YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Göçmen kaçakçılığı suçunda(TCK.m.79) eylem teşebbüs aşamasında kalsa dahi ceza verileceği hk.

Karar Özeti

3. Sair Yönlerden

... Sulh Ceza Hakimliği'nce verilen arama ve el koyma kararlarının usule uygun olduğu, suçun alt sınırı uyarınca zorunlu müdafilik koşullarının oluşmadığı, suç tarihi dikkate alındığında 6008 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca eylem teşebbüs aşamasında kalsa dahi tam ceza verilmesi gerektiğine dair Mahkemenin bu yönlerden uygulama ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Karar

YARGITAY

 

4. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/16772

 

Karar Numarası: 2023/15758

 

Karar Tarihi: 07.03.2023

 

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilerek, gereği düşünüldü:

 

I. HUKUKÎ SÜREÇ

 

A. İlk Derece Mahkemesince;

 

1. Sanık ... hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 79 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, ikinci fıkrasının ( a ve b) bentleri, 52 inci ve 53 üncü maddeleri ile 58 inci maddesi uyarınca 11 yıl 21 ay 10 gün hapis ve 56.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanığa verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

 

2. Sanık ... hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan 5237 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, ikinci fıkrasının ( a ve b) bentleri, 62 inci ve 52 inci ile 53 üncü maddeleri uyarınca 9 yıl 19 ay 23 gün hapis ve 46.660,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

 

3. Sanıklar ... ve ... hakkında göçmen kaçakçılığı suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, ikinci fıkrasının ( a ve b) bentleri, 62 inci ve 52 inci ile 53 üncü maddeleri uyarınca 9'ar yıl 8'er ay 20'şer gün hapis ve 40.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

 

B. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen kararıyla; sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesi'nce kurulan hükümde, "hüküm fıkralarının TCK'nın 79/2-a maddesinin uygulanmasına ilişkin (A-2), (B-2) ve (C-2) numaralı bentlerindeki "mağdurların hayatı bakımından bir tehlike oluşturması" ibarelerinin karar metninden çıkarılması, yine aynı bentlerdeki "TCK 79/2-a ve b maddesi" ibarelerinin çıkarılarak yerlerine 'TCK'nın 79/2-b maddesi'" ibaresinin eklenmesi suretiyle hukuka aykırılıkların düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

 

O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi, suçun konusu göçmen şahıslar açısından 5237 sayılı Kanun’un 79 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen “hayatı bakımından bir tehlike oluşturması” halinin söz konusu olmadığına yönelik Bölge Adliye Mahkemesince hüküm fıkrasından madde numarasının (79 uncu maddesinin ikinci fıkrasının a bendi) çıkarıldığı ancak artırım veya indirim oranında herhangi bir değişiklik yapılmayarak üst hadden artırım yapılmasının cezada orantılılık ilkesine uygun düşmediği, bu nedenle kararın bozulması gerektiği talebine ilişkindir.

 

Sanık ... müdafinin temyiz istemi, yapılan araç aramalarının hukuka aykırı olduğu, sanığın suça iştirak ettiğine dair dosyada herhangi bir somut delil bulunmadığı, sanığın diğer sanıklarla bir tanışıklığının olmadığı, aralarında bağlantı veya iletişim bulunmadığı, sadece iletişim tespiti ve Historical Traffic Search (HTS) kayıtlarına dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulmasının hakkaniyete aykırı olduğu, suçun maddi ve manevi unsurları sanık açısından oluşmadığı, orantısız bir şekilde ceza tayin edildiği, sanığın tutuklu kalmasının hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği kararın bozularak sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği talebine vesaire ilişkindir.

 

Sanık ... müdafinin temyiz istemi, araçta yapılan aramanın usule uygun olmadığı, hukuka aykırı arama ile elde edilen deliller dışında sanığı suçlamaya yönelik başka bir delil bulunmadığı, HTS kayıtlarına dayanılarak tesis edilen hükmün hukuka uygun olmadığı, müdafii olmaksızın yapılan yargılama ile adil yargılanma hakkı ihlal edildiği, müdafii olmadan alınan savunmasında sanığın ikrarının tek başına delil oluşturmayacağı, üst sınırdan ceza verildiği, 5237 sayılı Kanun’un 79 uncu maddesinde yer alan artırım bentlerinin olayda oluşmadığı, sanığın iradesinin diğer sanık tarafından tehdit edilmesi nedeniyle sakatlandığı, kastının olmadığı, suça teşebbüs hükümlerinin uygulanmayarak suç tamamlanmış gibi hüküm tesis edildiği, sanığın adli sicil kaydı da dikkate alınarak beraatine karar verilmesi gerektiği talebine vesaire ilişkindir.

 

III. OLAY VE OLGULAR

 

Temyizin kapsamına göre;

 

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

 

