Buna göre; yukarıda yazılı yasal düzenlemeler nazara alındığında şikayetçinin tüzel kişiliğe sahip limited şirket olduğu ve ödeme emrinin posta yolu ile tebliğ tarihinde aktif elektronik tebligat adresinin bulunduğu görülmekle, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinin ikinci fıkrası gereği tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Bu durumda, şikayetçiye usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulanma imkanı da bulunmamaktadır.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2022/1767
Karar Numarası: 2022/9334
Karar Tarihi: 26.09.2022
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi-borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu şirket vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; icra takibinde borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının, şirket temsilcisi ya da tebligat almaya yetkili kişiye tebliğ edilmediğinden usulsüz olduğunu ve tebligata 19/09/2021 tarihinde muttali olunduğunu ileri sürerek takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece şikayetin 7 günlük yasal sürede ileri sürülmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararına karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi'nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinin birinci fıkrasında; “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.” Yine aynı maddenin ikinci fıkrasında “Birinci fıkra kapsamı dışında gerçek ve tüzel kişilere,talepleri halinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur” üçüncü fıkrasında; “Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.” düzenlemeleri yer almaktadır.
Somut olayda, şikayetçi şirkete ödeme emrinin posta yolu ile 08/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, elektronik tebligat yolu ile tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.
Şikayetçi ...’nin ödeme emrinin posta yolu ile tebliğ tarihi olan 08/06/2021 tarihi itibariyle aktif kullanıma açık elektronik tebligat adresinin bulunup bulunmadığının Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.den sorulması üzerine verilen cevapta; ...’nin elektronik tebligat adresinin 02/02/2019 tarihinde oluşturulduğu, şirket yetkilisi Aynur Keskin tarafından aktif hale getirildiği, ödeme emrinin posta yolu ile tebliğ tarihi olan 08/06/2021 tarihi itibariyle aktif olarak kullanıma açık olduğu ve ilgili hesaba elektronik tebligatların iletimine ilişkin herhangi bir sorun bulunmadığının bildirildiği görülmektedir.
Buna göre; yukarıda yazılı yasal düzenlemeler nazara alındığında şikayetçinin tüzel kişiliğe sahip limited şirket olduğu ve ödeme emrinin posta yolu ile tebliğ tarihinde aktif elektronik tebligat adresinin bulunduğu görülmekle, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinin ikinci fıkrası gereği tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Bu durumda, şikayetçiye usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulanma imkanı da bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, şikayetçi ...’ne yöntemince tebliğ edilmiş ödeme emri bulunmadığına göre şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Şikayetçi-borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesi’nin 06/01/2022 tarih 2022/1E.-2022/36 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26/11/2021 tarih 2021/49 E.-2021/43 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 26/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.