YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Sözleşme sona erdiğinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretin, son maaş üzerinden hesaplanması gerektiği hk.

Karar Özeti

3. 4857 sayılı Kanun'nun "Sözleşmenin sona ermesinde izin ücreti" kenar başlıklı 59 uncu maddesinin birinci fıkrasında " İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar.

Karar

YARGITAY

 

9. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/11083

 

Karar Numarası: 2022/14529

 

Karar Tarihi: 08.11.2022

 

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

 

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

 

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

 

Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08.11.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

 

Duruşma günü davalılar vekili Avukat R. Ö. ile davacı vekili Avukat H. Ö. geldiler.

 

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

 

Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 

V. TEMYİZ

 

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

 

B. Temyiz Sebepleri

 

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler ile kararı temyiz etmiştir.

 

C. Gerekçe

 

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ve prim alacaklarının ispatı, hesaplanması ve ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.

 

2. İlgili Hukuk

 

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

 

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) "Yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri" kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası " İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir." düzenlemesini içermektedir.

 

3. 4857 sayılı Kanun'nun "Sözleşmenin sona ermesinde izin ücreti" kenar başlıklı 59 uncu maddesinin birinci fıkrasında " İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar.

 

" düzenlemesi yer almaktadır.

 

4. 6100 sayılı Kanun'un "Hâkimin davayı aydınlatma ödevi" kenar başlıklı 31 inci maddesi şöyledir :

 

"Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir."

 

3. Değerlendirme

 

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir

 

2. Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 5 inci maddesi

 

"G. kendi yaptığı satışlardan (iç piyasada pencere profil üreticilerine ve dış piyasada tüm İhracat satışları) kdv'siz net fatura üzerinden %5 (Yüzde Beş), geri kalan bütün diğer satışlarından da (D.'a yapılan satışlar hariç) yine kdv'siz net fatura tutarı üzerinden ise %3 (Yüzde Üç) prim alacaktır.

 

(Fatura bazındaki prim miktarı kdv'siz net fatura tutarının direkt prim yüzdesiyle çarpılmasıyla hesaplanacaktır.) " şeklinde düzenlenmiştir.

 

3. Yine davacının iş sözleşmesinin 10 uncu maddesi ise

 

"Prim hesaplamaları her ayın 15'inde yapılacaktır. Bir ay evvelki prim ödemesinden sonra gelmiş olan havaleler ( iç piyasa nakit ya da çeksiz kısa vadeli satış tahsilatları, karşılıksız çek havaleleri, ihracat fatura bedelleri vs..) ve tahsilatı gerçekleşmiş olan müşteri çekleri yukarıda anılan yüzdelerden hesaplanıp mutabakat sağlandıktan sonra toplam prim tutarı karşılıklı olarak paraflanacak ve de takip eden 3 iş günü içerisinde prim ödemesi G.' in banka hesabına yatırılacak ya da kendisine nakden ödenecektir." şeklinde düzenlenmiştir.

 

4. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının iş sözleşmesinin 5 inci maddesine göre davacının kendi başına gerçekleştirdiği satışlara ilişkin tespit yapılamadığından davacının davalı Dolunay Şirketine yapılan satışlar hariç kalan diğer tüm satışlar üzerinden % 3 prim alabileceği kabulü ile prim alacağı hesaplanmıştır. Davacının iş sözleşmesinin yukarıda belirtilen 10 uncu maddesinde prim hesaplamalarının nasıl yapılacağının düzenlendiği, buna göre tahsilatı gerçekleşmiş olan satışlar üzerinden belirtilen yüzdelere göre hesaplama yapılacağı ve belirlenen miktarın ödeneceği belirtilmiştir. İş sözleşmesinin bu maddesine göre davacının Şirket tarafından yapılan satışlar üzerinden değil bu satışlardan tahsilatı yapılanlar üzerinden belirlenen yüzdeye göre prim alacağına hak kazanacağı sabittir. Hâl böyle olunca İlk Derece Mahkemecesinde prim alacağı hesaplanan yıllar bakımından belirlenen prime esas satış tutarlarından yapılan tahsilatların tespit edilmesi ve bu tahsilatlara göre belirlenen yüzde üzerinden davacının hak kazandığı prim alacağının hesaplanması gerekli iken bu husus dikkate alınmadan davacının prim alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.

 

5. Davacının yıllık izin alacağına ilişkin olarak hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı işyerinde 10 yılı aşkın çalışması olduğu tespit edilen davacının tüm çalışma süresi boyunca hak ettiği yıllık ücretli izin süresinin 170 gün olduğu belirlenmiş, İlk Derece Mahkemesince bu süre zarfında hiç yıllık izin kullanmadığının kabulü ile yapılan hesaplama dikkate alınarak karar verilmiştir. Ancak Dairemizce, davacının iddia ettiği süre boyunca hiç yıllık izin kullanmadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu değerlendirilmiştir. 6100 sayılı Kanunu'un 31 inci maddesinde, hâkimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup söz konusu madde uyarınca, hâkimin uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Ne var ki, Mahkemece davacı asılın dinlenilerek bu konudaki beyanının alınmadığı görülmektedir. Bu itibarla, ilgili Kanunun 31 inci maddesi uyarınca hâkimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; Mahkemece, davacı asıl çağrılarak çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konularındaki beyanının alınmasından sonra oluşacak sonuca ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmelidir.

 

VI. KARAR

 

Açıklanan sebeple;

 

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

 

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

 

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

 

Davalılar yararına takdir edilen 8.400,00TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

 

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

 

08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 156 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor