YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Yargıtayca “temyiz incelemesine yer olmadığına” dair verilen karar tarihinin kararın kesinleşme tarihi olarak kabul edilmesinin ceza yargılama hukuku prensiplerine aykırılık oluşturacağı hk. (karşı oy içerir)

Karar Özeti

Kanun yolu başvurusunda vazgeçme nedeniyle Yargıtay ilgili dairesince “temyiz incelemesine yer olmadığına” dair verilen karar tarihinin kararın kesinleşme tarihi olarak kabul etmek, açılmamış bir temyiz davasına hüküm atfetmek anlamına gelecektir ki, bu ceza yargılama hukuku prensiplerine aykırılık oluşturacaktır.

Karar

YARGITAY

 

12. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2020/11300

 

Karar Numarası: 2022/2416

 

Karar Tarihi: 28.03.2022

 

Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

 

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

 

Gerekçeli karar başlığında, “Koruma tedbirleri nedeniyle tamiznat” olan dava türünün yazılmaması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışı olarak kabul edilmiştir.

 

5271 sayılı CMK’nın 141 ve devamı maddelerinde koruma tedbirleri nedeni ile tazminat davasının açılma koşulları ve süresi düzenlenmiş olup, anılan Kanunun 142/1. maddesinde karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halde hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabileceğinin hüküm altına aldığı, tazminat talebinin dayanağı olan Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.06.2013 tarih, 2013/168 Esas – 2013/185 Karar sayılı beraat hükmüne yönelik davacı (sanık) vekili tarafından vekalet ücretine yönelik temyiz talebinde bulunulduğu, akabinde de 26.10.2015 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinden vazgeçmesi sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesince 06.11.2015 tarihinde, hüküm incelenmesine yer olmadığı kararı ile dosyanın esas mahkemesine gönderildiği, yerel mahkemece bahse konu kararın Yargıtay 10. Ceza Dairesinin inceleme tarihi olan 06.11.2015 itibariyle kesinleştiğinin belirtildiği, dava açma süresinin de en azından bu tarih dikkate alınarak hesaplanması gerektiği, tazminat davasının da 11.12.2015 tarihinde ve CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen 1 yıllık süre içinde açıldığı gözetilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, tazminat davasının CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen 1 yıllık süre içinde açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi,

 

Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.03.2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

 

KARŞI OY

 

Ceza yargılama hukukunda kanun yolu açık kararlar; kanun yolu başvurusunun sonuçlanması ya da başvuru süresinin geçirilmesi ile kesinleşirler. Kanun yolu açık kararların başka türlü kesinleşmesi yargılama hukukuna göre mümkün değildir.

 

CMK’nın 266/1. maddesine göre, kanun yoluna başvurulduktan sonra bundan vazgeçilmesi, mercii tarafından işin esasına ilişkin karar verilinceye kadar geçerlidir. Usulüne uygun bir vazgeçme var ise ortada bir temyiz başvurusunun bulunmadığı kabul edilmeli, kanun yolu başvuru süresinin tamamlanması ile kararın kesinleştiği kabul edilmelidir.

 

Kanun yolu başvurusunda vazgeçme nedeniyle Yargıtay ilgili dairesince “temyiz incelemesine yer olmadığına” dair verilen karar tarihinin kararın kesinleşme tarihi olarak kabul etmek, açılmamış bir temyiz davasına hüküm atfetmek anlamına gelecektir ki, bu ceza yargılama hukuku prensiplerine aykırılık oluşturacaktır.

 

Aksine bir uygulamanın kabulü, kesin kararlara karşı yapılan temyiz başvurularının Yargıtayca ret edildiği tarihin, kararın kesinleşme tarihi olarak kabul edilmesi gibi hukuken mümkün olmayan bir sonuca götürür.

 

Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; 5271 sayılı CMK’nın 141 ve devamı maddelerinde koruma tedbirleri nedeni ile tazminat davasının açılma koşulları ve süresi düzenlenmiş olup, anılan Kanunun 142/1. maddesinde karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halde hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabileceğninin hüküm altına aldığı, tazminat talebinin dayanağı olan Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.06.2013 tarih, 2013/168 Esas – 2013/185 Karar sayılı beraat hükmüne yönelik davacı (sanık) vekili tarafından vekalet ücretine yönelik temyiz talebinde bulunulduğu, akabinde de 26.10.2015 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinden vazgeçmesi sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesince 06.11.2015 tarihinde, hükmün incelenmesine yer olmadığı kararı verildiği, sanık aleyhine temyizin söz konusu olmaması, sanık müdafinin temyizinin vekalet ücreti ile sınırlı olduğunun anlaşılması karşısında 28.06.2013 tarihinde verilen beraat kararının davacının (sanığın) ve müdafinin yüzüne karşı okunduğu tarihten bir hafta sonra kesinleştiğini kabulü gerektiğinden, haksız gözaltı ve tutuklama durumunda hak sahibinin tazminat hakkını düzenleyen 5271 sayılı CMK’nın sürelere ilişkin 142. maddesinin “Karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve herhalde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir.” hükmünü getirdiği hususu nazara alınarak mezkur davanın kesinleşme tarihini izleyen 1 yıldan sonra 11.12.2015 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında davanın süresinde açılmadığı anlaşılmakta, yerel mahkeme kararının onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun aksi yönde düşüncesine iştirak edilmemiştir.


Bu sayfa 107 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor