Ancak,
1. Sanığın aşamalarda alınan beyanlarında atılı suçlamaları kabul etmemesi, katılan ... ile sanık ve temyiz dışı sanık ... arasında dosya kapsamından anlaşılan önceye dayalı husumet bulunması, tanık ...'nün kovuşturma evresinde sanığın savunmasını doğrulaması, tanık ...'nın soruşturma aşamasında sanığın "Sizin Allah'ınızı sinkaf edeyim." dediğini ancak tehdit sözlerini duymadığını belirtmesi mahkeme beyanında ise "Sizin Allah'ınız peygamberiniz yok mu." dediğini açıklaması karşısında; aşamalardaki beyanlar arasında bulunan çelişkinin yöntemince giderilmeye çalışılması; eğer giderilemezse hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılmadan yazılı şekilde hükümler kurulması,
2. Katılan ...'in soruşturma aşamasındaki anlatımında; sanık ...'un iddianameye konu sözleri inceleme dışı sanık ...'un kamyon ile olay yerinden ayrıldıktan sonra söylediğini belirtmesi, olay tutanağı ile iddianamenin bu doğrultuda olması, sanık ...'un ceza yazıldıktan sonra olay mahallinden ayrıldığını beyan etmesi karşısında; sanığın bahse konu sözleri ceza yazıldıktan sonra söylediğinin belirlenmesi halinde eylemin 5237 sayılı Kanun'un 106/1inci maddesinde yer alan tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/33123
Karar Numarası: 2023/11963
Karar Tarihi: 21.02.2023
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilerek gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
... Asliye Ceza Mahkemesinin 17.11.2015 tarihli 2014/459 Esas, 2015/627 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, aynı maddenin dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 52 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 22.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesi, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 inci maddesinin ikinci fıkraları uyarınca 9.350 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafisinin temyiz isteminin; sanık hakkındaki mahkumiyet kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, sanığın söylediği sözlerin herhangi bir kişiyi hedef almadığı, somut olayda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43 üncü maddesinin koşullarının oluşmadığı, katılan ...'in şahsi husumeti nedeni ile asılsız iddialarda bulunduğu, cezanın haksız yere arttırıldığı ve lehe hükümlerin uygulanmadığı bu nedenlerle ve resen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın sahibi olduğu ve tanık ...'nın kullanımında olan iş yerine ait aracın jandarma personeli olan katılanlar tarafından durdurulduğu ve araca 2918 sayılı Kanun'un ilgili maddeleri gereğince cezai işlem uygulanmaya başladıkları sırada sanık ve inceleme dışı sanık ...'un başka bir araçla olay yerine gelerek cezai işlem uygulanmasına engel olmaya çalıştıkları ve ...'un kamyonu çalıştırarak olay yerinden ayrıldığı, sanık ...'un katılanlara ''Siz nasıl insanlarsınız, vicdansızsınız, doğulu, ..., ...lı adamlar olsa böyle ceza yazamazsınız, hep bize ceza yazıyorsunuz, sizin Allah'ınızı sinkaf ederim, size bunun hesabını soracağım, giydiğiniz elbiseye güveniyorsunuz, akşam saat altıdan sonra görüşelim, sizi burada yaşatmayacağım.'' şeklinde sözler söyleyerek tehdit ve hakaretlerde bulunduğu, ardından katılan ...'e "Ben rüşvet vermediğim için üstümüze geliyorsunuz, benden 3.000,00 TL rüşvet istedin, arabanın kredi borcunu ödemek için istiyorsun bu parayı.'' dediğinden bahisle cezalandırılması talebi ile açılan kamu davasında Yerel Mahkemece sanık savunması, tanıkların beyanları, hazırlık evrakı ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı suçları işlediği kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Aşağıda açıklanan gerekçeler nedeniyle Tebliğname'deki onama düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; bozma sebepleri dışındaki temyiz istemleri ile vesair nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1. Sanığın aşamalarda alınan beyanlarında atılı suçlamaları kabul etmemesi, katılan ... ile sanık ve temyiz dışı sanık ... arasında dosya kapsamından anlaşılan önceye dayalı husumet bulunması, tanık ...'nün kovuşturma evresinde sanığın savunmasını doğrulaması, tanık ...'nın soruşturma aşamasında sanığın "Sizin Allah'ınızı sinkaf edeyim." dediğini ancak tehdit sözlerini duymadığını belirtmesi mahkeme beyanında ise "Sizin Allah'ınız peygamberiniz yok mu." dediğini açıklaması karşısında; aşamalardaki beyanlar arasında bulunan çelişkinin yöntemince giderilmeye çalışılması; eğer giderilemezse hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılmadan yazılı şekilde hükümler kurulması,
2. Katılan ...'in soruşturma aşamasındaki anlatımında; sanık ...'un iddianameye konu sözleri inceleme dışı sanık ...'un kamyon ile olay yerinden ayrıldıktan sonra söylediğini belirtmesi, olay tutanağı ile iddianamenin bu doğrultuda olması, sanık ...'un ceza yazıldıktan sonra olay mahallinden ayrıldığını beyan etmesi karşısında; sanığın bahse konu sözleri ceza yazıldıktan sonra söylediğinin belirlenmesi halinde eylemin 5237 sayılı Kanun'un 106/1inci maddesinde yer alan tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık ... müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.02.2023 tarihinde karar verildi.