Olay günü güvenlik görevlileri tarafından gerçekleştirilen devriye faaliyeti sırasında sanık ...'ın sürücüsü olduğu ... plakalı 15 koltuklu aracın durdurulduğu, araçta ülkemize yasa dışı yollardan giriş yaptıkları tespit edilen 5'i kadın 45'i erkek Afganistan, Pakistan ve Irak uyruklu 50 göçmenin yakalandığı, sanık ...'ın hemen arkasından gelen sanık ...'in sürücüsü olduğu ... plakalı 15 koltuklu aracın durdurulduğu, araçta ülkemize yasa dışı yollardan giriş yaptıkları tespit edilen 10'u kadın 31'i erkek Afganistan, Pakistan ve İran uyruklu 41 göçmenin yakalandığı, suçta kullanılan ... ve ... plakalı araçların sanıklardan ... adına kayıtlı olduğu, sanık ...'ın ... plakalı aracı da kiraladığı, sanıklar ... ve ...'in aşamalardaki ifadelerinde ... abi olarak adlandırdıkları kişinin göçmenlerin taşınması işini yaptırdığını, ...'un ... numaralı hattı kullandığını, göçmenlerin dolu olduğu araçların kendilerine ... il merkezinde ... ve sanık ...'ın teslim ettiğini, ... ve sanık ...'ın ... plakalı araçla öncülük yaptığını, göçmenlerin taşınması işi karşılığında bir gün önce yaptıkları taşımada 600,00 TL aldıklarını, davaya konu taşımaya ilişkin olarak 600,00 TL alacaklarını beyan ettikleri, duruşmada sanıklar ... ve ...'in ifadelerinde ... abi olarak bahsettikleri kişinin sanık ... olduğunu söyleyerek teşhis ettikleri, tanık ...’nin talimat mahkemesindeki duruşmada, ... abi denilen kişinin sanık ... olduğu babasının adının ... olduğunu beyan ettiği, HTS kayıtlarına göre ... takma adını kullanan sanık ...'in kullandığı ... numaralı telefon hattının sanıklar ..., ... ve ... ile olay günü ve öncesinde irtibatlarının olduğu, ayrıca tanık ... ile de telefon görüşmesinin olduğu, görüştüğü kişilerin çoğunun soyadının ... olduğu, babası ... adına kayıtlı hat ile de görüşmesinin olduğu, ... numaralı hattın kullanıldığı telefona ... adına kayıtlı hattın da takılarak kullanıldığı, HTS kayıtlarına göre sanık ...'ın kullandığı ... numaralı telefon hattından sanıklar ..., ... ve ... ile olay günü ve saatlerinde irtibatının ve ... il merkezinden ... istikametine baz kaydının bulunduğu, sanıklar ... ve ...'ın her ne kadar üzerilerine atılı suçu kabul etmemişler ise de; sanıklar ... ve ...'ın istikrarlı anlatımları, HTS kayıtları, tanık ...'nin beyanı, suçta kullanılan ... ve ... plakalı araçların sanık ... adına kayıtlı olması, ...'ın ... plakalı aracı kiralamış olması göz önüne alındığında, sanıkların savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, sanıklar ... ve ...'ın davaya konu göçmen kaçakçılığı olayını birlikte organize ederek sanıklar ... ve ...'i göçmen kaçakçılığında şoför olarak kullandıkları, atılı göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.

 

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

 

İlk Derece Mahkemesi'nin kararında; sanıkların sürücü dahil 15 yolcu taşıyabilme kapasitesine sahip iki ayrı araçtan birinde 50 diğerinde 46 kişi olmak üzere toplam 98 yasa dışı göçmeni taşıması şeklinde gerçekleşen eylemlerinde, göçmen kaçakçılığı suçunun nitelikli hâli olan “Hayatı bakımından bir tehlike oluşturması” hâlinin söz konusu olmadığı, olay yeri tespit tutanağında hayati tehlikenin varlığına dair bir anlatıma yer verilmediği, göçmenlerin de bu yönde beyanlarının olmadığı, göçmenlerin hayati tehlike atlattıklarına dair herhangi bir tespitin bulunmadığı gözetilmeden koşulları bulunmadığı hâlde sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin uygulanması hususu dışında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksikliğin olmadığı, ispat bakımından değerlendirmelerin yerinde olduğu Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilmiştir.

 

IV. GEREKÇE

 

A. Sanıklar ... ve ... Müdafilerinin Temyizleri Yönünden

 

1. Suçun Sanıklar Tarafından İşlenmediği ve Alt Sınırdan Uzaklaşılarak Cezaların Belirlenmesi Yönünden

 

Sanıklar hakkında kurulan hükümlere ilişkin olarak, Olay ve Olgular başlıklı bölümde belirtilen hususlar karşısında, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesine ve cezaların alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesine yönelik, Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

 

2. Suçun Unsurlarının Olayda Oluşmadığı, Eksik İnceleme ve Delil Yetersizliğine Yönünden

 

İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince kabul olunan maddi vakıaların Kanun’daki tipiklik unsurunu kapsadığı, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin inanç ve takdirinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.

 

3. Sair Yönlerden

 

... Sulh Ceza Hakimliği'nce verilen arama ve el koyma kararlarının usule uygun olduğu, suçun alt sınırı uyarınca zorunlu müdafilik koşullarının oluşmadığı, suç tarihi dikkate alındığında 6008 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca eylem teşebbüs aşamasında kalsa dahi tam ceza verilmesi gerektiğine dair Mahkemenin bu yönlerden uygulama ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

 

Ancak;

 

Bölge Adliye Mahkemesi'nce, suç konusu göçmen şahısların 5237 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen "hayatı bakımından bir tehlike oluşturması" halinin söz konusu olmaması gerekçesiyle hüküm fıkrasından uygulama maddesinin çıkarılmasına karşın artırım oranında ve netice cezada Bölge Adliye Mahkemesi'nce herhangi bir değişiklik yapılmaması hukuka aykırı bulunmuştur.

 

V. KARAR

 

Gerekçe bölümünün (3) numaralı bendinde açıklanan nedenle sanıklar ... ve ... müdafileri ile O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri yerinde görüldüğünden ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin kararının 5271 sayılı Kanunun 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname'ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

 

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

 

07.03.2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 122 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor