdiği, bu haliyle dilekçenin temyiz iradesi içermediği ve hükmün onanmasını istediği nazara alınarak, incelemenin O yer Cumhuriyet savcısının zimmet suçundan, sanık müdafin ise her iki suçtan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:

 

Sanık hakkında kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;

 

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

 

Ancak;

 

TCK'nın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilirken 53/1-a yerine 53/1-d maddesindeki hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi,

 

Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ve aynı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının hak yoksunluğu uygulanmasına ilişkin B-5 numaralı bendinde yer alan ''53/1-(d)'' ibaresinin ''53/1-a'' şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

 

Sanık hakkında zincirleme şekilde basit zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinde ise;

 

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

 

Ancak;

 

Suç tarihinde ... PTT Merkez Müdürlüğünde gişe memuru olarak görev yapan sanığın e-devlet şifre zarfı hasılatlarının hesaplara intikali sırasında paraları noksan kaydederek toplamda 1.152,00 TL’yi mal edinmesi şeklindeki eyleminin basit zimmet suçunu oluşturduğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı, kurumdan emekli maaşı ödemesi alan kişilere ait posta çeki hesaplarından ödenmesi gereken maaş tutarının tamamını ödemeyip değişik miktarlarda hesapta bıraktıktan sonra kalan kısmı aynı gün ilk işlemden birkaç dakika sonra hak sahibine ödemesi yapılmış gibi sahte dekontlarla yerlerine imza atarak toplam 13.342,15 TL’yi mal edinmesi şeklindeki eylemlerinin ise iğfal kabiliyeti kabul edilen sahte dekontlarla işlenmesi ve bu ilamımızla sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünün onanmış olması dikkate alındığında zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla gerçekleştirildiğinden nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu, böylece sanığın anılan tüm mal edinme eylemleri nedeniyle zincirleme şekilde nitelikli zimmet suçundan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı biçimde zincirleme şekilde basit zimmet suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,

 

Kabule göre de;

 

CMK'nın 2/1-e, 158/1 ve 160. maddelerine ve Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 17/10/2006 tarihli ve 2006/5-165-213 sayılı Kararına göre soruşturmanın, “kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi” ifade ettiği, soruşturmanın Cumhuriyet Başsavcılığı veya kolluk makamlarınca suçun işlendiğinin öğrenilmesiyle başlayacağı ve somut olayda soruşturmanın 21/08/2015 tarihinde PTT Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Kontrolörlüğünün Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunması üzerine başladığı dikkate alınarak, sanığın zimmetine geçirdiği kabul edilen toplam 14.494,15 TL’yi adli soruşturma başlamadan önce idari tahkikat sırasında 04/08/2015-05/08/2015 tarihlerinde ödediği ve ödenen toplam 15.000 TL’nin zimmet miktarını karşıladığı gözetilip etkin pişmanlığın soruşturma başlamadan önce yapıldığı kabul edilerek sanık hakkında verilen cezadan 5237 sayılı TCK'nın 248/1. maddesi uyarınca 2/3 yerine 248/2. maddesiyle 1/2 oranında indirim yapılarak fazla ceza tayini,

 

Sanık hakkında kurulan hükümde TCK’nın 247/1, 43/1, 248/2. maddeleri uyarınca verilen 3 yıl 9 ay hapis cezasından 62. madde uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sırasında hesap hatası sonucu 3 yıl 1 ay 15 gün yerine 2 yıl 13 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini,

 

Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanun'un 53/5. maddesinin uygulanması sırasında, bu bentteki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi yerine 53/1-d maddesinde sayılan hak ve yetkilerden yasaklanmasına karar verilerek hatalı uygulama yapılması ile TCK'nın 53/5. maddesinde yer alan "... cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir" şeklindeki düzenlemeye göre hak yoksunluğunun sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının yarısından az olamayacağı gözetilmeden 1 yıl 6 ay 23 gün yerine 1 yıl 6 ay 22 gün süreyle hak yoksunluğuna hükmedilmesi,

 

Kanuna aykırı, sanık müdafin ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 28/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 124 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor