Davacı, kişisel ilişki kurulması istenilen 27.10.2009 doğumlu ... ve 04.04.2005 doğumlu ...’ın babaannesidir. Davacının oğlu ve küçüklerin babası 19.08.2017 tarihinde vefat etmiştir. Olağanüstü hallerin varlığı halinde, çocuğun babaannesinin de çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı mevcuttur (TMK m. 325). Davacının oğlu olan baba vefat ettiğine göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerekir. Davacının, torununu görmek ve onunla uygun kişisel ilişki kurmak, torun sevgisini tatmak ve çocuğa da bu sevgiyi vermek hakkıdır. Kişisel ilişki tesis edildiğinde çocuğun huzurunun tehlikeye gireceği ve davacının bu hakkını amacına aykırı kullanacağına dair dosyada delil bulunmamakla birlikte alınan sosyal inceleme raporunda da kişisel ilişkinin kurulması yönünde görüş bildirilmiştir. Diğer yandan, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Ancak, çocukların ... yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine de karar verilmesi mümkündür. O halde mahkemece, küçüğün, eğitim durumunu aksatmayacak, bedeni ve fikri gelişimini olumsuz etkilemeyecek ve davalı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olmayacak şekilde davacı babaanne ve çocuklar arasında uygun süreli kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken; yazılı gerekçeyle isteğin reddi doğru görülmemiştir.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2022/6425
Karar Numarası: 2022/8259
Karar Tarihi: 18.10.2022
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle,HMK 369. maddesi kişisel ilişki kurulmasına ilişkin davaların temyizinin duruşmalı inceleneceğine dair hüküm olmadığı gibi, acele işlerden olduğundan duruşma talebinin reddine karar verilip, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, kişisel ilişki kurulması istenilen 27.10.2009 doğumlu ... ve 04.04.2005 doğumlu ...’ın babaannesidir. Davacının oğlu ve küçüklerin babası 19.08.2017 tarihinde vefat etmiştir. Olağanüstü hallerin varlığı halinde, çocuğun babaannesinin de çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı mevcuttur (TMK m. 325). Davacının oğlu olan baba vefat ettiğine göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edilmesi gerekir. Davacının, torununu görmek ve onunla uygun kişisel ilişki kurmak, torun sevgisini tatmak ve çocuğa da bu sevgiyi vermek hakkıdır. Kişisel ilişki tesis edildiğinde çocuğun huzurunun tehlikeye gireceği ve davacının bu hakkını amacına aykırı kullanacağına dair dosyada delil bulunmamakla birlikte alınan sosyal inceleme raporunda da kişisel ilişkinin kurulması yönünde görüş bildirilmiştir. Diğer yandan, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Ancak, çocukların ... yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine de karar verilmesi mümkündür. O halde mahkemece, küçüğün, eğitim durumunu aksatmayacak, bedeni ve fikri gelişimini olumsuz etkilemeyecek ve davalı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olmayacak şekilde davacı babaanne ve çocuklar arasında uygun süreli kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken; yazılı gerekçeyle isteğin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 18.10.2022 (Salı)