YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Tapuya haciz şerhi konulduktan 1 gün sonra dahi satış kararı alınsa, haciz sahibine satış ilanın tebliği gerektiği hk.

Karar Özeti

Somut olayda, şikayetçinin tapudaki haciz şerhinin 17.07.2019 tarihli olduğu, satış kararının 18.07.2019 tarihinde alındığı, taşınmaz ihalesinin ise 18.09.2019 tarihinde yapıldığı görülmektedir.

Bu durumda, ihale konusu taşınmazın tapu kaydında, satış kararının verildiği tarihten önce tapuda şikayetçi lehine haciz şerhi mevcut olmakla, adı geçenin İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen "tapu sicilindeki ilgili" sıfatıyla ihalenin feshini istemesi mümkün olduğu gibi kendisine satış ilanı tebliği de gerekir.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince; şikayetçinin kendisine satış ilanı tebliğ edilmediğine yönelik fesih iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken satış karar tarihinin 24.06.2019 olduğuna dair yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsiz olup, kararının bozulması gerekmiştir.

Karar

YARGITAY

 

12. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/7955

 

Karar Numarası: 2022/9130

 

Karar Tarihi: 21.09.2022

 

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi ve borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

 

1) Şikayetçi ...'nın temyiz itirazlarının incelenmesinde;

 

Şikayetçinin asıl davada, sair fesih iddialarının yanı sıra ihaleye konu taşınmazda lehine haciz şerhi olduğunu, buna rağmen kendisine satış ilanı tebliğ edilmediğini ileri sürerek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece satış kararının 24.06.2019 tarihli olduğu, haczin ise bu tarihten sonra 17.07.2019 tarihinde tatbik edildiği, buna göre de ihalenin feshini isteyebileceği ancak kendisine satış ilanı tebliğinin gerekmediğinden bahisle ileri sürülen diğer fesih nedenleri de yerinde görülmeyerek şikayetin reddi ile ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına hükmedildiği, şikayetçinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun para cezası yönünden kısmen kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddi ile ihale bedelinin %1'i oranında para cezasına hükmedildiği anlaşılmaktadır.

 

İhale tarihinde yürürlükte bulunan İİK'nın 134. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre ihalenin feshini talep edebilecek kişiler, satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler olup, ihalenin feshini isteyebilecek olanlardan “tapu sicilinde ilgili” kişilerin saptanmasında ihale tarihi esas alınmalıdır.

 

Öte yandan, satış ilanı tebliğ edilecek ilgililer satış kararının verildiği tarih itibariyle belirleneceğinden, bu tarihten sonra taşınmaza haciz koyduran alacaklı ilgili sıfatını kazanır ise de kendisine satış ilanı tebliği gerekmez. Dolayısıyla, haciz alacaklısına satış ilanının tebliğ edilmemiş olması, ihalenin feshini gerektirmez.

 

Somut olayda, şikayetçinin tapudaki haciz şerhinin 17.07.2019 tarihli olduğu, satış kararının 18.07.2019 tarihinde alındığı, taşınmaz ihalesinin ise 18.09.2019 tarihinde yapıldığı görülmektedir.

 

Bu durumda, ihale konusu taşınmazın tapu kaydında, satış kararının verildiği tarihten önce tapuda şikayetçi lehine haciz şerhi mevcut olmakla, adı geçenin İİK'nun 134/2. maddesinde öngörülen "tapu sicilindeki ilgili" sıfatıyla ihalenin feshini istemesi mümkün olduğu gibi kendisine satış ilanı tebliği de gerekir.

 

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince; şikayetçinin kendisine satış ilanı tebliğ edilmediğine yönelik fesih iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken satış karar tarihinin 24.06.2019 olduğuna dair yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsiz olup, kararının bozulması gerekmiştir.

 

2) Borçlu ...'nin temyiz itirazlarına gelince;

 

Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:

 

Borçlunun birleşen davada, 18.09.2019 tarihli ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece ileri sürülen fesih nedenlerinin esası incelenmiş olmasına rağmen HMK'nun 114/1-f maddesi uyarınca şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı ancak yerel mahkemece işin esasına girilerek karar verilmiş olmasına rağmen davanın HMK'nun 114/h maddesi uyarınca şikayetin usulden reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ise de alacaklı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığından hükmü istinaf edenin sıfatına göre bu yanlışlığa değinilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ancak asıl davada istinaf başvurusunun kabulüne karar verildiğinden yeniden hüküm kurmak üzere kararın tümüyle kaldırıldığı ve birleşen dava dosyası yönünden İlk Derece Mahkemesi hükmü aynen korunarak, şikayetin HMK'nun 114/1-f maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine, şikayet usulden reddedildiğinden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.

 

İcra ve İflas Kanunu'nun “İhalenin neticesi ve feshi” başlıklı 134. maddesinin 5. fıkrasında; İşin esasına girerek, talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder.” hükmüne yer verilmiştir.

 

Yasanın para cezasına ilişkin bu hükmü emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan re'sen uygulanmalıdır. Hukuk Genel Kurulu'nun 06.10.2004 tarih ve 2004/1-433 Esas sayılı kararında da benimsendiği üzere; kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamaz.

 

Mahkeme inceleme sonucunda ihalenin usul ve yasaya uygun yapıldığı sonucuna varır ise şikayetin reddine, işin esasına girilmesi nedeni ile şikayetçiyi İİK'nun 134/5. fıkrasına göre feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkum etmesi gerekir.

 

Somut olayda, ... İli, ... İlçesi ... Köyü 163 ada 100 parselde kayıtlı taşınmazın muhammen bedelinin 3.239.400,37 TL, ihale bedelinin ise 1.650.000 TL olduğu, buna göre ihale bedeli muhammen bedelin altında olduğundan ihalede zarar unsurunun bulunduğu ancak ileri sürülen fesih nedenleri yerinde olmadığından şikayetin ve istinaf başvurusunun reddine dair değerlendirmede isabetsizlik bulunmamakta ise de işin esasına girilmek suretiyle istemin reddine karar verilmesine rağmen, şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmemesi isabetsiz olup, para cezası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının resen bozulması gerekmiştir.

 

Diğer taraftan, Bölge Adliye Mahkemesince, birleşen davada borçlunun istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı açıklanarak ilk derece mahkemesi kararının asıl ve birleşen davalar yönünden tümüyle kaldırılması ve yeniden karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hem borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine, hem de ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek şüphe ve tereddüde uyandıracak şekilde hüküm oluşturulması ve hukuki yarara ilişkin dava şartı HMK'nun 114/h maddesinde düzenlenmiş olmasına rağmen hüküm yerinde yasal dayanak olarak HMK'nun 114/f maddesinin yazılması da doğru görülmemiştir.

 

SONUÇ : Asıl dosyada şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü; birleşen dosyada para cezası yönüyle resen ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin 07.04.2022 tarih ve 2022/736 E. - 2022/1342 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 136 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor