Anayasa’nın 141/3. maddesi "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının "c" bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler açıkça gösterilmelidir. İlk derece mahkemesince “Taraflara izafe edilen boşanmaya neden olan vakalar yönünden tanık beyanları ile tarafların eşit kusurlu olduğu anlaşılmış, bu nedenle TMK'nun 181/2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda davacının kusurlu olduğunun tespitine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaati oluşmuştur.” şeklindeki belirleme ile Türk Medeni Kanunu’nun 181/2. maddesi uyarınca davacının kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, hangi vakıaların sabit görüldüğü, bunlardan çıkarılan sonuç ve davacının kusur tespitinde esas eylemlerinin neler olduğu gösterilmemiştir. Hüküm bu yönüyle gerekçeden yoksundur. Açıklanan nedenlerle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2022/2618
Karar Numarası: 2022/8302
Karar Tarihi: 18.10.2022
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 18.10.2022 günü temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Anayasa’nın 141/3. maddesi "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının "c" bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler açıkça gösterilmelidir. İlk derece mahkemesince “Taraflara izafe edilen boşanmaya neden olan vakalar yönünden tanık beyanları ile tarafların eşit kusurlu olduğu anlaşılmış, bu nedenle TMK'nun 181/2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda davacının kusurlu olduğunun tespitine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaati oluşmuştur.” şeklindeki belirleme ile Türk Medeni Kanunu’nun 181/2. maddesi uyarınca davacının kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, hangi vakıaların sabit görüldüğü, bunlardan çıkarılan sonuç ve davacının kusur tespitinde esas eylemlerinin neler olduğu gösterilmemiştir. Hüküm bu yönüyle gerekçeden yoksundur. Açıklanan nedenlerle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin davalı mirasçıların'dan alınarak davacıya verilmesine, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18.10.2022 (Salı)