2/b-İlk derece mahkemesince kadın yararına hükmolunan tazminatlara boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş, hüküm hakkında taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince davacı kadının talebi olmadığı gerekçesiyle lehine hükmolunan tazminatlara faiz işletilmesi yönündeki hüküm kaldırılarak, maddi ve manevi tazminatlara faiz uygulanmamasına karar verilmiştir. Davacı kadının 25.05.2015 tarihli dava dilekçesinde tazminat taleplerini de kapsayacak şekilde faiz talebi bulunmaktadır. Bu nedenle davacı kadının tazminatlara yönelik faiz talebi hakkındaki ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, maddi manevi tazminatlara faiz uygulanmamasına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2020/5363
Karar Numarası: 2020/6759
Karar Tarihi: 22.12.2020
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminat ve nafakalar ile ziynet alacağı kabul kararı yönünden; davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları, ziynet davasında yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı erkeğin ziynet alacağının kabulü ve kadının ziynet davasında yargılama gideri ile vekalet ücretine yönelik temyiz dilekçelerinin incelenmesinde;
6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298.maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar "72.070 TL" olarak belirlenmiştir. Somut olayda mahkemece 36.556,00-TL değerindeki ziynet alacağı talebinin kabulüne karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı hakkında verilen karar kesindir. Bu nedenle, tarafların ziynet eşyalarına ilişkin karara yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Tarafların boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
2/a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2/b-İlk derece mahkemesince kadın yararına hükmolunan tazminatlara boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş, hüküm hakkında taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince davacı kadının talebi olmadığı gerekçesiyle lehine hükmolunan tazminatlara faiz işletilmesi yönündeki hüküm kaldırılarak, maddi ve manevi tazminatlara faiz uygulanmamasına karar verilmiştir. Davacı kadının 25.05.2015 tarihli dava dilekçesinde tazminat taleplerini de kapsayacak şekilde faiz talebi bulunmaktadır. Bu nedenle davacı kadının tazminatlara yönelik faiz talebi hakkındaki ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, maddi manevi tazminatlara faiz uygulanmamasına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2/c-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir) Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Tarafların ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçelerinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b ve 2/c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna 267.80 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.22.12.2020 (Salı)