YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Kullanım kadastrosunun yapılmasının amacı hk.

Karar Özeti

Anılan her iki yasa maddesi birlikte değerlendirildiğinde, Orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, hali hazır vasfı ile Hazinenin mülkiyetinde olacağı, ancak fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanun'un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edileceği anlaşılmaktadır. Kullanım kadastrosunun yapılmasının amacı, fiili kullanıma göre kadastro parseli oluşturulması ve taşınmazın fiili kullanıcısının tespit edilmesidir. Kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen kullanan kişilerdir. Kadastro komisyonlarının, 2B alanlarında kadastro parselleri oluştururken fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsel oluşturması gerekir.

Karar

YARGITAY

 

8. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2021/7184

 

Karar Numarası: 2022/7567

 

Karar Tarihi: 29.09.2022

 

İLK DERECE

 

Taraflar arasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

 

K A R A R

 

Davacı ..., ... ili ... ilçesi ... Köyünde bulunan 250 m2 yözölçümündeki taşınmazın 1901 ada 1 parselin devamı olduğunu ve kendi kullanımında bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazın 1901 ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi ve beyanlar hanesine kendi adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.

 

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın, davalı ... ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Hazine yönünden kısmen kabulü ile 21.08.2017 tarihli bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 79.41 m2 tescil harici kısmın davacının zilyetliğinde olduğunun tespitine, B harfi ile gösterilen bölüme ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

... Bölge Adliye Mahkemesince, çekişmeli taşınmazın 2/B blok parseli içinde kaldığı, ancak 3402 sayılı Kanun'un Ek-4. maddesi uyarınca kullanım kadastrosu yapılmadığı, dolayısıyla davacının zilyetlik tespitine yönelik dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı, aksinin kabulünün idareyi işlem yapmaya zorlayıcı nitelikte karar verilmesini gerektireceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

 

Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin olup, 6831 Orman Kanunu'nun 11. maddesinin 4. fıkrasında, "(Değişik dördüncü fıkra: 26/2/2014-6527/1 md.) Kadastrosu yapılıp kesinleşen Devlete ait ormanlar orman vasfı ile, 2 nci maddeye göre orman sınırları dışına çıkarılan yerler ise kaydında belirtme yapılarak hâlihazır vasfı ile; kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle, en geç üç ay içinde hiçbir harç ve bedel alınmaksızın Hazine adına tapu kütüklerine kaydedilir." hükmüne; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4. maddesinde ise, "6831 sayılı Orman Kanunu'nun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanun'la değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanun'larla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir." hükmüne yer verilmiştir.

 

Anılan her iki yasa maddesi birlikte değerlendirildiğinde, Orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, hali hazır vasfı ile Hazinenin mülkiyetinde olacağı, ancak fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanun'un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edileceği anlaşılmaktadır. Kullanım kadastrosunun yapılmasının amacı, fiili kullanıma göre kadastro parseli oluşturulması ve taşınmazın fiili kullanıcısının tespit edilmesidir. Kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen kullanan kişilerdir. Kadastro komisyonlarının, 2B alanlarında kadastro parselleri oluştururken fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsel oluşturması gerekir.

 

Somut olaya gelince; davaya konu edilen taşınmaz bölümü, tapuya tescili olmasa da yasa gereği ... mülkiyetindeki 2/B parseli içerisinde kalmakta olup, bu nitelikteki taşınmazların da şartları oluştuğunda Hazine adına tescil edilmek suretiyle ilgilileri adına beyanlar hanesinde kullanım şerhi verilebilmesi hukuken mümkündür.

 

Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince, davanın yukarıda açıklanan niteliğine göre, davaya konu taşınmaz bölümü üzerinde, fiili kullanım durumu esas alınmak suretiyle, kadastro parseli oluşturulup ... adına tescil edilerek davacı lehine kullanım şerhi verilmesinin hukuken mümkün olduğu, bu itibarla, davacının 2/B blok parseli içinde bulunan ve Hazine adına orman sınırı dışına çıkartılan taşınmaz üzerinde zilyet olduğunun tespitini dava yoluyla istemekte hukuki yararının bulunduğu ve genel mahkemelerin yetkili ve görevli olduğu gözetilerek, davacının talebinin esastan incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, dava şartı yokluğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi, doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile HMK’nin 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın HMK'nin 373/2 maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir örneğin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 144 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor