YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Tüfeğin ele alındığı anda kendiliğinden ateş aldığı iddiasının, mahkemece nasıl değerlendirileceği hk.

Karar Özeti

Olay sonrası kolluk görevlileri tarafından olay yerine gidildiğinde, evde bulunan sanık ile ölenin abisi ...'ın benzer şekilde, pompalı silahı incelerken silahın sanığın elinde patladığını ve ölenin karın bölgesinden yaralandığını beyan ettikleri tutanaklar ile tespit edilmiş ise de, ölenin abisi olan ve olayın tek görgü tanığı olan ...'ın olay günü saat 04.14'te alınan ilk beyanında; sanığın kendisine ait siyah renkli pompalı tüfeği çekyatın altından göstermek için çıkardığını, ölen ile birlikte tüfeği incelediklerini, herhangi bir çekme veya itme yapmadan sadece etrafına bakıp tekrar sanığa verdiklerini, sanığın tüfeği eline almasının ardından bir anda silahın patlaması sonucunda kardeşinin yaralandığını, takip eden aşamalarda ise tüfek sanığın elinde bulunduğu sırada sanığın karşıya doğru tuttuğu tüfeğin tetiğine basması ile silahın patladığını beyan etmesi; Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin raporuna göre, silahın emniyeti açık iken tetiğine basınç kuvveti uygulamadan çekme veya çekiştirme ile kendiliğinden patlamadığının ve patlaması için tetiğine 4.6 kg basınç kuvveti uygulanması gerektiğinin belirtilmesi karşısında; sanığın küçük ebatlı olduğu anlaşılan bir oda içerisinde, aralarında 1.5 metre mesafe bulunmakta iken, ölenin elinde bulunan tüfeğin dipçiğinden tutarak ve namlusu ölene dönük halde iken elinden almak istediği sırada, tetiğe uyguladığı basınç neticesinde tüfeğin patlayarak ölene isabet ettiği tüm dosya içeriğinden sabit olup, sanığın bulunduğu ortamın koşulları itibarıyla aralarında 1.5 metre mesafe bulunan ve tam karşısında duran ölenin elinden tüfeği almak isterken tetiğe basınç uygulaması neticesinde tüfeğin ateş alarak tam karşısında ve kendisine yakın mesafede bulunan ölene isabet edebileceğini öngörmesine rağmen, meydana gelen zararlı neticenin gerçekleşmemesi adına herhangi bir davranışı bulunmadığı gibi, neticeyi göze alıp kabullenmek suretiyle eylemini sürdürdüğü ve bu itibarla somut olayda olası kast koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, sanığın olası kastla öldürme suçundan sorumlu tutulması gerekirken, suç nitelendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde bilinçli taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi;

Karar

YARGITAY

 

12. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/134

 

Karar Numarası: 2022/989

 

Karar Tarihi: 10.02.2022

 

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 13.12.2021 tarihli, 2021/5147 Esas, 2021/4359 Karar sayılı ''istinaf başvurularının esastan reddine" ilişkin karar, sanık müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:

 

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ile katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;

 

Olay tarihinde, amca çocukları olan sanık ile müteveffanın aileleri ile birlikte aynı apartmanda ikamet ettikleri, dosya kapsamına göre aralarında herhangi bir husumet bulunmayıp kuzen olmaları sebebiyle sık sık görüştükleri, dosyada mevcut sanık ile müteveffa arasındaki mesaj içeriklerine göre her ikisinin de silah merakı bulunduğu ve zaman zaman birlikte atış yaptıkları, olay gecesi saat 03.00 sıralarında müteveffa ile abisi ...'ın, kendileri ile aynı apartmanda ikamet eden sanığın evine sohbet etmek amacı ile gittikleri, olayın gerçekleştiği oturma odasında iki adet çekyat bulunduğu, ölenin bir çekyatta, sanık ile ...'ın da karşıdaki diğer çekyatta yan yana oturdukları, bu esnada aralarında 1.5-2 metre mesafe bulunduğu, sanığın pompalı tüfeği bulunduğunu bilen ölenin sanıktan bu tüfeği abisine göstermek için getirmesini istediği, sanığın da ölenin oturduğu çekyatın altında bulunan tüfeği çıkarıp göstermek için ölene verdiği, ölenin toplam uzunluğu 103 cm olan tüfeği inceledikten sonra silahı 1.5 metre karşısında oturan sanığa doğru uzattığı, sanığın dipçik kısmından tuttuğu silahı eline aldığı sırada silahın patlaması neticesinde ölenin sağ karın alt bölgesinden yaralandığı, sanığın kan kaybeden ölene tampon yapmaya çalıştığı, bu sırada ambulansa ve emniyete haber verildiği ve kolluk görevlileri geldiğinde sanığın çekyatın üzerinde yatmakta olan ölene tampon yapar vaziyette iken görüldüğü;

 

Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi otopsi raporuna göre; ölümün av tüfeği saçma taneleri yaralanmasına bağlı omur kırıklarıyla birlikte iç organ ve büyük damar yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğu; vücudunda tek atışla husulü mümkün bir adet av tüfeği saçma taneleri toplu giriş yarası bulunduğu, av tüfeği saçma taneleri toplu giriş yarasının cilt ve cilt altı bulgularına göre atışın bitişik atış mesafesi dışından yapılmış olduğu, ancak kesin atış mesafesi tayininin yapılamamış olduğu; dosyada mevcut uzmanlık raporlarına göre ölenin üst giysisi üzerinde bulunan 2.5×3 cm ebatlarındaki deliğin uzak atış sonucu meydana geldiğinin tespit edildiği, olay yerinden elde edilen kartuş, şarjör ve tüfek ile 8 adet av fişeği üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen uzmanlık raporlarına göre; ele geçirilen 1 adet av fişeği kovanının inceleme konusu namlusu yiv ve set ihtiva etmeyen şarjör beslemeli yarı otomatik doldurmalı av tüfeğinden atılmış olduğu, av tüfeği şarjörü üzerinden elde edilen parmak izinin sanığın sol el orta parmak izi ile aynı olduğu; Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 30.09.2020 tarihli raporuna göre; ateş etmesine mani mekanik arızası bulunmayan tüfeğin atışa hazır halde yani fişek yatağında fişek var ve emniyeti açık iken tetiğine basınç kuvveti uygulanmadan çekme, çekiştirme veya sarsıntı gibi etkenlerle kendiliğinden patlamadığının, atışa hazır halde iken beton gibi sert bir zemine üzerine düşürülmesi ya da dipçiği yere gelecek şekilde düşmesi veya vurulması sırasında da kendiliğinden patlamadığının, fişek yatağındaki fişeğin patlaması için elektronik tetik ölçme cihazı ile yapılan ölçüm sırasında tetiğine 4.6 kg civarında basınç kuvveti uygulanması gerektiğinin belirtildiği;

 

Olay sonrası kolluk görevlileri tarafından olay yerine gidildiğinde, evde bulunan sanık ile ölenin abisi ...'ın benzer şekilde, pompalı silahı incelerken silahın sanığın elinde patladığını ve ölenin karın bölgesinden yaralandığını beyan ettikleri tutanaklar ile tespit edilmiş ise de, ölenin abisi olan ve olayın tek görgü tanığı olan ...'ın olay günü saat 04.14'te alınan ilk beyanında; sanığın kendisine ait siyah renkli pompalı tüfeği çekyatın altından göstermek için çıkardığını, ölen ile birlikte tüfeği incelediklerini, herhangi bir çekme veya itme yapmadan sadece etrafına bakıp tekrar sanığa verdiklerini, sanığın tüfeği eline almasının ardından bir anda silahın patlaması sonucunda kardeşinin yaralandığını, takip eden aşamalarda ise tüfek sanığın elinde bulunduğu sırada sanığın karşıya doğru tuttuğu tüfeğin tetiğine basması ile silahın patladığını beyan etmesi; Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin raporuna göre, silahın emniyeti açık iken tetiğine basınç kuvveti uygulamadan çekme veya çekiştirme ile kendiliğinden patlamadığının ve patlaması için tetiğine 4.6 kg basınç kuvveti uygulanması gerektiğinin belirtilmesi karşısında; sanığın küçük ebatlı olduğu anlaşılan bir oda içerisinde, aralarında 1.5 metre mesafe bulunmakta iken, ölenin elinde bulunan tüfeğin dipçiğinden tutarak ve namlusu ölene dönük halde iken elinden almak istediği sırada, tetiğe uyguladığı basınç neticesinde tüfeğin patlayarak ölene isabet ettiği tüm dosya içeriğinden sabit olup, sanığın bulunduğu ortamın koşulları itibarıyla aralarında 1.5 metre mesafe bulunan ve tam karşısında duran ölenin elinden tüfeği almak isterken tetiğe basınç uygulaması neticesinde tüfeğin ateş alarak tam karşısında ve kendisine yakın mesafede bulunan ölene isabet edebileceğini öngörmesine rağmen, meydana gelen zararlı neticenin gerçekleşmemesi adına herhangi bir davranışı bulunmadığı gibi, neticeyi göze alıp kabullenmek suretiyle eylemini sürdürdüğü ve bu itibarla somut olayda olası kast koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, sanığın olası kastla öldürme suçundan sorumlu tutulması gerekirken, suç nitelendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde bilinçli taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi;

 

Kabul ve uygulamaya göre de;

 

Müsaderenin ancak kasıtlı suçlarda mümkün olduğu, taksirli suçta kullanılan av tüfeği, şarjör, kovan, tapa ve fişeklerin TCK'nın 54. maddesi uyarınca müsaderesinin mümkün bulunmadığı, 5728 sayılı Kanunun 377. maddesi ile değişik 2521 sayılı Kanunun 13. maddesine göre işlem yapmaya da mahalli mülki amirin yetkili olduğu gözetilmeden, Adli Emanetin 2020/2654 numarasında kayıtlı 1 adet av tüfeğinin, şarjörünün, kovan, tapa ve fişeklerin TCK 54 maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi;

 

Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 13.12.2021 tarihli, 2021/5147 Esas, 2021/4359 Karar sayılı "istinaf başvurularının esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 10.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 130 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor