Mahkemece, her ne kadar dava konusu parselin tapu kaydı, arazi kadastrosunca oluşturulup ilk maliki tarafından şimdiki davalılara intikal ettirilmiş ise de, taşınmazın evveliyatının devlet ormanı olup, bilahare Orman tahdit dışına alındığı ve orman niteliğini kaybettiğinden 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca da ormana dönüştürülmesi mümkün olmadığından orman sınırları dışına Hazine lehine çıkarılan yerlerden olduğu, Anayasa gereğince ormanların veya orman özelliğini kaybeden yerlerin zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla özel mülk edinilemeyeceği, 1945 yılında yürürlüğe giren 4785 sayılı yasa ile de tapulu veya tapusuz tüm ormanların devletleştirildiği ve bu tarih öncesi tapu kayıtlarının hukuki değerini kaybettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2021/8987
Karar Numarası: 2022/7186
Karar Tarihi: 20.09.2022
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, ... ilçesi ...Mahallesi 432 parsel sayılı 356,26 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığını belirterek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, her ne kadar dava konusu parselin tapu kaydı, arazi kadastrosunca oluşturulup ilk maliki tarafından şimdiki davalılara intikal ettirilmiş ise de, taşınmazın evveliyatının devlet ormanı olup, bilahare Orman tahdit dışına alındığı ve orman niteliğini kaybettiğinden 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca da ormana dönüştürülmesi mümkün olmadığından orman sınırları dışına Hazine lehine çıkarılan yerlerden olduğu, Anayasa gereğince ormanların veya orman özelliğini kaybeden yerlerin zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla özel mülk edinilemeyeceği, 1945 yılında yürürlüğe giren 4785 sayılı yasa ile de tapulu veya tapusuz tüm ormanların devletleştirildiği ve bu tarih öncesi tapu kayıtlarının hukuki değerini kaybettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Şöyle ki; eldeki davada davacı Hazine, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış olup, 6292 sayılı Kanun'un 7/1/a maddesinin "İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya resen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde; tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır.” hükmü uyarınca davacı Hazinenin davadan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ...' nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 3402 sayılı Kanun'un 36/A maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.