YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun uzlaştırma kapsamında olduğu ve uzlaştırma işlemleri yapılmadan yargılamaya devam edilemeyeceği hk.

Karar Özeti

5560 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik CMK'nın 253/1-a madde, fıkra ve bendi gereğince uzlaşma kapsamında olan özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı soruşturma evresinde CMK'nın 253. maddesi uyarınca sanıkla şikayetçi arasında uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden dava açıldığı, kovuşturma evresinde de aynı Kanun'un 254. maddesi uyarınca bu eksikliğin giderilmediği anlaşılmakla, mahkemece CMK'nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, uzlaştırma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,

Karar

YARGITAY

 

12. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2021/7521

 

Karar Numarası: 2022/4590

 

Karar Tarihi: 08.06.2022

 

Hükümler : 1- Şantaj suçundan CMK'nın 231/11. maddesine göre açıklanan; TCK'nın 107/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 107/1, 62, 52/2, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

 

2- Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan CMK'nın 231/11. maddesine göre açıklanan; TCK'nın 134/2, 62, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

 

Şantaj ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

 

Dairemizin 14.04.2021 tarihli tevdi kararı uyarınca; katılanlar Kezban ile ...’a gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve katılanlar tarafından temyiz isteminde bulunulmadığı belirlenerek yapılan incelemede:

 

Şantaj ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, şantaj suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 107/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 107/1, 62, 52/2, 53/1-2-3. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası; görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 134/2, 62, 53/1-2-3. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca ayrı ayrı 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Bafra 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.11.2013 tarihli ve 2013/253 esas, 2013/198 karar sayılı kararının 31.12.2013 tarihinde kesinleşmesini müteakip sanığın denetim süresi içinde 19.04.2015 tarihinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2. maddesinde tanımlanan kasten yaralama suçunu işlediği ve Bafra 3. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 14.07.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükümlerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Bafra 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.11.2015 tarihli ve 2015/625 esas, 2015/651 karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

 

A) Şantaj suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;

 

Sanık ...’in, mağdur ...’a, kendisiyle tekrar cinsel ilişkiye girmediği takdirde, çıplak görüntülerini yakınlarına göndereceği ve internette yayımlayacağı tehdidiyle şantajda bulunması biçiminde sübut bulan eyleminden dolayı TCK'nın 61/1. madde ve fıkrasında yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle aynı Kanun'un 3/1. madde ve fıkrası uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, temel cezanın asgari hadden tayin edilmesi, temyiz edenin sıfatına göre, bozma nedeni olarak kabul edilmemiştir.

 

T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.

 

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına, lehine olan kanun maddelerinin tatbik edilmemesinin isabetsiz olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, eleştiri dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,

 

B) Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesine gelince;

 

Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre;

 

1- Dosya kapsamına göre, sanık ...’in, tekrar birlikte olma teklifine mağdur ... tarafından olumlu yanıt verilmemesi üzerine, mağdurla beraber oldukları dönemde çektiği mağdurun cinsel ve fiziksel mahremiyetine ilişkin özel görüntülerini, onun bilgisi ve rızası dışında, mağdurun yakınlarına göndererek, TCK’nın 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;

 

5560 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile değişik CMK'nın 253/1-a madde, fıkra ve bendi gereğince uzlaşma kapsamında olan özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı soruşturma evresinde CMK'nın 253. maddesi uyarınca sanıkla şikayetçi arasında uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden dava açıldığı, kovuşturma evresinde de aynı Kanun'un 254. maddesi uyarınca bu eksikliğin giderilmediği anlaşılmakla, mahkemece CMK'nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, uzlaştırma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,

 

2- T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi,

 

Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 224 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor