5718 sayılı Milletlerarası Ozel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 14. maddesi “Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek millî hukukuna tâbidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları hâlinde müşterek mutad mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır” hükmünü içermektedir.
Dosyanın tetkikinden, tarafların dava tarihi itibari ile Türk vatandaşı olmadıkları anlaşılmaktadır. Buna göre dava, tarafları bakımından "yabancılık" unsuru taşımaktadır. Bu durumda davada uygulanacak hukuk, 5718 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit edilecektir(MÖHUK m. 1). Bu kanuna göre, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek milli hukukuna tâbidir(MÖHUK m. 14/1 ). Hakim, Türk kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku, tarafların bu hususta bir isteği olup olmadığına bakmaksızın re'sen uygulamak zorundadır(MÖHUK m. 2/1). O halde, tarafların hangi ülke vatandaşı oldukları belirlendikten sonra öncelikle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde eşlerin müşterek milli hukukunun uygulanması, ayrı vatandaşlıkta olmaları halinde müşterek mutad mesken hukukunun uygulanması; müşterek milli hukuk veya müşterek mutad mesken hukukunun bulunmaması ya da bunların Türk kamu düzenine açıkça aykırı görülmesi halinde ise Türk hukukunun uygulanması gerekirken, mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan doğrudan Türk hukuku uygulanarak hüküm tesis edilmesi doğru olmayıp, hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2022/6574
Karar Numarası: 2022/8516
Karar Tarihi: 25.10.2022
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından yetki itirazının reddi kararı ile boşanma ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı erkeğin yetki itirazının reddi kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkeğin yetki itirazının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı erkeğin boşanma ve ferilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiş; davalı erkek tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine; bölge adliye mahkemesince davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
5718 sayılı Milletlerarası Ozel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 14. maddesi “Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek millî hukukuna tâbidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları hâlinde müşterek mutad mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır” hükmünü içermektedir.
Dosyanın tetkikinden, tarafların dava tarihi itibari ile Türk vatandaşı olmadıkları anlaşılmaktadır. Buna göre dava, tarafları bakımından "yabancılık" unsuru taşımaktadır. Bu durumda davada uygulanacak hukuk, 5718 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit edilecektir(MÖHUK m. 1). Bu kanuna göre, boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri, eşlerin müşterek milli hukukuna tâbidir(MÖHUK m. 14/1 ). Hakim, Türk kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku, tarafların bu hususta bir isteği olup olmadığına bakmaksızın re'sen uygulamak zorundadır(MÖHUK m. 2/1). O halde, tarafların hangi ülke vatandaşı oldukları belirlendikten sonra öncelikle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde eşlerin müşterek milli hukukunun uygulanması, ayrı vatandaşlıkta olmaları halinde müşterek mutad mesken hukukunun uygulanması; müşterek milli hukuk veya müşterek mutad mesken hukukunun bulunmaması ya da bunların Türk kamu düzenine açıkça aykırı görülmesi halinde ise Türk hukukunun uygulanması gerekirken, mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan doğrudan Türk hukuku uygulanarak hüküm tesis edilmesi doğru olmayıp, hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA; davalı erkeğin yetki itirazının reddine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA; bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına; temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 25.10.2022 (Salı)