YARGITAY
12. CEZA DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/4932
Karar Numarası: 2022/1321
Karar Tarihi: 23.02.2022
Hükümler : 1-Sanık ... hakkında; TCK'nın 85/2, 62/1, 50/4-1.a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet,
2-Sanık ... hakkında; TCK'nın 85/2, 62/1, 50/4-1.a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet,
3-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında; 765 sayılı TCK'nın 228/1, 102/4, 104/2. maddeleri ve CMK'nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine dair.
Taksirle öldürme suçundan sanıklar ... ve ...'ın mahkumiyetine, görevi kötüye kullanma suçundan sanıklar ..., ... ve ... hakkında verilen düşme hükümleri, mahalli Cumhuriyet savcısı, sanık ..., sanıklar ... ve ... müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanık ...'ın taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik, sanık ...'ın temyiz isteminin incelenmesinde;
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK'nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak beş kişinin ölmesine neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık ... hakkında eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ...'ın hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, mahkumiyet kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Taksirle işlenen suçlarda iştirak hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yargılama giderlerinin hakkında mahkumiyet kararı verilen her bir sanığa sebebiyet verdikleri tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün yargılama giderlerine ilişkin (C) bendinde yer alan "eşit olarak" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine, "sebebiyet verdikleri oranda" ibaresinin yazılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık ...'ın taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine, sanıklar ..., ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan açılan davaların düşürülmesine ilişkin hükümlere yönelik sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre;
1- 23.10.2011 tarihinde saat 13:41 sıralarında, Erciş ilçesi merkez üssü Kasımoğlu Köyü civarı olan değeri değişik kuruluşlara göre 7,1 ile 7,3 arasında değişen, odak derinliği 19,02 km olan depremin meydana gelmesi üzerine Beyazıt Mahallesi Tugay Caddesinde bulunan Derya Apartmanının yıkılması ve çökmesi sonucu, beş kişinin göçüğe (depreme) bağlı olarak öldüğü olayda; 01.11.1995 tarih ve 1995/73 sayılı yapı ruhsatını düzenleyen kişinin fen işleri memuru sanık ..., kontrol eden kişinin fen işleri müdürü sanık ..., onaylayan kişinin ise sanık ... olduğu, sanık ...'ın fenni mesul, sanık ...'ın ise bina sahibi olduğunun tespit edildiği, Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeleri tarafından hazırlanan Ağustos 2012 tarihli Bilirkişi raporunda: "...Van İli, Erciş ilçesi'nde bulunan Derya Apartmanı hakkında dosya üzerinden yapılan incelemeler, deneysel çalışmalar, araştırmalar ve üç boyutlu analizler neticesinde 1975 Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmeliğe göre elde edilen sonuçlar aşağıda verilmektedir.
Analizler Öncesi Elde Edilen Sonuçlar:
-Binanın yapım yılı tam olarak bilinmemekte olup, 23.11.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre bina 20 yıl önce inşa edilmiştir. 19.09.1995 tarihli yapı ruhsatı istek dilekçesi, 01.11.1995 tarih ve 95/73 numaralı yapı ruhsatı, gerekli muvafakat yazıları ve noter evraklarından binanın projelerinin ve inşasının 1997 yılından önce yapıldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında apartmana ait mimari, statik ve elektrik-tesisat projeleri bulunmaktadır. Fakat statik hesap raporları ile zemin raporları mevcut değildir.
-Derya Apartmanı yapım yılına göre 1975-Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik kapsamına girmektedir,
-23.11.2011 tarihli bilirkişi raporunda binanın bulunduğu yerde bitişik iki ayrı yapının mevcut olduğu, tek katlı yapıda kahve, manav ve berber dükkânının, diğer yapıda ise zemin ve iki normal katta dükkân, üstündeki 3 normal katta ise konutun bulunduğu belirtilmiştir. 01.11.1995 tarihli yapı ruhsatına göre bina dükkân olarak kullanılan zemin ve konut olarak kullanılan 3 normal olmak üzere toplam 4 kattan oluşmaktadır. Mimari projeden binanın, zemin ve 4 normal kat olmak üzere toplam 5 kattan oluştuğu görülmektedir. Yapı ruhsatında belirtilen zemin ve normal kat yükseklikleri mimari ve statik projeler ile uyumludur.
-Derya Apartmanı'na ait karot numuneler üzerinde gerçekleştirilen merkezi basınç deneyi sonucunda, numunelerin ortalama basınç dayanımı 9.58N/mm² olarak elde edilmiştir. Elde edilen bu basınç dayanımı, 1975 yılında yayımlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan B160 için öngördüğü minimum basınç dayanımını sağlamamaktadır.
-1975-Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmeliğe göre bina önem katsayısı l'dir.
-Dosyadaki belgeler incelendiğinde, yıkılan binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasında yetersizlikler olduğu görülmektedir.
-Ön inceleme ve bilirkişi raporları ile proje verilerine göre zemin kat kolon boyutları, donatı çap ve adetlerinde farklılıklar görünmektedir.
-Binanın yapılması sırasında hazırlanmış zemin raporu yoktur.
-Dosyada sunulan belgelerden yerel zemin sımfi Z4, deprem bölgesi 2. derece olarak belirlenmiştir.
-Dosya kapsamında gönderilen beton numuneleri içerisinde standart dışı büyüklükte agregalar belirlenmiştir.
-Çelik donatı çubuğu örnekleri üzerinde gerçekleştirilen çekme deneyi sonucunda bahis konusu çelik donatı çubukların dan düz olanlarının ilgili standardın S220 çeliği için verdiği kriterleri, nervürlü olanlarının ise ilgili standardın S420 çeliği için verdiği kriterleri sağladıkları görülmektedir.
Analizler Sonrasında Elde Edilen Sonuçlar
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda sürekli temellerin, zemin emniyet gerilmesi ve kesit alanı açısından %97'sinin yetersiz olduğu belirlenmiştir.
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda Zemin Kat kolonlarının kesit ve donatı alam açısından %16'sının yetersiz olduğu belirlenmiştir.
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda Zemin Kat kirişlerinin kesit ve donatı alam açısından %24'nün yetersiz olduğu belirlenmiştir.
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda Zemin Kat döşemelerinin kesit ve donatı alanı açısından yeterli olduğu belirlenmiştir.
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda 1. Normal Kat kolonlarının kesit ve donatı alam açısından %5'inin yetersiz olduğu belirlenmiştir.
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda 1. Normal Kat kirişlerinin kesit ve donatı alanı açısından %26' sının yetersiz olduğu belirlenmiştir.
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda 1. Normal Kat döşemelerinin kesit ve donatı alam açısından yeterli olduğu belirlenmiştir.
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda 2. Normal Kat kolonlarının kesit ve donatı alanı açısından yeterli olduğu belirlenmiştir.
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda 2. Normal Kat kirişlerinin kesit ve donatı alanı açısından %14'ünün yetersiz olduğu belirlenmiştir.
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda 2. Normal Kat döşemelerinin kesit ve donatı alanı açısından yeterli olduğu belirlenmiştir.
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda 3. Normal Kat kolonlarının kesit ve donatı alanı açısından yeterli olduğu belirlenmiştir.
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda 3. Normal Kat kirişlerinin kesit ve donatı alanı açısından %12'sinin yetersiz olduğu belirlenmiştir.
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda 3. Normal Kat döşemelerinin kesit ve donatı alanı açısından yeterli olduğu belirlenmiştir.
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda 4. Normal Kat kolonlarının kesit ve donatı alanı açısından yeterli olduğu belirlenmiştir.
-Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda 4. Normal Kat kirişlerinin kesit ve donatı alanı açısından yeterli olduğu belirlenmiştir.
- Proje verilerine göre yapılan analizler sonucunda 4. Normal Kat döşemelerinin kesit ve donatı alanı açısından yeterli olduğu belirlenmiştir.
-Tüm katlara ait röleveler elde edilemediğinden binanın mevcut durumuna ait analizler gerçekleştirilememiştir.
-Soruşturma dosyası kapsamında gönderilen numuneler, deneylerde kullanıldığından iade edilememiştir.
Sonuç olarak, soruşturma dosyası üzerinden yapılan inceleme, değerlendirme ve elde edilen bulgular neticesinde, söz konusu binada projelendirme, yapım ve iş bitimi aşamalarında Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik ve İmar Kanunu esaslarına yeterince uyulmadığı görülmüştür..." şeklinde rapor düzenlendiği, yargılama aşamasında alınan 01/07/2015 tarihli bilirkişi heyet raporunda da; "Soruşturma kapsamında yapılan detaylı bilirkişi incelemeleri neticesinde dava konusu depremde yakılan manolya Apartmanı'na ilişkin görsel ve deneysel olarak tespit edilen teknik yetersizliklerle bilirkişi kurulumuzca da itibar edildiği, Bu kapsamda; sanık ...'ın yıkılan binanın mimari ve statik projesini çizdiği, aynı zamanda yapının fenni mesülü olduğu, bu konuda taahhütname verdiği, ancak fenni mesul olmaktan kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği, dolayısıyla binanın yıkılmasına neden olmaktan kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği, dolayısıyla binanın yıkılmasına neden olan imalat hatalarından sorumlu olduğu, binanın yıkılması sonucunda meydana gelen ölüm ve yaralanmalar bakımından dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal eden ihmali davranışının müessir olduğu, ancak somut olayda sanık bakımından ihmali davranışının yol açabileceği sonuçları öngörebildiği bir halin varlığından bahsetmenin mümkün olmadığı, dolayısıyla sanığın taksirle hareket ettiğinin kabul edilmesi gerektiği, sanık ...'ın söz konusu binanın sahibi ve müteahhidi olarak yapımından sorumlu olduğu halde yürürlükteki kurallarına uygun bir inşaat yaptırmak bakımından kendi üzerine düşen dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle sorumlu olduğu, sanığın imalatında gerekli dikkat ve özeni göstermediği binanın yıkılabileceğini öngörmediği sonucuna varılması gerektiği, dolayısıyla bina sahibi olan sanığın binanın yıkılmasından dolayı taksirinin bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, imar mevzuatına göre belediyelerin, ilgili tarihte, inşaatların ruhsata uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığını denetleme görevlerinin 1580 sayılı Belediye Kanunu 15. madde 79. Bendinde; " imar palanlarının yapımı ve uygulaması ile yapıların inşaat ve iskan ruhsatı aşamasında, Türk Standartları Enstitüsünün ilgili standardına uygunluk sağlamak, uygulamaları denetlemek ve bütünlüğü sağlayıcı tedbirleri almak" olarak belirtildiği, ancak somut olayda Derya apartmanı için zemin raporu ile statik hesap ve raporu olmadığı halde yapı ruhsatı verildiği tespit edilmiştir. Statik hesap ve raporu olmayan bir bina ile ilgili ruhsat veren, bu hususta üzerlerine düşen dikkat ve özeni göstermeyen ilgili belediye personeli ..., ... ve ...'in meydana gelen ölüm ve yaralanmalar bakımından cezai sorumlulukları yoluna gidilmesi gerektiği, bu nedenle belediye görevlilerinin taksirleri hakkında yapılacak değerlendirmede bu hususun dikkate alınması gerektiği sonucuna varılmıştır. Buna göre, somut olayda meydana gelen neticeler bakımından birden fazla kişinin taksirli davranışlarını müessir olduğu ve bu nedenle sanıkların sorumluluklarının belirlenmesinde Türk Ceza Kanunun taksirli suçlarda şahsi sorumluluk esasını getiren "birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir." şeklindeki 22. maddesinin beşinci fıkrasının göz önünde bulundurulması gerektiği, görüş ve kanaatine varılmıştır. Yargılama aşamasında Kuşadası 3.Asliye Ceza Mahkemesi marifetiyle ifadesi alınan ..., depremde yıkılan binayla ilgili projelerin ve diğer belgelerin binanın bitiminden sonra düzenlenmiş olabileceğinden bahsetmiştir. Sanığın ifadesinde geçen bu hususun sübut bulunması halinde, ... ve belediye görevlilerinin ölüm ve yaralanmalardan dolayı sorumlu tutulmayacakları, sorumluluklarını binanın tamamlanmasından sonraki aşamadaki davranışlarıyla sınırlı olacağı sonucuna varılmıştır..." şeklinde görüş belirtildiğinin anlaşılması karşısında; sanık ...'ın savunmasında geçen hususlara ilişkin olarak ayrıntılı araştırma yapıldıktan sonra gerekirse, ek bilirkişi raporu alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi,
2-Yakalama emri üzerine çıkarıldığı, Kuşadası 3. Asliye Ceza Mahkemesince sorgusu tespit edildiği sırada, duruşmadan bağışık tutulmaya yönelik bir talebi bulunmayan sanık ...'ın, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulmadan, sanığın 5271 sayılı CMK'nın 196/2. maddesine aykırı şekilde yapılan sorgusuna dayalı olarak yokluğunda mahkumiyet kararı verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
3-UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıt örneğinde sanık ...'in, 10.06.2016 tarihinde temyiz aşamasında öldüğünün tespit edilmiş olması karşısında, sanık ... hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafii, sanık ... müdafii ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.