YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Mühürlenen elektrik sayacının kullanılması halinde, mühür bozma suçu oluşur mu?

Karar Özeti

Sanığın ikamet adresinde kullanmakta olduğu elektrik sayacının borcundan dolayı elektriğinin kesilerek 20.05.2014 tarihinde sayacın mühürlendiği ve yapılan kontrolde mührün bozularak elektrik kullanımına devam edildiğinin tespit edildiği, bu şekilde sanığın mühür bozma suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet kararının incelemesinde, mühürlemeyi gerçekleştiren ... Elektrik Dağıtım A.Ş.nin mührün yapıldığı tarihten önce 31.05.2010 tarihinde özelleştirildiği, mühürleme tutanağının ilgili şirket tarafından tanzim edildiği, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.03.2016 tarihli, 2015/21-1121 Esas ve 2016/111 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için, mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunmasının zorunlu olduğu, özelleştirme uygulamaları hakkındaki 4046 sayılı Kanun, 20.02.2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, 14.03.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile başkaca herhangi bir özel kanunda, özelleştirme sonrasında özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nin 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmediği, buna göre katılan kurumun özel hukuk tüzel kişisi olarak kamusal yetki kullanma hakkı olmadığından, Anayasa ve Kanuna dayalı kamusal yetkiyi kullanan bir makam tarafından konulmuş mühürleme işleminin bulunmaması nedeniyle, sanığa yüklenen "mühür bozma" suçunun unsurları oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,

Karar

YARGITAY

 

11. CEZA DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2021/2531

 

Karar Numarası: 2022/18121

 

Karar Tarihi: 01.11.2022

 

...

 

Sanığın ikamet adresinde kullanmakta olduğu elektrik sayacının borcundan dolayı elektriğinin kesilerek 20.05.2014 tarihinde sayacın mühürlendiği ve yapılan kontrolde mührün bozularak elektrik kullanımına devam edildiğinin tespit edildiği, bu şekilde sanığın mühür bozma suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet kararının incelemesinde, mühürlemeyi gerçekleştiren ... Elektrik Dağıtım A.Ş.nin mührün yapıldığı tarihten önce 31.05.2010 tarihinde özelleştirildiği, mühürleme tutanağının ilgili şirket tarafından tanzim edildiği, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.03.2016 tarihli, 2015/21-1121 Esas ve 2016/111 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için, mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunmasının zorunlu olduğu, özelleştirme uygulamaları hakkındaki 4046 sayılı Kanun, 20.02.2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, 14.03.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile başkaca herhangi bir özel kanunda, özelleştirme sonrasında özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nin 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmediği, buna göre katılan kurumun özel hukuk tüzel kişisi olarak kamusal yetki kullanma hakkı olmadığından, Anayasa ve Kanuna dayalı kamusal yetkiyi kullanan bir makam tarafından konulmuş mühürleme işleminin bulunmaması nedeniyle, sanığa yüklenen "mühür bozma" suçunun unsurları oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,

 

Kabule göre;

 

Sanığa isnat edilen "mühür bozma" suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli, 2020/87 Esas ve 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan "kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış" ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

 

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 158 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor