YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Sözlü anlaşma ile yaptırılan bina tadilat işinde, fiyat ve yapılan iş konusundaki uyuşmazlığın nasıl giderileceği hakkında.

Karar Özeti

 

Bozma ilamında davacının, sözleşme kapsamı ve dışında yaptığını iddia ettiği tüm imalâtların bedellerinin yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre belirlenip, kanıtlanacak ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yerel mahkemece hükme esas alınan 13.02.2020 tarihli ek rapor incelendiğinde; hesaplanan ve yerel mahkemece hüküm altına alınan bedelin, imalat bedeli yerine eksik ve kusurlu imalatların piyasa fiyatlarına göre dava tarihindeki değeri olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/5432 Esas 2018/384 Karar 06.02.2018 günlü bozma ilamının gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.

 

Mahkemece yapılması gereken iş,Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/5432 Esas 2018/384 Karar sayılı ve 06.02.2018 günlü bozma ilamında belirtildiği üzere taraflar arasında bedel konusunda da mutabakat bulunmadığından davacının, sözleşme kapsamı ve dışında yaptığını iddia ettiği tüm imalâtların bedellerinin hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla işin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı BK'nın 366. maddesine göre yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre belirlenip, kanıtlanacak ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olup, yazılı şekilde bozma ilamına aykırı olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

Karar

 

6. Hukuk Dairesi         2021/2813 E.  ,  2021/2237 K.

 

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
 

Taraflar arasındaki tazimat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ... mirasçıları yönünden reddine, diğer yönlerden kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı ... mirasçıları ..., ... ile davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
 

- K A R A R -
 

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli ile sözleşme dışı yapılan işlerin bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

 

Davacılar davasında, sözlü anlaşmaya göre 2006 yılında davalıya ait karkas halde bulunan binanın inşaat, dış cephe, elektrik, vs. işlerini yapmak için 225.000,00 TL + KDV bedel karşılığında anlaştıklarını, işin yapımı sırasında davalının kendilerinden ek iş istediğini, davalının iş bitene kadar toplam 150.000,00 TL ödeme yaptığını, kalan bedeli ödemediği gibi ek iş masraflarını da ödemediğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 20.000,00 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş yargılama sırasında talebini ıslah ederek 40.127,51 TL.ye çıkarmıştır.

 

Davalı savunmasında davacılardan ...'ı tanıdığı bir mimar vasıtası ile iç mimar olarak tanıdığını, ...'ın yaptığını iddia ettiği işlerin tamamını yapmadığını, diğer davacıyı tanımadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 

Yerel mahkemece, bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın 40.127,55 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.

 

Anılan hüküm Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/5432 Esas 2018/384 Karar sayılı 06.02.2018 günlü ilamı ile “...'nin davacı sıfatı bulunmadığından ve mirasçıları tarafından devam edilen davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi, davacı ... ile davalı arasında sözlü eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğunun kabulü ile davacının sözleşme kapsamı ve dışında yaptığını iddia ettiği tüm imalâtların bedellerinin yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre belirlenip kanıtlanacak ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulmuştur.

 

Bozmaya uyan yerel mahkemece, alınan ek raporun hükme esas alınması neticesinde davanın yargılama sırasında vefat eden ... mirasçıları yönünden 36.850,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, davacı ... mirasçıları yönünden sıfat yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

 

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle yargılama sırasında 20.10.2013 tarihinde vefat eden ...'nin mirasçılık belgesine göre karar başlığında mirasçılarının davacı olarak gösterilmesi gerekirken fer’i müdahil olarak gösterilmiş olması maddi hataya dayalı olup mahallinde mahkemece düzeltilmesinin mümkün olmasına göre davacı ... mirasçıları ... ve ...’nin tüm temyiz itirazlarının reddi, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

 

2- Bilindiği üzere; mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir. Mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesi; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara, usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı veremeyecektir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulunun 12.07.2006 gün, 2006/9 - 508 E., 2006/521 sayılı Kararı).

 

Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;

 

Yerel mahkemece verilen 27.01.2016 tarihli ilk hüküm Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/5432 Esas 2018/384 Karar sayılı 06.02.2018 günlü ilamı ile yukarıda belirtilen nedenler ile bozulmuş, 16.10.2019 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.

 

Bozma ilamında davacının, sözleşme kapsamı ve dışında yaptığını iddia ettiği tüm imalâtların bedellerinin yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre belirlenip, kanıtlanacak ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yerel mahkemece hükme esas alınan 13.02.2020 tarihli ek rapor incelendiğinde; hesaplanan ve yerel mahkemece hüküm altına alınan bedelin, imalat bedeli yerine eksik ve kusurlu imalatların piyasa fiyatlarına göre dava tarihindeki değeri olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/5432 Esas 2018/384 Karar 06.02.2018 günlü bozma ilamının gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.

 

Mahkemece yapılması gereken iş,Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/5432 Esas 2018/384 Karar sayılı ve 06.02.2018 günlü bozma ilamında belirtildiği üzere taraflar arasında bedel konusunda da mutabakat bulunmadığından davacının, sözleşme kapsamı ve dışında yaptığını iddia ettiği tüm imalâtların bedellerinin hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla işin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı BK'nın 366. maddesine göre yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre belirlenip, kanıtlanacak ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olup, yazılı şekilde bozma ilamına aykırı olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı ... mirasçıları ... ve ...’nin tüm temyiz itirazlarının reddine, davalı vekilinin 2. bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, davalının temyiz itirazlarının 2. bent kapsamı ile kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacı ... mirasçıları ... ile ...'den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'ya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 13.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

 


Bu sayfa 166 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor