YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Şirketin yetkilisi olan sanığın işçileri için koruyucu tedbirler almadığından ve işyerinde iş güvenliği uzmanı bulundurmadığından, meydana gelen iş kazasından asli kusurlu olduğunun kabulü hk.

Karar Özeti

Özgür Ahşap Mobilya Turizm İnşaat Taahüt Sanayi Ticaret İthalat İhracat Limited Şirketinin yetkilisi olan sanığın, işçilerine, kişisel koruyucu donanım temin etmesi, bunları kullanmalarını sağlaması, eğitim aldırması, iş güvenliği uzmanı bulundurması gerekirken aksine davranışlarıyla neticeye asli kusuruyla sebebiyet vermiştir.

Karar

YARGITAY

 

12. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2020/4103

 

Karar Numarası: 2022/4026

 

Karar Tarihi: 24.05.2022

 

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ..., sanık ... Değdelen müdafii, sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

 

Sanıklardan Adnan'ın yetkilisi olduğu ... Mobilya Turizm İnşaat Taahüt Sanayi Ticaret İthalat İhracat Limited Şirketinin yüklenici, sanık ...'in gayrimenkullerden sorumlu yöneticisi olduğu ... Gayrimenkul Yatırım Turizm Anonim Şirketinin işveren konumunda bulunduğu ve aralarında yapılan sözleşme gereği, Astaş cennet koyu tatil evleri sitesindeki villların teraslarına ahşap direk yapımı işleri sürmekteyken, olay günü, yüklenici firmanın mobilya ustası sanık ...'ın idaresinde ahşap çıtaların sökülmesi esnasında, yüklenici firma işçisi Burak'ın, pergole üzerinde bastığı ahşap kirişin çökmesi sonucu yaklaşık 7 metre yükseklikten aşağı düşmesiyle, ölümüyle neticelenen olayda;

 

(I) Sanık ...'na ilişkin yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;

 

Sanık adına gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebliğ evraklarında bulunan açıklamalardan; adrese gidildiği, kapalı olması nedeniyle sorulduğu, isim ve imzası bulunmayan komşusunun sanığın çarşıda olduğuna dair beyanda bulunması üzerine tebligatın mahalle muhtarına teslim edilerek 2 Nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı, durumun isim ve imzadan imtina eden komşuya haber verildiği anlaşılmakta olup Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde;

 

“Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” hükmü yer almaktadır. Madde bu haliyle iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır.

 

Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesinin birinci fıkrasında; “Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/12/2004 gün, 2004/12-765 esas, 2004/730 karar sayılı ilamında; beyanda bulunan komşunun açık kimliğinin tebliğ mazbatasında gösterilmediği durumda, tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği fakat bulamadığı hususunun belgelenmediği, yapılan işlemin tebliğ memurunun soyut beyanından ibaret kaldığı belirtilmiştir.

 

Somut olayda; tebligat mazbatasında, muhatabın çarşıda olduğu bilgisini veren komşunun ismi belirtilmediği anlaşıldığından anılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı uyarınca 31/12/2015 tarihinde yapılan tebligatın usülsüz olduğu, sanığın 06/01/2016 tarihinde öğrendiği hükme yönelik temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldığından süresinde olmadığından bahisle temyiz isteminin reddini öneren tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.

 

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanığın kusur durumuna ve hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;

 

Tecrübe sahibi mobilya ustası sanığın, işe başladığı gün, yapacağı iş konusunda herhangi bir tecrübesi yahut bilgisi olmayan işçisini çok tehlikeli iş kolunda yer alan işin yapılması esnasında, gözlem altında bulundurmaksızın çalıştırması, yüksekte yapılan çalışmada gerekli kişisel koruyucu donanımı çalışanına temin etmemesi ve kullanmasını sağlamaması davranışlarıyla, neticeye tali kusuruyla sebebiyet verdiği anlaşılmıştır.

 

1-)Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK'nın 50/4. maddesi atfıyla 50/1-a ve sonuç ceza olan adli para cezasının günlük miktarının takdir edilmesinin dayanak maddesi olan 52/2 maddesinin gösterilmemesi,

 

2-)Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilirken TCK'nın 52/3. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 223/6. maddesine aykırı davranılması,

 

3-)Sanığa verilen taksitli adli para cezasının taksitlerinden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsiline karar verileceğinin ve ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrileceğinin ihtaratına yer verilmeyerek TCK'nın 52/4. maddesine aykırı davranılması,

 

Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 3. fıkrasının 5 ve 6 numaralı paragraflarının hükümden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK'nın 50/4 maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK'nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine; TCK'nın 52/2 maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi ve aynı fıkranın 7. paragrafında ''Taksitlendirilmesine'' ibaresinden sonra, taksitli adli para cezasının taksitlerinden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsiline karar verileceğinin ve ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrileceğinin ihtarına'' ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

 

(II) Sanık ...'a ilişkin yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;

 

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanığın bir sebebe dayanmayan temyiz itirazlarının reddine; ancak;

 

Özgür Ahşap Mobilya Turizm İnşaat Taahüt Sanayi Ticaret İthalat İhracat Limited Şirketinin yetkilisi olan sanığın, işçilerine, kişisel koruyucu donanım temin etmesi, bunları kullanmalarını sağlaması, eğitim aldırması, iş güvenliği uzmanı bulundurması gerekirken aksine davranışlarıyla neticeye asli kusuruyla sebebiyet vermiştir.

 

1-)Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK'nın 50/4 maddesi atfıyla 50/1-a ve sonuç ceza olan adli para cezasının günlük miktarının takdir edilmesinin dayanak maddesi olan 52/2 maddesinin gösterilmemesi,

 

2-)Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilirken TCK'nın 52/3 maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 223/6. maddesine aykırı davranılması,

 

3-)Sanığa verilen taksitli adli para cezasının taksitlerinden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsiline karar verileceğinin ve ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrileceğinin ihtaratına yer verilmeyerek TCK'nın 52/4 maddesine aykırı davranılması,

 

Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 3.fıkrasının 5 ve 6 numaralı paragraflarının hükümden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK'nın 50/4 maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK'nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine; TCK'nın 52/2 maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi ve aynı fıkranın 7. paragrafında ''Taksitlendirilmesine'' ibaresinden sonra, taksitli adli para cezasının taksitlerinden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsiline karar verileceğinin ve ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrileceğinin ihtarına'' ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

 

(III) Sanık ...'e ilişkin yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;

 

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;

 

Sanık ...'in gayrimenkullerden sorumlu yöneticisi olduğu ... Gayrimenkul Yatırım Turizm Anonim Şirketinin işveren, Özgür Ahşap Mobilya Turizm İnşaat Taahüt Sanayi Ticaret İthalat İhracat Limited Şirketinin yüklenici konumunda bulunduğu 20/03/2013 tarihli sözleşmenin 9.maddesinin 1. fıkrasında ''...Yüklenici çalışmalarında gereken her türlü güvenlik tedbirini zamanında almak, personelinin periyodik eğitimleri almasını sağlamak, işçi ve personelinin bu tedbirlere uymasını sağlamak ve yürürlükteki iş güvenliği hükümlerini yerine getirmekle mükelleftir. İşlerin ifası sırasında meydana gelebilecek her türlü kaza ve tazminatlardan dolayı kendi personeline, işverene, üçüncü şahıslara ve ilgili daire ve müesseselere karşı doğrudan doğruya yüklenici sorumludur, bu sözleşme kapsamında yapılan işlerde, iş güvenliği ile ilgili olarak her türlü teknik, cezai, mali ve hukuki sorumluluk müstakilen ve münhasıran yükleniciye aittir...'' düzenlemesinin yer aldığı dolayısıyla işveren anılan sözleşme ile tüm sorumluluğu yükleniciye devrettiği, işveren şirketin faaliyet alanında inşaatın bulunmadığı, kazanın tamamlanmış inşaattaki herhangi bir eksiklikten kaynaklanmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde mahkemece sanığın kusuru olmadığından bahisle hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,

 

Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 135 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor