YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece nasıl hareket edilmesi gerektiği hk.

Karar Özeti

Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan ve komşu köylerde ikamet eden yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve önceki bilirkişiler dışında 3 ziraat mühendisi bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, hükmüne uyulan bozma ilamında da belirtildiği üzere yöntemince kadim mera araştırması yapılmalı ve ayrıca bilirkişilerden, dosya arasına getirtilen hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini bildiren, taşınmazların etrafındaki taşlık olarak gösterilen yerin mera vasfında olup olmadığını, komşu parsellerle karşılaştırmalı şekilde toprak yapıları, eğimleri, bitki desenleri ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldıklarını, meradan açılıp açılmadıklarını açıklayan, önceki bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri giderir mahiyette, çekişmeli taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarıyla desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

Karar

YARGITAY

 

8. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2021/3669

 

Karar Numarası: 2022/7466

 

Karar Tarihi: 28.09.2022

 

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı ... vekili ve davacı asıl ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

 

K A R A R

 

Kadastro sırasında, Van ili Erciş ilçesi ... (...) Köyü çalışma alanında bulunan 119 ve 120 parsel sayılı 18.200 ve 25.000 m2 yüzölçümündeki taşınmazlardan, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 119 sayılı parsel ..., 120 sayılı parsel ... adına tespit edilmiş ve tespite yapılan itirazlar Kadastro Komisyonunca reddedilmiştir.

 

Davacı ..., taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, kaçak ve yitik kişilerden Hazineye intikal ettiğini ve zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek, tespit maliklerine yönelik; davacı ... ise, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, Hazineye yönelik olarak ayrı ayrı tespite itiraz davası açmışlardır.

 

Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonucu verilen, davacı ...'in davasının husumet yokluğu nedeniyle, Hazinenin davasının ise ispat edilemediğinden reddine, dava konusu 119 ve 120 sayılı parsellerin tespit maliklerinin mirasçıları adına payları oranında tesciline ilişkin önceki hüküm, davacı ... temsilcisi ve davacı ...' in temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2011/4797 Esas ve 2011/3652 Karar sayılı ilamıyla; "davacı ... tarafından tespit maliki olmayan Hazineye karşı dava açılmış olmasına göre Mahkemece, husumet nedeniyle red karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı ...'in yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle davacı yönünden usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verildikten sonra, davacı Hazinenin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede, dava konusu taşınmazların etrafı taşlık olarak tespit edilmiş ise de, doğudan komşu 125 sayılı parsel hakkında Hazinenin kaçak ve yitik kişilerden kaldığı iddiası ile açtığı tespite itiraz davası sonunda mahkemenin 1983/83 Esas, 1987/47 Karar sayılı ilamıyla taşınmazın öncesi itibariyle kadim mera olduğu kabul edilerek hükmen mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırıldığı ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, komşu 125 sayılı parselin dava dosyasında keşif sonucu düzenlenen teknik bilirkişi raporunda taşınmazların etrafındaki taşlık olan bölümün mera olarak gösterildiği, 09.06.2009 tarihinde yapılan keşfe katılan davalı ... ve ...' in dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde köye ait meraların bulunduğunu beyan ettikleri, ne var ki Mahkemece taşınmazların öncesinin kadim mera olup olmadığı, meradan açılıp açılmadığı hususunun araştırılmadığı açıklanarak, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur.

 

Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı ...'in davasının husumet yokluğu nedeniyle, davacı Hazinenin davasının ise ispat edilemediğinden reddine, dava konusu 119 ve 120 sayılı parsellerin tespit maliklerinin mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davacı - asli müdahil ... tarafından temyiz edilmiştir.

 

1. Davacı - asli müdahil ...'in temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı - asli müdahil ..., bozma sonrası yapılan yargılama sırasında harçlandırmak suretiyle dosyaya sunduğu 27.04.2012 tarihli dilekçeyle asli müdahele talebinde bulunduğu halde, asli müdahilin talebi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.

 

2. Davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma ilamında belirtilmesine rağmen çekişmeli taşınmazlara ilişkin yöntemine uygun şekilde kadim mera araştırması yapılmadığı gibi, mahallinde yapılan iki keşif sonrası dosyaya sunulan 10.01.2018 tarihli ziraatçi bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların tarla vasfında, 20.06.2018 tarih ziraatçi bilirkişi raporunda ise taşınmazların mera vasfında olduğu belirtildiği halde, anılan raporlar arasındaki taşınmazların niteliğine ilişkin çelişki giderilmemiş ve bir taşınmazın niteliği ile kullanım durumunun belirlenmesinde en önemli delil olan hava fotoğraflarından yararlanılmaksızın karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesiusul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

 

Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan ve komşu köylerde ikamet eden yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve önceki bilirkişiler dışında 3 ziraat mühendisi bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, hükmüne uyulan bozma ilamında da belirtildiği üzere yöntemince kadim mera araştırması yapılmalı ve ayrıca bilirkişilerden, dosya arasına getirtilen hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini bildiren, taşınmazların etrafındaki taşlık olarak gösterilen yerin mera vasfında olup olmadığını, komşu parsellerle karşılaştırmalı şekilde toprak yapıları, eğimleri, bitki desenleri ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldıklarını, meradan açılıp açılmadıklarını açıklayan, önceki bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri giderir mahiyette, çekişmeli taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarıyla desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir

 

Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle asli müdahil ...' in, (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacı ...'e iadesine, 28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 162 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor