YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Yüklenici teknik şartnamede yer alan eksikleri idareye bildirmediği takdirde, bu eksiklikler nedeni ile ortay çıkan zarardan sorumlu tutulabileceği hk.

Karar Özeti

 

Mahkemece, asıl davanın kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmesinin davalı tarafından haksız suretle feshedildiğinin tespitine, davacının bakiye 736.000 TL alacağının dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline ve 78.000 Euro teminat mektubu bedelinin nakde çevrildiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek faizi ile tahsiline, birleşen davanın ise reddine dair verilen ilk hükmün davalı- birleşen davacı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay(kapatılan) 15.Hukuk Dairesinin 2019/654 Esas, 2020/2183 Karar sayılı 08.07.2020 tarihli kararıyla genel ihbar mükellefiyeti kapsamında yüklenicinin teknik şartname ekinde olması gereken ve değerlendirilmeyen H2S gazına yönelik iş sahibine herhangi bir uyarıda bulunulmadığı, davalının uhdesindeki atık sudan elde edilen biogazın dava konusu makineleri çalıştırmayıp elektrik üretimini gerçekleştirmediği, makinelerin çalışmamasındaki kusurun genel ihbar mükellefiyetini yerine getirmediğinden davacıda olduğu anlaşıldığından asıl davanın reddi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar

 

6. Hukuk Dairesi         2021/5743 E.  ,  2022/4103 K.

 

 

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

 

Taraflar arasındaki asıl davada alacak, tazminat mektubu bedelinin iadesi-birleşen davada alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı yüklenici vekili ve katılma yoluyla davalı iş sahibi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

 

- K A R A R -

 

Asıl dosyada yüklenici vekili, taraflar arasında Tatlar Atık Su Arıtma Tesisi Biyogaz Ünitesinde elektrik ve termal enerji üretiminde kullanılmak üzere "Kojenerasyon Santrali Alımı" işi ile ilgili 18.03.2014 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkili şirket tarafından tesisin %100 oranında tamamlandığını ancak idarenin 28.12.2015 tarihinde tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini belirterek, sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti, 736.000,00 TL bakiye iş bedelinin tahsili ile 78.000,00 Euro bedelli teminatın nakde çevrildiği tarihten itibaren işletilecek en yüksek döviz faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

Birleşen dosyada iş sahibi vekili, iş kapsamında yaptırılan santralin montajının 04/09/2014 tarihinde tamamlanarak işin geçici kabulü yapıldıktan sonra 04/09/2014-03/12/2014 tarihleri arasında yüklenici firma sorumluluğunda bulunan sözleşmenin 30. maddesinde belirlenen 90 günlük işletme süresinin başlatıldığını, işletme süresi içinde santralin sık sık arızalandığını, santralin sözleşme ve eki ihale dökümanında belirtildiği gibi üretmesi gereken elektrik ve termal enerjiyi üretmediğinin tespit edildiğini belirterek, üretilemeyen elektrik enerjisi bedeli için şimdilik 1.500,00 TL'nin sözleşme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

 

Asıl ve birleşen dosyalarda davalılar davanın reddini savunmuşlardır.

 

Mahkemece, asıl davanın kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmesinin davalı tarafından haksız suretle feshedildiğinin tespitine, davacının bakiye 736.000 TL alacağının dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline ve 78.000 Euro teminat mektubu bedelinin nakde çevrildiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek faizi ile tahsiline, birleşen davanın ise reddine dair verilen ilk hükmün davalı- birleşen davacı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay(kapatılan) 15.Hukuk Dairesinin 2019/654 Esas, 2020/2183 Karar sayılı 08.07.2020 tarihli kararıyla genel ihbar mükellefiyeti kapsamında yüklenicinin teknik şartname ekinde olması gereken ve değerlendirilmeyen H2S gazına yönelik iş sahibine herhangi bir uyarıda bulunulmadığı, davalının uhdesindeki atık sudan elde edilen biogazın dava konusu makineleri çalıştırmayıp elektrik üretimini gerçekleştirmediği, makinelerin çalışmamasındaki kusurun genel ihbar mükellefiyetini yerine getirmediğinden davacıda olduğu anlaşıldığından asıl davanın reddi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.

 

Bozmaya uyan yerel mahkemece yapılan yargılamada asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Yerel mahkemece verilen ikinci karar, davacı yüklenici ve katılma yoluyla davalı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir.

 

1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı- birleşen davalı yüklenici vekilinin tüm, davalı-birleşen davacı iş sahibi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

 

2-Davalı- birleşen davacı Aski vekilinin asıl dosyaya ilişkin diğer temyiz itirazına gelince;

 

Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinde “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre davalı yararına asıl davada reddedilen 989.500,00 TL’lik (736.000 TL bakiye iş bedeli alacağı, 78.000 Euro teminat bedeli dava tarihindeki kur üzerinden 253.500 TL) dava değeri üzerinden hesaplanıp karar tarihindeki tarifeye göre hükmedilmesi gereken avukatlık vekâlet ücreti tutarı nispi 66.525,00 TL iken, mahkemece davalı- birleşen davacı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu yönden bozulması gerekirse de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasına gerek görülmediğinden 6100 sayılı HMK'nın üçüncü maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK'nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.

 

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı-birleşen davalı Teksan Jeneratör Elk. San. Ve Tic. A.Ş. vekilinin tüm, davalı- birleşen davacı ASKİ Genel Müdürlüğü vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalı ASKİ vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın hüküm fıkrasının 1-b bendinde yer alan “4.080,00” rakamının hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine “nispi vekalet ücreti olan 66.525,00” ibaresinin eklenmesine, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacı-birleşen davada davalı Teksan Jeneratör Elk. San. Ve Tic. A.Ş.'den alınmasına, temyiz peşin harcın talep halinde ASKİ'ye iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Bu sayfa 140 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor