YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Eve sürekli bir biçimde alkollü gelip eşi ile kavga çıkaran sanığa, kötü muamele suçundan ceza verilebilir mi?

Karar Özeti

III. OLAY VE OLGULAR

Sanık ve mağdurun evli oldukları, sanığın sürekli alkollü vaziyette evde huzursuzluk çıkarttığı, mağdura kötü muamelede bulunduğu ve mağdurda endişe uyandıracak seviyede tedirginlik yaratacak hareketler yaptığı, sanığın ifadesinde belirttiği üzere "Aile kavgası." olarak nitelendirdiği fiillerde bulunduğu ileri sürülmüş olup, yargılama sonucu verilen incelemeye konu kararda Mahkemece eyleme dair herhangi bir kabul veya gerekçe ortaya konulmamıştır.

IV. GEREKÇE

Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun'un 232 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun'un 66. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup, somut olayda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle oluşan durma süresi de eklendiğinde henüz olağan ya da olağanüstü zamanaşımının dolmadığı belirlenmekle tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141 inci, 5271 sayılı Kanun'un 34 üncü maddesinin birinci fıkrası, 230 uncu maddesi ve 1412 sayılı Kanun'un 308 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay'ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiillerinin ve bunların nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, gerekçesiz hüküm kurulması,

Karar

YARGITAY

 

4. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/17252

 

Karar Numarası: 2023/9069

 

Karar Tarihi: 16.02.2023

 

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun'un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun'un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

 

I. HUKUKÎ SÜREÇ

 

Yerel Mahkemece sanık hakkında kötü muamele suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ( 5237 sayılı Kanun) 232 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına hükmedilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle mahkemece hüküm açıklanmış ve tayin edilen hapis cezası 5237 sayılı Kanun'un 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca adli para cezasına çevrilmiş ve 10 eşit taksitle tahsiline karar verilmiştir. Söz konusu bu hükmün sanık ve katılan ... Bakanlığı vekilince temyiz edilmesi üzerine bozulmasına karar verilmiş olup, bozma üzerine sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 232 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamede zamanaşımından kamu davasının düşmesine dair görüş bildirilmiştir.

 

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

 

Sanık müdafiinin temyiz isteminin, sanığın atılı suçu işlemediğine ve şüpheden sanığın yararlanması gerektiğine yönelik olduğu belirlenmiştir.

 

Katılan vekilinin temyiz isteminin, cezanın üst sınırdan tayin edilmesi gerektiğine, alt sınırdan ceza tayininin usul ve yasaya aykırı olduğuna ayrıca katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik olduğu belirlenmiştir.

 

III. OLAY VE OLGULAR

 

Sanık ve mağdurun evli oldukları, sanığın sürekli alkollü vaziyette evde huzursuzluk çıkarttığı, mağdura kötü muamelede bulunduğu ve mağdurda endişe uyandıracak seviyede tedirginlik yaratacak hareketler yaptığı, sanığın ifadesinde belirttiği üzere "Aile kavgası." olarak nitelendirdiği fiillerde bulunduğu ileri sürülmüş olup, yargılama sonucu verilen incelemeye konu kararda Mahkemece eyleme dair herhangi bir kabul veya gerekçe ortaya konulmamıştır.

 

IV. GEREKÇE

 

Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun'un 232 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun'un 66. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup, somut olayda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı nedeniyle oluşan durma süresi de eklendiğinde henüz olağan ya da olağanüstü zamanaşımının dolmadığı belirlenmekle tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141 inci, 5271 sayılı Kanun'un 34 üncü maddesinin birinci fıkrası, 230 uncu maddesi ve 1412 sayılı Kanun'un 308 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay'ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiillerinin ve bunların nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, gerekçesiz hüküm kurulması,

 

V. KARAR

 

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafisinin ve katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, sair yönleri incelenmeksizin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

 

Dava dosyasının, Mahkemesi'ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE,

 

16/02/2023 tarihinde karar verildi.


Bu sayfa 154 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor