YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın Hazine satış işleminin idari işlem niteliğinde olduğu hk.

Karar Özeti

Yine kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/ taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan Hazinenin satış işlemi 6292 sayılı Kanuna dayanan idari işlem niteliğinde olup, bu satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi hukuken mümkün değildir.

Karar

YARGITAY

 

8. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/940

 

Karar Numarası: 2022/6976

 

Karar Tarihi: 14.09.2022

 

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... ile ... ve davalı- birleşen davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.

 

K A R A R

 

Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 7086 parsel sayılı 6.515,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine ...oğlu ...’in kullanımında olduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 12.08.1991 tarihinde hükmen tescil edilmiş, bilahare 13.04.1995 tarihinde taşınmazın beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin olarak şerh konulmuş, 03.03.1997 tarihinde ise taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıma yönelik şerh terkin edilmiştir. 05.01.2010 tarihinde bu kez, önce taşınmazın yüzölçümü 11.749,64 metrekare olarak düzeltilmiş, daha sonra ise taşınmaz 8021, 8022, 8023 ve 8038 parsel sayılı taşınmazlara ifraz edilmiştir.

 

İfrazen oluşan ve davaya konu edilen taşınmazlardan 8021 parsel sayılı 3.116,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanıcısının ... evlatları ..., ... ve ... olduğu, 8022 parsel sayılı 3.023,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanıcısının ... kızı ... olduğu ve 8038 parsel sayılı 3.648,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanıcısının ... evlatları ..., ... ve ... olduğu şerhi yazılarak Hazine adına tescil edilmiştir.

 

Daha sonra 6292 sayılı Kanun uyarınca 8021 ve 8038 parsel sayılı taşınmazların 1/3 payı 25.06.2013 tarihinde ...'e; 1/3 payı 02.07.2013 tarihinde ...'ya; 1/3 payı 05.08.2013 tarihinde ...'a ve 8022 parsel sayılı taşınmazın ise 1/1 payı 10.09.2013 tarihinde ...'ye satılarak taşınmazlar bu kişiler adına kayden intikal ettirilmiştir.

 

Davacı ..., 29.05.2013 tarihinde; 7086 parsel sayılı taşınmazın zilyetliğinin ... 1. Noterliğinin 04.02.1994 tarihli zilyetlik devir sözleşmesi ile kendisi ve ... Taş tarafından devralındığını, bilahare ... Taş’ın uhdesindeki 1/2 payı 21.03.1994 tarihli zilyetlik devir sözleşmesi ile...’ya devrettiğini, daha sonra ise anılan taşınmaz ifraz edilerek 8021 ve 8038 parsellerde... mirasçıları adına, 8022 parsel sayılı taşınmazda ise kendi adına şerh verildiğini, buna karşın taşınmaz 1/2 pay oranında satın alınmış olmakla beraber davalılara verilen taşınmazların yüzölçümlerinin daha fazla olduğunu ileri sürerek 8021, 8022 8038 parsel sayılı taşınmazlardaki kullanıcı şerhlerinin iptali ile 1/2 oranında kendisi ve davalılar adına şerh verilmesi istemiyle; davacı ... ise, murisi...’nun 7086 parsel sayılı taşınmazın ... 1. Noterliği’nin 04.02.1994 tarihli devir senedi ile ... ’a geçen zilyetliğini 21.03.1994 tarihli devir senedi ile devraldığını, bu taşınmazın 8021 ve 8022 parseller olarak tespit edildiğini, ancak kendilerine ait bir kısım yerin davalı lehine şerh verilen taşınmazda kaldığını ileri sürerek 8021 ve 8022 parsel sayılı taşınmazların hisseleri oranında yeniden taksimi ile adlarına tescili istemiyle dava açmış, davacı ... 29.05.2014 tarihli dilekçe ile 8021 ve 8038 parsellere yönelik davasını, tapu iptali ve tescil isteğine yönelik olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.

 

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; esas ve birleşen davaların ayrı ayrı kabulüne, çekişmeli 8021 ve 8038 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptaline, 1/2 paylarının ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 8022 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile veraset ilamına göre hesaplanan 3/32 payının ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacı ...'nin 8022 parsele yönelik davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacı ...'nun 8021 parsele yönelik davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı Hazine ile davalılar Kıymet ve ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm davalı ... ile ... ve davalı – birleşen davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına ve temyiz edenin sıfatına göre davalı – birleşen davacı ... vekili'nin çekişmeli 8022 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

 

2. 8021 ve 8038 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

 

Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar yönü ile yargılama sırasında taşınmazların 6292 sayılı Kanun gereğince satılarak 1/3'er payları oranında Metin, Türkan ve Fatma Gündoğdu adına tapuya tescil edildiklerinden davanın tapu iptali ve tescil isteğine dönüştüğü, taşınmazların evveliyatında 7086 parsel sayılı taşınmaz olup, bu taşınmazın zilyedi olan dava dışı Abdullah Gencer tarafından ... Noterliği'nin 04.02.1994 tarihli ve 00207 yevmiye numaralı senetle 1/2 payının ... Taş'a; 1/2 payının ise ...'ye satıldığı, icra edilen keşif sırasında dinlenen ... Taş'ın kendisine ait payı ... Gündoğdu'ya sattığı beyan ettiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.

 

Bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/ taşınmazların beyanlar hanesindeki şerhe yönelik davanın dinlenebilmesi için davanın, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın satış işleminden önceki bir tarihte açılması gerekir.

 

Yine kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/ taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan Hazinenin satış işlemi 6292 sayılı Kanuna dayanan idari işlem niteliğinde olup, bu satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi hukuken mümkün değildir.

 

Dolayısıyla, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/ taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra gerek beyanlar hanesindeki şerhe yönelik (proje kapsamında Belediye'ye devredilen taşınmazlar dışında) gerekse de tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.

 

Somut olayda, davacı ..., 29.05.2013 tarihinde 8022 ve 8038 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak 1/2 oranında adına şerh verilmesi istemiyle dava açmış olup, 29.04.2014 tarihli dilekçe ile davasını taşınmazlardaki 1/2 paya yönelik olarak ıslah ettiğini bildirmiştir. Ancak, davacının harcı yatırılmak sureti ile yöntemince yapılmış bir ıslahı bulunmamaktadır. Şu halde, eldeki dava, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazların beyanlar hanesindeki şerhe yöneliktir. Yukarıda da açıklandığı üzere, iş bu davanın görülebilmesi için 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazların satış işleminden önceki bir tarihte açılması gerekmekte olup, eldeki dava da taşınmazların satış tarihinden önceki tarihte açılmıştır. Ne var ki, çekişmeli taşınmazlar yargılama sırasında 6292 sayılı Kanun gereğince satılarak davalılar adına tescil edildiklerine göre artık dava tarihinde var olan hukuki yarar ortadan kalktığından şerhe yönelik davanın konusuz kaldığının kabulü zorunludur.

 

Bir an için, davanın tapu iptali tescil olarak ıslah edildiği ya da bu davaya dönüştüğü kabul edilse dahi, açıklandığı üzere taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp davalılar adına tescil edilmelerine esas olan Hazine'nin satış işlemi 6292 sayılı Kanun'a dayanan idari işlem niteliğinde olup, bu satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazine'nin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi hukuken mümkün bulunmadığından, bu niteliği ile de eldeki davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.

 

Hal böyle olunca, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve 6100 sayılı HMK'nin 331. maddesi çerçevesinde yargılama giderleri takdir ve tespiti gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı – birleşen davacı ... vekili'nin çekişmeli 8022 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu taşınmaz hakkındaki usul ve Kanun'a uygun olan hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ile ... ve davalı – birleşen davacı ... vekili'nin 8021 ve 8038 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile bu taşınmazlar hakkındaki hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 133 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor