Somut olayda, davacı iş sahibi tarafından talep ve dava konusu edilen fazla ödenen iş bedeli alacağının istenebilir olup olmadığı ile miktarı, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiş ve alacağın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu nedenle alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı gözetildiğinde, davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2021/6141
Karar Numarası: 2022/4953
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödenen iş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ile icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, iş bedelinin KDV dahil 57.324,40 TL olduğu, yine taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayan davalıya yapılan ödeme miktarının 67.500,00 TL olduğu, davacının davalıya yaptığı fazla ödeme miktarının 10.176,00TL olduğu bu nedenle, davalının takibe itirazının kısmen haksız olduğu gerekçesiyle, davalının 10.176,00 TL'ye yaptığı itirazın iptaline, bu miktarın takip tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, fazla istemin reddine, takibin bu şekilde devamına,kabul edilen miktarın % 20'si olan 2.035,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı temlik alana ödenmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-İtirazın iptâli davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için İİK'nın 67/II. maddesi gereğince borçlunun itirazında haksız ve alacağın likit olması gerekir.
Somut olayda, davacı iş sahibi tarafından talep ve dava konusu edilen fazla ödenen iş bedeli alacağının istenebilir olup olmadığı ile miktarı, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu ile belirlenmiş ve alacağın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu nedenle alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı gözetildiğinde, davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekir ise de; yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK'nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca icra inkar tazminatına yönelik itirazının kabulü ile, mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “Kabul edilen miktarın % 20'si olan 2.035,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı temlik alana ödenmesine,” cümlesinin metinden çıkarılarak yerine "Yasal koşulları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı isteminin reddine" cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 25.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.