YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan açılan kamu davasında, doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan hazinenin temyiz etme hakkının bulunmadığı hk.

Karar Özeti

Sanık ... hakkında denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle bahse konu suçtan verilen hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin bu suçtan kurulan hükme yönelik vekili aracılığıyla vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, CMK'nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından 7417 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 05/07/2022 tarihinden önce temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasa'nın değişiklik öncesindeki 18/2. madde ve fıkra hükmü uyarınca başvuru tarihinde zimmet suçu bakımından müdahil sıfatını kazandığı, Hazine vekilinin 11/04/2018 tarihli dilekçesinin vekalet ücreti talebine yönelik olduğu, aleyhe temyiz iradesi içermediği, diğer yandan kovuşturma aşamasında kamu davasına katılma isteminde bulunmayan ve katılmasına karar verilmeyen Hazine yararına kanun yolu muhakemesinde vekalet ücretine hükmolunmasına yasal olanak bulunmadığı nazara alınarak incelemenin müdafin sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet, sanık ...'nın hakkında kurulan mahkumiyet ve O yer Cumhuriyet savcısının sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik lehe temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:

Karar

YARGITAY

 

5. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2018/11533

 

Karar Numarası: 2022/12722

 

Karar Tarihi: 31.10.2022

 

SUÇTAN ZARAR GÖREN : Hazine

 

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;

 

Sanık ... hakkında denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle bahse konu suçtan verilen hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin bu suçtan kurulan hükme yönelik vekili aracılığıyla vaki temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, CMK'nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından 7417 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 05/07/2022 tarihinden önce temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasa'nın değişiklik öncesindeki 18/2. madde ve fıkra hükmü uyarınca başvuru tarihinde zimmet suçu bakımından müdahil sıfatını kazandığı, Hazine vekilinin 11/04/2018 tarihli dilekçesinin vekalet ücreti talebine yönelik olduğu, aleyhe temyiz iradesi içermediği, diğer yandan kovuşturma aşamasında kamu davasına katılma isteminde bulunmayan ve katılmasına karar verilmeyen Hazine yararına kanun yolu muhakemesinde vekalet ücretine hükmolunmasına yasal olanak bulunmadığı nazara alınarak incelemenin müdafin sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet, sanık ...'nın hakkında kurulan mahkumiyet ve O yer Cumhuriyet savcısının sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik lehe temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:

 

Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

 

Yüklenen suçu 5237 sayılı Yasa'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında aynı Kanun'un 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamış, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin Kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.

 

Delillerle iddia ve savunma, yapılan yargılama göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanığın ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen husus dışında usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

 

Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;

 

Suç tarihinde ... Belediyesi Destek Hizmetleri Daire Başkanlığında görev yapan sanığın belediyenin ödemesi gereken faturaların asıllarını uhdesinde tutup önceki faturaların ödenmediğine dair ihtar içeren kısımları olmayan internet çıktılarını işleme koyduğu ve bu suretle sanık ...'nın eylemine iştirak ettiği iddia ve kabul edilen somut olayda; sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmediği yönündeki değişmeyen savunmaları, eylemin gerçekleştiğine ilişkin sanık ...'nın atfı cürmü dışında dosyada bir delil bulunmaması ile ... Belediyesi Destek Hizmetleri Daire Başkanlığının düzenlenen ödeme evrakında faturaların altındaki ihtar içeren kısımların kapatılmadığını bildirmesi ve örnekler sunması karşısında, aksi kanıtlanamayan savunmasına göre müsnet suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,

 

Kabule göre de;

 

Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,

 

Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanun ve maddenin 5. fıkrası gereğince hak yoksunluğuna hükmolunmaması,

 

Kanuna aykırı, sanık müdafin ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 31/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 120 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor