YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Sanığın katılanın hem kendine hem eşine sosyal paylaşım sitesi üzerinden hakaret etmesi halinde, zincirleme suç hükümlerinin(TCK.43/2) uygulanması gerektiği hk.(Karşı oy içerir.)

Karar Özeti

III. OLAY VE OLGULAR

Sanık ile katılan arasında olay öncesine dayanan bir husumetin bulunduğu, sanığın ... üzerinden katılan ...'ın eşi olan katılan ...'ye "... Dolandırıcı şerefsizin eşi olduğun için yazık size..." şeklinde ileti gönderdiği şeklinde iddia olunan olayda, Yerel Mahkemece sanığın katılana yönelik olarak ... üzerinden ileti göndermek suretiyle hakaret ettiği, aleniyetin oluştuğu, sanığın eyleminin her iki katılana yönelik olması nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin uygulanması gerektiği kabul olunarak sanığın mahkumiyeti yönünde hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler de yerinde görülmemiştir.

Ancak;

5237 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasında ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin söz konusu olabilmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, sanığın ... isimli sosyal paylaşım sitesi üzerinden katılan ...'ın eşi olan katılan ...'ye ileti göndererek hakaret suçunu işlediği şeklinde iddia olunan olayda, hakaret içerikli sözlerin, bireysel mesaj olarak gönderilmesi durumunda aleniyet unsurunun oluşmayacağı hususu da gözetilerek, iddiaya konu mesajın başkalarının da görebileceği şekilde gönderilip gönderilmediğinin tespit edilmesi ve buna göre aleniyet ögesinin nasıl oluştuğunun tartışılması sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle 5237 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanması nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.

Karar

YARGITAY

 

4. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2020/33716

 

Karar Numarası: 2023/9044

 

Karar Tarihi: 16.02.2023

 

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun'un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun'un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. HUKUKÎ SÜREÇ

 

Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin birinci fıkrası ile dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 3 ay 19 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

 

Sanığın temyiz sebepleri içermeyen dilekçesiyle hakkında verilen mahkumiyet hükmünün bozulması talebinde bulunduğu belirlenmiştir.

 

III. OLAY VE OLGULAR

 

Sanık ile katılan arasında olay öncesine dayanan bir husumetin bulunduğu, sanığın ... üzerinden katılan ...'ın eşi olan katılan ...'ye "... Dolandırıcı şerefsizin eşi olduğun için yazık size..." şeklinde ileti gönderdiği şeklinde iddia olunan olayda, Yerel Mahkemece sanığın katılana yönelik olarak ... üzerinden ileti göndermek suretiyle hakaret ettiği, aleniyetin oluştuğu, sanığın eyleminin her iki katılana yönelik olması nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin uygulanması gerektiği kabul olunarak sanığın mahkumiyeti yönünde hüküm kurulmuştur.

 

IV. GEREKÇE

 

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler de yerinde görülmemiştir.

 

Ancak;

 

5237 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasında ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin söz konusu olabilmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, sanığın ... isimli sosyal paylaşım sitesi üzerinden katılan ...'ın eşi olan katılan ...'ye ileti göndererek hakaret suçunu işlediği şeklinde iddia olunan olayda, hakaret içerikli sözlerin, bireysel mesaj olarak gönderilmesi durumunda aleniyet unsurunun oluşmayacağı hususu da gözetilerek, iddiaya konu mesajın başkalarının da görebileceği şekilde gönderilip gönderilmediğinin tespit edilmesi ve buna göre aleniyet ögesinin nasıl oluştuğunun tartışılması sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle 5237 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanması nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.

 

V. KARAR

 

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun'un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy çokluğuyla BOZULMASINA,

 

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

16.02.2023 tarihinde karar verildi.

 

(Muhalif) (Muhalif)

 

Karşı Oy

 

Sayın çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık sanığın gönderdiği mesaj ile her iki katılana hakaret edip etmediği ve dolayısıyla sanık hakkında 5237 sayılı Yasa'nın 43/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindir.

 

Sanık ile katılan ... arasında ticari ilişki nedeniyle uyuşmazlık bulunduğu, bu nedenle sanığın katılan ...'ın eşi olan katılan ...'ye ... üzerinden "Dolandırıcı şerefsizin eşi olduğun için yazık size." şeklinde mesaj gönderdiği, sanık hakkında her iki katılana yönelik hakaret suçunu işlediğinden bahisle TCK'nın 125/1-2, 43, 53. maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, Mahkemece sanığın her iki katılana alenen hakaret suçunu işlediği sabit görülerek TCK'nın 125/1-4, 43/2-1 ve 62. maddeleri gereğince neticeten 3 ay 19 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve TCK'nın 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

 

5237 sayılı TCK'nın 43/2. maddesinde "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da birinci fıkra hükmü uygulanır." şeklinde düzenleme yapılmış olup, sanığın tek bir fiil ile birden fazla kişiye karşı aynı suçu işlemesi durumunda TCK'nın 43/2-1. maddesi gereğince cezasından arttırım yapılacağı öngörülmüş ve 43/3. maddesinde de zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı suçlar sınırlı olarak sayılmıştır.

 

Somut olayımızda sanık ile katılan ... arasında ticari anlaşmazlık nedeniyle uyuşmazlık bulunduğu ve bu nedenle sanığın katılan ...'ın eşi olan katılan ...'ye ... üzerinden "Dolandırıcı şerefsizin eşi olduğun için yazık size." şeklinde mesaj gönderdiği sabit olup, sanık savunmasında mesajda belirtilen sözleri katılan ...'a yönelik olarak yazdığını kabul etmiştir. Söz konusu mesaj içeriği ve mesajın son bölümü göz önüne alındığında sanığın katılan ...'ye yönelik hakaret kastının bulunmadığı, sadece katılan ...'a "Dolandırıcı şerefsiz." diyerek hakaret suçunu işlediği ve bu nedenle TCK'nın 43/2-1. maddesinin sanık hakkında uygulanmaması gerekirken uygulanması nedeniyle Yerel Mahkeme kararının bu yönüyle de bozulması görüşünde olduğumuz için sayın çoğunluğun sadece aleniyet yönünden bozma kararına iştirak etmiyoruz.


Bu sayfa 238 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor