Yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilir. Somut olayda, öncelikle bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile 24.01.2018 tarihinde takibe geçildiği, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinin 14.11.2018 tarihinde başlatıldığı görülmüş olmakla alacaklı tercih hakkını kambiyo takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamaz. Bu husus süresiz şikayete tabidir.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2022/1617
Karar Numarası: 2022/8675
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun icra mahkemesine başvurularında; alacaklı tarafından ... 25. İcra Müdürlüğünün 2018/3077 E sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, aynı ilişkiden kaynaklanan borcun tahsili için daha sonra ... ... 10. İcra Müdürlüğünün 2018/6090 E. sayılı dosyası ile de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığını belirterek mükerrer takip nedeniyle ipotekli takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince gerekçe değiştirilerek istinaf taleplerinin esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2. maddesinde, davanın esasıyla ilgili olarak; yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir, hükmü yer almaktadır.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2. maddesi gereğince, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkeme kararının gerekçesi tümden değiştirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek, ilk derece mahkemesi kararının hüküm bölümünün muhafaza edilmesi yerinde görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu nedenle usulen bozulması gerekmiştir.
Öte yandan; İİK'nun 45. maddesinde rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuz olduğu, aynı Kanunun 167. maddesinde ise alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunabileceği düzenlenmiştir.
Yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilir. Somut olayda, öncelikle bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile 24.01.2018 tarihinde takibe geçildiği, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinin 14.11.2018 tarihinde başlatıldığı görülmüş olmakla alacaklı tercih hakkını kambiyo takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamaz. Bu husus süresiz şikayete tabidir.
Buna göre davacı borçlu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibin iptalini talep etmiş olup ilk başlatılan takip kambiyo takibi olmakla ipotekli takibin mükerrer olduğu gözetilmeden hatalı gerekçe ve kabulle verilen ret kararı da isabetli değildir.
SONUÇ : Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca re'sen BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.