Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308/a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabilir. İtiraz edenler kavramı İİK 304. maddesinde belirlenen şekliyle dar yorumlandığı takdirde, sadece duruşma öncesi itiraz eden alacaklıların kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak böyle bir yorum hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kanundaki "itiraz edenler" ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim öğretide alacaklılar toplantısında veya iltihak süresi içinde red oyu vermiş alacaklıların tasdik kararını istinaf edebilecekleri kabul edilmektedir.(Prof Dr. Selçuk Öztek, Prof Dr.Ali Cem Budak, Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel, Doç.Dr. Serdar Kale, Doç. Dr. Bilgehan Yeşilova, Yeni Konkordoto Hukuku, 2. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara-2019, shf. 569)
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2021/4645
Karar Numarası: 2022/3922
Karar Tarihi: 07.09.2022
İLK DERECE
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki bir kısım alacaklılar vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirketin inşaat, nakliye ve akaryakıt işiyle iştigal ettiğini, mali açıdan zor duruma düştüğünü, sunulu proje kapsamında borçlarını ödeyeceğini ileri sürerek, öncelikle 3 aylık geçici mühlet verilmesini ve konkordato projesinin tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davacının konkordato projesinin tasdik talebinin rehinli alacaklar yönünden reddine, adi alacaklar yönünden kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı, bir kısım alacaklılar vekillerinin istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince alacaklı SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, alacaklı Garanti Finansal A.Ş. vekilinin duruşmaya katılmamış olduğundan İİK 308/a maddesi uyarınca istinaf hakkı bulunmadığından istinaf dilekçesinin reddine, Çetinkayalar Otomotiv A.Ş. vekilinin rehinli alacaklı olmadığından istinaf dilekçesinin reddine, alacaklılar Koç Finansman A.Ş. ve İmtaş 06 İnşaat...Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, Garanti Finansal A.Ş. vekili, Çetinkayalar Otomotiv A.Ş. vekili, Koç Finansman A.Ş. vekili ve İmtaş 06 İnşaat...Ltd. Şti. temyiz etmiştir.
1-Alacaklı Garanti Finansal A.Ş. vekili temyiz istemi yönünden;
Talep İİK 276. ve devamı maddeleri çerçevesinde konkordatonun tasdiki talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesinin davacının konkordato talebini İİK 306 madde çerçevesinde tasdik etmesi üzerine karar alacaklı tarafından istinaf edilmiş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi tarafından talep İİK 308/a maddesi gerekçe gösterilerek reddedilmiştir.
Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308/a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabilir. İtiraz edenler kavramı İİK 304. maddesinde belirlenen şekliyle dar yorumlandığı takdirde, sadece duruşma öncesi itiraz eden alacaklıların kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak böyle bir yorum hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kanundaki "itiraz edenler" ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim öğretide alacaklılar toplantısında veya iltihak süresi içinde red oyu vermiş alacaklıların tasdik kararını istinaf edebilecekleri kabul edilmektedir.(Prof Dr. Selçuk Öztek, Prof Dr.Ali Cem Budak, Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel, Doç.Dr. Serdar Kale, Doç. Dr. Bilgehan Yeşilova, Yeni Konkordoto Hukuku, 2. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara-2019, shf. 569)
Somut olayda, Garanti Finansal A.Ş. vekilinin toplantıya katıldığı ve toplantıda da red oyu kullandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda Garanti Finansal A.Ş’nin istinaf hakkının bulunduğunun kabulü gerekir.
Hal böyle olunca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin istinaf talebinin reddine karar vermesinde isabet bulunmamış olduğundan kararının bozulmasına, alacaklı Garanti Finansal A.Ş.’nin istinaf itirazları hakkında inceleme yapılmak üzere dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, alacaklılar Çetinkayalar Otomotiv A.Ş. vekili, Koç Finansman A.Ş. vekili ve İmtaş 06 İnşaat...Ltd. Şti. vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, alacaklı Garanti Finansal A.Ş. vekilinin temiyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin, 16.06.2021 tarih 2021/761 Esas, 2021/925 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre diğer alacaklılar vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden alacaklılara iadelerine, Garanti Finansal A.Ş’nin istinaf istemlerinin incelenmesi için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.09.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
1.YARGILAMA SÜRECİ
Dava, İcra İflas Kanunu’nun 285 ve devamı maddeleri gereğince konkordato istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili şirketin mali kriz içerisinde bulunduğunu ileri sürerek İİK’nın 286.maddesi kapsamında davanın kabulü ile konkordato projesinin tasdikini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; talebin kabulü ile konkordatonun tasdikine karar verilmiş, verilen kararın alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince İİK 308/a maddesi gereğince itiraz etmeyen alacaklının istinaf yoluna başvuramayacağı gerekçesiyle alacaklı Garanti Finansal A.Ş.’nin istinaf başvurusunun reddine, verilen karar Garanti Finansal A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
2. UYUŞMAZLIK
İstinaf Dairesince alacaklılar Yapı Kredi Bankası ve İş Bankasının istinaf isteminin, konkordato talebine itiraz etmemesi gerekçesiyle reddetmesi nedeniyle reddetmiş olup uyuşmazlık, konkordatoya süresinde itiraz etmeyen alacaklıların istinaf yoluna başvuru hakkının bulunup bulunmadığı, İİK’nın kanun yollarına ilişkin 308/a maddesinde yer alan “itiraz” ifadesinden ne anlaşılması gerektiği hususundadır.
3. İLGİLİ YASAL MEVZUAT
Madde 304- (Değişik: 28/2/2018-7101/32 md.) Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, 288 inci madde uyarınca ilân edilir. İtiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilâna yazılır.
Konkordato hakkında yapılan yargılamada kesin mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, gerekli görürse komiserden gerekçeli bir rapor da alarak, karar verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir. Bu süre altı aydan fazla olamaz.
Madde 308/a- (Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.
4. GEREKÇE
Konkordato hakkında verilen kararlara karşı gidilecek kanun yolları İİK’nın 308/a maddesinde düzenlenmiş olup, kanun yoluna başvuru süresi ve başvuru yapacaklar yönünden farklılık getirilmiş, genel kanun yolu uygulamasından da ayrılmak suretiyle de bir sınırlama yoluna gidilmiştir. Bu madde hükmü yeni olup 7101 sayılı kanun ile getirilen hükmün eski düzenlemede bir karşılığının da bulunmaması nedeniyle yeni bir düzenleme olduğunu söylememiz de mümkündür.
Bu maddeye göre, konkordato hakkında verilen kararlara karşı borçlu ve konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğ tarihinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilirler. Görüldüğü üzere hem başvuru yapanlar açısından hem de başvuru süresinin başlangıcı olarak farklılık söz konusundur. Maddede istinaf yoluna başvuru yapacaklar ve süresi yönünden farklılık ortaya konulduktan sonra istinaf ve temyiz incelemesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılacağı belirtilmiştir.
Özellikle 7101 sayılı yasa ile getirilen düzenlemelerle birlikte konkordato hükümlerinin bütününe de bakıldığında açık bir şekilde şekli düzenlemeler olduğu göze çarpmaktadır. Burada kanun koyucunun konkordatonun niteliği gereği şekli bir incelemeyi öngördüğü anlaşılmaktadır. Bu hükümlerin yorumunda da kanuni düzenleme ve konkordatonun bu niteliği dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Kanun yoluna başvuru yapacaklardan “itiraz eden diğer alacaklılar” ibaresinde kimlerin kastedildiği maddede açıkça belirtilmemiştir. Madde gerekçesinde de bu konuda bir açıklık bulunmamaktadır. Bu durumun diğer hükümlerle birlikte değerlendirilmesi bize yol gösterebilecektir. Geçici mühletin ilanına ilişkin İİK’nın 288. maddesinde, ilanda alacaklıların ilandan itibaren yedi günlük kesin süre içerisinde dilekçeyle itiraz edebilecekleri belirtilmiştir. Konkordatonun mahkemece incelenmesi aşamasına geçildiğinde yine ilanların yapılması ve itiraz usulü düzenlenmiştir. Dikkat edilirse burada konkordatonun farklı bir aşamasına geçilmekte ve ilan ve itiraz usulü yenilen düzenlenmektedir. Buna göre, itiraz edenlerin itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri belirtilmektedir. 304. Madde konkordatonun mahkemece incelenmesi başlığını taşımakta ve devam eden maddelerde de mahkemece konkordato yargılamasının devam eden süreci düzenlenmekte ve netice olarak verilen kararlara karşı kanun yollarının düzenlendiği 308/a maddesine yer verilmektedir.
Görüldüğü üzere konkordatonun mahkemece incelenmesi aşamasında 304. Maddede bir ilan yapılması ve itiraz usulü düzenlenmekte ve bu aşama sonucunda bir karar verilmektedir. Bu aşama sonucunda verilen karara karşı da 308/a maddesinde kanun yolu düzenlenmekte ve “itiraz eden diğer alacaklılara” değinilmektedir. Bu husus dikkate alındığında 308/a maddesindeki “itiraz edenlerin” 304. Maddedeki “itiraz edenleri” kastettiği anlaşılmaktadır. Bu husus göz ardı dilerek konkordatonun mahkemece incelenmesi aşamasından da daha önceki aşamaya götürülmesi ve önceki aşamadaki itirazların dikkate alınması mümkün değildir.
İİK’nın 304. maddesi gerekçesi de bu konuda bize ışık tutmaktadır. Maddenin gerekçesinde aynen, “itiraz edenlerin duruşmada bulunabilmelerinin şartı, itiraz sebeplerini mahkemeye, duruşma gününden en az üç gün önce ve yazılı olarak bildirmiş olmalarıdır. Aksi halde duruşmada hazır bulunarak itirazlarını dermeyan etmeleri mümkün olmayacaktır. Böyle bir sınırlama getirilmesinin nedeni, her alacaklının duruşmada hazır bulunarak itirazlarını ileri sürmesinin yargılamayı çok aksatabileceği endişesidir” ifadesi yer almaktadır. Madde gerekçesinde açıkça sınırlama getirildiği belirtildikten sonra bunun gerekçesi de yargılamanın aksatılmasının önüne geçmek olduğu ortaya konulmaktadır. Yine açıkça itiraz etmeyenlerin duruşmada hazır bulunarak itirazlarını ileri süremeyecekleri açık ifadesi de yer almaktadır.
İİK’nın 304. Maddesi ve bu maddenin gerekçesi ile 308/a maddesinin birlikte değerlendirilmesi halinde, kanun koyucunun iradesinin açık olduğu anlaşılmaktadır. Bu açık iradeye göre, ancak 304. Maddeye göre yapılan ilanda belirtilen sürede itiraz eden diğer alacaklılar istinaf yoluna başvurabileceklerdir.
Diğer yönden savunma hakkının kısıtlanması, hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanması gibi gerekçelerle bu hükmün göz ardı edilmesi de mümkün değildir. Kanun koyucu açıkça yargılamanın aksatılmaması gerekçesiyle böyle bir sınırlamaya gittiğini belirtmiştir. Kanun koyucunun açıkça sınırlama getirdiği bir konuda yorum yoluyla kanun yolu hakkı verilmesi de mümkün değildir. Zira kanun yolları, yasanın tanıdığı bir hak olup yorum yoluyla genişletilmesi de mümkün değildir.
5. SONUÇ
İcra İflas Kanununun 304 ve 308/a maddelerinin açık hükümleri gereğince, itiraz eden diğer alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecekleri açık olup, bu süre içerisinde itiraz edilmemesi nedeniyle alacaklı Garanti Finansal A.Ş. istinaf isteminin reddine ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan onanması gerektiği düşüncemle sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmamaktayım.