YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Şikayetçinin unvan ve kendi soyisimini değiştirdiği, bu durumun borçlu ile şikayetçi arasında muvazaa olduğu yönünde değerlendirilmesi gerektiği ve şikayetçinin itirazının reddi gerektiği hk.

Karar Özeti

O halde; İlk Derece Mahkemesi’nce, şikayetçi ile borçlular arasında muvazaalı işlemler bulunduğunun kabulü ile şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, salt mülkiyet karinesinden hareketle ve yanılgılı değerlendirme ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Karar

YARGITAY

 

12. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/5125

 

Karar Numarası: 2022/8305

 

Karar Tarihi: 06.07.2022

 

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki 3. Kişi ile alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

 

1-Şikayetçi 3. kişinin temyiz isteminin incelenmesinde;

 

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,

 

2-Alacaklının temyiz istemine gelince,

 

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

 

Şikayetçi 3. kişi ... … A.Ş. icra mahkemesine başvurusunda; şikayetçinin adresinde yapılan 10.01.2019 ve 31.01.2019 tarihli hacizler nedeniyle 14.01.2019 ve 31.01.2019’da şikayetçi üçüncü şirket vekilinin istihkak iddiasında bulunduğunu, dosyanın istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere icra müdürlüğünce icra mahkemesine gönderilmesi üzerine mahkemece takibin devamına karar verildiğini, ancak haciz yapılan adresin borçlularla bir ilgisi bulunmadığı gibi şikayetçi ile borçluların adresi, yetkilileri ve faaliyet konularının farklı olduğunu belirterek, istihkak davasının kabulü ile şikayetçiye ait para ve mahcuzlara konan hacizlerin kaldırılmasını ve en az % 15 oranında tazminata hükmedilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesi’nce mülkiyet karinesinin şikayetçi lehine olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne ve mahcuzlardaki hacizlerin kaldırılmasına, tazminata yer olmadığına karar verilmiş, şikayetçi ve alacaklının istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce tarafların istinaf başvurularının esastan reddine hükmedilmiş, karar şikayetçi ve alacaklı taraflarca temyiz edilmiştir.

 

İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nce, haciz yapılan adresin şikayetçi 3. kişinin ticaret sicil adresi olduğu, şikayetçi şirketin borcun doğumundan önce kurulduğu, borçluların haciz sırasında haciz mahallinde bulunmadığı, ödeme emri tebliğlerinin borçlulara haciz adresinde yapılmadığı, haciz sırasında borçlulara ait belge bulunmadığı, haciz tarihi itibariyle şikayetçi ile borçlular arasında organik bağ bulunmadığından bahisle mülkiyet karinesinin 3. kişi lehine olduğu değerlendirilmiş ve borçluların, şikayetçi 3. kişi şirketin eski ortakları olmasının tek başına mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı, kaldı ki borçluların şikayetçi şirketin ortaklığından takip tarihinden önce ayrıldıkları belirtilerek şikayetin kabulü yönünde hüküm tesis edildiği görülmüştür.

 

Somut uyuşmazlıkta; alacaklı tarafından borçlular ..., ... ve ... … Ltd. Şti. hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, takip konusu genel kredi sözleşmesi tarihinin 24.6.2014 olduğu, borçlu şirketin yetkilileri ... ve ...’nun hisselerinin tamamını 03.9.2015 tarihinde...’e devrettiği, adı geçenin de hisselerini 11.9.2018’de ...’a devrettiği, şikayetçinin şimdiki tek yetkilisinin de ... olduğu, buna göre hisse devrinin borcun doğumundan sonra olduğu, şikayetçi şirketin ünvanının ... … A.Ş., iken, 05.5.2012’de ... … A.Ş. olarak değiştirildiği ve akabinde şikayetçi şirketin kurucu ortaklarından olan ... ve...’ın diğer kurucu ortaklarla birlikte 23.12.2013’te soyisim değişikliği yaparak ... soyismini aldığı, şikayetçi şirketin kuruluşu borçlu şirketten eski tarihli olsa da borçlu şirketin eski ünvanının da Damlalar … Ltd. Şti. olduğu görülmekle, şikayetçi ve borçlular arasında organik bağ bulunduğunun ve muvazaalı işlemler yapıldığının kabulü gerekir.

 

O halde; İlk Derece Mahkemesi’nce, şikayetçi ile borçlular arasında muvazaalı işlemler bulunduğunun kabulü ile şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, salt mülkiyet karinesinden hareketle ve yanılgılı değerlendirme ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

 

SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nin 19.01.2022 tarih ve 2021/1393 E. - 2022/147 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve ... 11. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 21.01.2021 tarih 2019/130 E. - 2021/29 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06/07/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 143 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor