YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Belirli süreli iş sözleşmelerinde ihbar tazminatına hükmedilemeyeceği hk.

Karar Özeti

2. Dairemizin 25.03.2021 tarihli ve 2021/498 Esas, 2021/6992 Karar sayılı bozma ilâmında; taraflar arasında imzalanmış ... sözleşmesinde açık bir hüküm olmadığından, cezai şart ile bakiye süre ücreti tutarı tazminatın bir arada istenmesinin mümkün olmadığı, davacıya bu konuda seçimlik hakkını kullanması için süre verilmesi gerektiği, davacının cezai şart alacağının hüküm altına alınmasını seçmesi ihtimalinde; davacının çalıştığı ve çalışması gereken süreler de dikkate alınarak 6098 sayılı Kanun'un 182 nci maddesinin son fıkrası gereği indirim yapılmak suretiyle belirlenecek cezai şart miktarının tespit edilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, davacının bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat isteminin hüküm altına alınmasını seçmesi ihtimalinde; bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminatın cezai şart niteliğinde olmadığı, bakiye süre ücretinden yapılacak indirimin somut verilere dayalı olması gerektiği ancak taraflar arasındaki ... sözleşmesinin 10 yıl süreli kararlaştırıldığı, bakiye sürenin 11.07.2024 tarihinde sona ereceği gözetildiğinde söz konusu alacak yönünden bilinmeyen bir dönem bulunduğu, bilinmeyen dönem yönünden, işçinin nitelikleri, yaptığı ..., ... bulma olasılığı, işçinin alabileceği ücret vb. hususlar değerlendirilerek varsayımsal bir indirime gidilmesi gerektiği, taraflar arasındaki ... sözleşmesi belirli süreli olduğundan ihbar tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar

YARGITAY

 

9. HUKUK DAİRESİ

 

Esas Numarası: 2022/9891

 

Karar Numarası: 2022/13138

 

Karar Tarihi: 25.10.2022

 

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

 

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

 

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

 

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.10.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

 

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... geldiler.

 

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

 

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

 

A. Bozma Kararı

 

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

 

2. Dairemizin 25.03.2021 tarihli ve 2021/498 Esas, 2021/6992 Karar sayılı bozma ilâmında; taraflar arasında imzalanmış ... sözleşmesinde açık bir hüküm olmadığından, cezai şart ile bakiye süre ücreti tutarı tazminatın bir arada istenmesinin mümkün olmadığı, davacıya bu konuda seçimlik hakkını kullanması için süre verilmesi gerektiği, davacının cezai şart alacağının hüküm altına alınmasını seçmesi ihtimalinde; davacının çalıştığı ve çalışması gereken süreler de dikkate alınarak 6098 sayılı Kanun'un 182 nci maddesinin son fıkrası gereği indirim yapılmak suretiyle belirlenecek cezai şart miktarının tespit edilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, davacının bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat isteminin hüküm altına alınmasını seçmesi ihtimalinde; bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminatın cezai şart niteliğinde olmadığı, bakiye süre ücretinden yapılacak indirimin somut verilere dayalı olması gerektiği ancak taraflar arasındaki ... sözleşmesinin 10 yıl süreli kararlaştırıldığı, bakiye sürenin 11.07.2024 tarihinde sona ereceği gözetildiğinde söz konusu alacak yönünden bilinmeyen bir dönem bulunduğu, bilinmeyen dönem yönünden, işçinin nitelikleri, yaptığı ..., ... bulma olasılığı, işçinin alabileceği ücret vb. hususlar değerlendirilerek varsayımsal bir indirime gidilmesi gerektiği, taraflar arasındaki ... sözleşmesi belirli süreli olduğundan ihbar tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

 

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

 

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile

 

"...16/12/2021 tarihli celsede davacı vekili bakiye süre ücret alacağı talebinin bulunduğunu belirtmiştir. Seçimlik ceza koşulunda alacaklı seçimlik bir yetkiye sahiptir. Buna göre o koşulun gerçekleşmesi, yani borçlunun asıl edimi hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ya asıl edimin ifasını ister ya da bundan vazgeçerek ceza koşulunun ödenmesini talep eder. Seçimlik ceza koşulunda alacaklı hem asıl edimin ifasını hem de ceza koşulunun ödenmesini isteyemez. Davacı seçimlik hakkını bakiye süre ücret alacağı yönünden kullandığından cezai şart alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

 

Taraflar arasında ücrete ilişkin ihtilaf bulunmaktadır. Davacı ... ... yerinde .../08/2014 tarihinde 9.000,00 TL maaşla işe başladığını, sözleşmenin özel şartları içerir 11. Maddesinde her yıl ocak ayında bir önceki yıl gerçekleşen tüfe oranı + %5 oranında refah payı olmak üzere net ücrete zam yapılacağının belirtildiğini beyan etmiştir. Davalı ise, 9.000,00 TL ücret ile başladığını, bu sözleşmenin hükmünün o yıldan itibaren geçerli olmadığını belirtmiştir. Taraflar arasında ... 3. ... Mahkemesi'nin 2015/637 Esas, 2016/821 Karar sayılı dosyasının sonucu beklenilmiş olup, bu dosya itirazın iptali talebine ilişkindir. Bu dosyada 12/07/2014 tarihli .../08/2014 tarihinde uygulanmaya başlanan hizmet sözleşmesinin özel şartlar başlıklı işverenin işçiye karşı edinimlerini belirleyen 11/1-e maddesinde işveren işçiye her yıl ocak ayında 1 yıl önce gerçekleşen tüfe oranı+%5 oranında refah payı olmak üzere net ücrete zam yapacaktır." düzenlenemesinin mevcut olduğu nedenle davanın kabulüne karar verildiği ve kararın istinaf edildiği son aşamada da temyiz edilmesi neticesinde kararın onandığı ve kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu bağlamda ücret hususunda 3. ... dosyasının sonucu hükme esas alınmıştır.

 

... Davacının işletme müdürü olarak vasıflı bir çalışan olması, feshi takip eden süreçte kolaylıkla ... bulmuş olması, dönemin ekonomik koşulları dikkate alındığında bilinmeyen dönem için hesaplanan bakiye süre ücretinden %40 indirim yapılmıştır. İndirim yapıldığında bilinmeyen dönem için 681.936,138 TL ve toplam 1.487.636,65 TL bakiye süre ücret alacağı olduğu..." gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

 

VI. TEMYİZ

 

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

 

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

 

B. Temyiz Sebepleri

 

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; aleyhine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması istemi ile temyiz başvurusunda bulunmuştur.

 

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, fazla çalışma ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağı bulunmadığını, hesaplamaya esas alınan tüketici fiyat endeksi oranlarının hatalı olduğunu, bakiye süre ücretinden yapılan varsayımsal indirimin tüm süre için yapılması gerektiğini ve miktarının yeterli olmadığını, ücret artışının 2016 yılından itibaren nazara alınmasının ve hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmişir.

 

C. Gerekçe

 

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

 

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının seçim hakkını kullanarak talep ettiği bakiye süre ücretinin hesabı, indirim oranı ile davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.

 

2. İlgili Hukuk

 

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

 

2. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir :

 

"(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.

 

(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.

 

..."3. Değerlendirme

 

1.Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

 

2. Somut olayda, reddedilen dava konusu alacak toplamının 550.106,20 TL olduğu anlaşılmakta olup söz konusu tutar ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre davalı lehine 44.555,31 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirir.

 

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

 

VII. KARAR

 

Açıklanan sebeplerle;

 

Davalı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (7) numaralı bendinde yer alan “7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 35.954,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ibaresinin çıkartılarak yerine “7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 44.555,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

 

Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 151 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor