YARGITAY

DANISTAY

SAYISTAY

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI

KURUL KARARLARI

Usuli Kazanılmış Hak Neyi İfade Eder?

Karar Özeti

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir.

Karar

9. Hukuk Dairesi         2021/12491 E.  ,  2021/16651 K.

 

"İçtihat Metni"

 

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

 

...

 

DAVA TÜRÜ : ALACAK

 

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

 

Y A R G I T A Y K A R A R I

 

Davacı İsteminin Özeti:

 

Davacı vekili; davacı işçinin en son Menderes Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı olarak yangın ekibinde yangın müdahale işçisi olarak mevsimlik işçi statüsünde çalıştığını, iş sözleşmesinin askıya alınmasından sonra yangın sezonu başında vize alamaması sebebiyle davalı işyerinde işe başlatılmadığını, yangın ekibinde 1 Haziran- 31 Ekim tarihleri arasında işyerinde haftanın 6 günü hazır beklediğini, yangınlara müdahale ettiğini, işyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesi’nin 22/a maddesinde fazla çalışma ücretlerinin % 75 zamlı ödeneceğinin belirtildiğini, ayrıca bu şekilde yangın ekiplerine hazır bekledikleri her gün için 3 saat fazla çalışma ücreti ödenmesi gerektiğini, ancak davalının tam olarak ödeme yapmadığını, yangın dönemine rastlayan bütün bayram ve genel tatillerde aralıksız çalıştığını, ancak ücretlerinin ödenmediğini öne sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

 

Davalı Cevabının Özeti:

 

Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

 

Mahkeme Kararının Özeti:

 

Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olup davalı vekili tarafından temyizi üzerine hüküm; Yargıtay 22. Hukuk Dairesi (Kapatılan)’nin 27.02.2020 tarih 2017/27803 Esas ve 2020/3843 Karar sayılı ilamı ile “ Dava dosyasında, dava zamanaşımı savunması gözetilerek 01.06.2010 tarihinden sonrası için fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hesaplanmış ise de; dosya içerisinde davalı tarafından tutulan ve sunulan Mayıs-Kasım 2012 ve Mayıs -Eylül 2013 tarihleri arası döneme ait imzasız puantaj kayıtları dışında davacının çalışmalarını gösteren herhangi bir delil bulunmamaktadır. Davacı, talep ettiği alacakları ispata yarar herhangi bir yazılı delil sunmadığı gibi tanık deliline de başvurmamıştır. Oysa, fazla çalışma yaptığını ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatla yükümlü olan davacı işçidir.Şu halde; Mahkemece sadece davalı tarafından kayıt sunulan dönem için ve kayıtlarda belirtilen çalışma şekli dikkate alınarak hesaplama yapılıp, davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsubundan sonra varsa ödenmeyen fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hüküm altına alınması yerine; yöntemince ispat bulunmadığı halde, kayıt sunulmayan dönemi de kapsar şekilde ve kayıtlarda belirtilenden farklı bir çalışma düzeni kabul edilerek hesaplama yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacağının kabulüne, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı talebinin ise reddine karar verilmiştir.

 

Temyiz:

 

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

 

Gerekçe:

 

1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

 

2- Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

 

Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).

 

Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay 22. Hukuk Dairesi(Kapatılan)’nin 27.02.2020 tarih 2017/27803 Esas ve 2020/3843 Karar sayılı bozma ilamında açıkça, dosya içerisinde davalı tarafından tutulan ve sunulan puantaj kayıtları dışında davacının çalışmalarını gösteren herhangi bir delil bulunmadığı, davacının talep ettiği alacakları ispata yarar herhangi bir yazılı delil sunmadığı gibi tanık deliline de başvurmadığı, fazla çalışma yaptığını ispatla yükümlü olanın davacı işçi olduğu gerekçesiyle sadece davalı tarafından kayıt sunulan dönem için ve kayıtlarda belirtilen çalışma şekli dikkate alınarak hesaplama yapılıp, davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsubundan sonra varsa ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınması gerektiği belirtilmiş; yöntemince ispat bulunmadığı halde kayıtlarda belirtilenden farklı bir çalışma düzeni kabul edilerek hesaplama yapılması bozma sebebi yapılmıştır.

 

Mahkemece bozma ilamına uyulmakla bozma kararı lehine olan taraf yararına az yukarıda açıklandığı üzere usuli kazanılmış hak oluşur. Öte yandan; her dava kendi içerisindeki delil durumuna göre değerlendirilir.

 

Açıklanan sebeplerle; puantaj kayıtlarındaki çalışma şekline göre fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması yerine yöntemince ispat bulunmamasına karşın davacının tüm yangın sezonunda günlük mesaiye tabi olmadan çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

 

3-Davalı ...’nün 28.4.2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair 7139 Sayılı Kanun’un 33. maddesine göre; 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre alınan harçlardan muaf olduğu dikkate alınmadan karar verilmesi de hatalı olup ayrıca bozmayı gerektirmiştir.

 

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, 20.12.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.


Bu sayfa 159 kez görüntülendi.
- Karara ilişkin daha detaylı bilgi almak için soru / cevap kısmından bize ulaşabilirsiniz -

Yargıtay Danıştay Sayıştay

BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI

ANAYASA MAHKEMESI


Bu Sitede yeralan verilerin tamamı ihalekararisor.com' a ait olup. İzinsiz kopyalanması ve yayınlanması izni verilmemiştir.

Web Tasarım İntramor